ilk olarak bakıldığında kızın çevresinin söyleyeceği tek söz hayatını mahvediyorsun, bulamadın mı adam gibi birini olacaktır. önce ailesi kabullenmeyecektir, sonrada çevresi ama genç kız deliler gibi aşıktır. hayatın belirli evrelerini geçirmiş olan orta yaşlı adam hayattan alacağını almış, hayatın her tadını tatmış artık tek beklentisi yuva kuracak birini bulmaktır. karşısına genç kız çıkar ve o kız orta yaşlı adam için artık hayattan alacağı son şey bu genç kızdır. ilk yapması gereken türlü jestlerle kızın kalbini çalmaktır. bu onun için kolay olacaktır çünki hangi kızın ne tepki vereceğini zamanla yaşayarak öğrenmiştir ve çokta uzun sürmez kızın kalbini çalması. çünki genç kız hayatında ilk kez bu kadar değer veren, kıymet gösteren birine rastlamıştır, aralarında çok geçmeden büyük aşk alevlenir ve devam eder. unutulmamalıdır ki orta yaşlı adam genç kızı kaybetmemek için onun kıymetini çok iyi bilir.
genç sevgiliye; ''ileride onun çok seveceği onu da çok seven birilerinin olacağını alışkanlıklarını bırakamadığını'' söyler durur bu orta yaşlı denilen erkek lakin kızın umrunda değildir ne başkasını istemektedir ne de sevebilmektedir bilmiyordur kızın içine mekan kurduğunu, farkında değildir hala erkek. öğrenir belki gerçekten kız kadar sevebilmeyi öğrendiğinde. belki...
günümüzde imkansızdır.. o değil de babası yaşında tiplere aşık olan kadının aklını sikeyim ben, sapkınlığın bu kadarı.. bence bu durumda ya kız çok çirkindir ya da adam çok zengindir.. yani ortadaki satışın adı aşk değil bence.. kaşar ruhlu insanlara göre bir şey bu..
Orta yas uzeri bir Italyan, son derece atesli genc bir bayana
asIk olmus, askinin karsiligini da ayni sekilde almis.
Birbirlerini cok sevmisler,birlikte olmaktan cok mutlu olmuslar
ve evlenmeye karar vermisler.
Evlenmisler...
Disarida olaganustu giden isler, yataga gelince sorun olmaya
baslamis.
Karisini cok seven, onu her anlamda ve her alanda mutlu etmeyi
isteyen
adam, yatakta bir turlu istedigi sonucu alamiyormus. Sevgileri
onlari cozum arayisina itmis.
Bir gun konusurlarken, 'papaza danisalim' fikri cikmis ortaya.
Gitmisler papaza durumlarini anlatmislar, ne yapabileceklerini
sormuslar. Papaz:
-Genc bir delikanli bulun. Eline bir havlu verin, siz sevisirken,
havluyu saga-sola sallasin hafif bir ruzgar yapsin..
Kari-koca buyuk heyacanla havlu sallayacak genci aramislar,
bulmuslar.
Vermisler gence havluyu atmislar kendilerine yataga. Delikanli
havluyu
sallamis ama esler yine uyumsuz, yine sonucsuz.
Gitmisler yine papazin yanina, papaz sorunun cozulmedigini
ogrenmis, dusunmus dusunmus, kocaya donmus:
- Siz su delikanli ile bir yer degisin, havluyu sen salla bakalim
ne olacak?
Kari-koca papazdan aldiklari son ogut ile evin yolunu tutmuslar,
koca almis eline havluyu sallamaya baslamis, genc adam da genc
kadinla baslamis sevismeye. Tabi sonuc muthis. Kadin aylar suren
susuzlugunu giderirken, bagiris cagiris ortalik inlemis.
Havlu sallayan koca is bitince, yatakta yorgun yatan genc adama
donmus,
kucumseyici bir tavila
- Gordun mu kocum, havlu boyle
sallanir....