yıllarca toplumun onaylayacağı şekilde yaşayıp mutlu olacağını düşünmüş insanların mutlu olmadıklarını fark ettiklerinde yaşadığını düşündüğüm sendromdur.
insanların hayatlarını “elalem ne der” kalıbına sokması onlara hep mutsuzluk getirmiştir.
sohbetlerimizin sözlükte asılsız dedikodulara neden olduğu yazar.
yüzyüze tanışmamamıza rağmen sohbetlerinden keyif aldığım müthiş insan, sohbetlerimizin sözlükte tanımadığım ve beni tanımayan insan maskeli ayaklı dedikodu makineleri tarafından bu kadar konuşulacağını tahmin etseydim, seninle bu kadar konuşur, düşüncelerimi paylaşırmıydım? kesinlikle evet.
nede olsa kimi insan kostümlü yalancı ruhsuzlar haksızca başka insanlara yakıştırdıkları kendi etik değersizliklerini yakıştırdılar diye konuşabildiğim bir insanla paylaştıklarıma üzülecek kadar önemsemem kimsenin yakıştırmalarını sonuçta. *
iyi insan, aklı başında ve hayatı iyi tanıyan birisin. sözlükte konuşmaktan keyif aldığım 3 kişiden birisin ve isteyen istediği dedikoduyu seçsin yalanlar arasından, seninle konuşmayı seviyorum.
sözlüğe gelir gelmez gözlemlediğim entrikalar dizisinin bir parçası.
eğer fuckirin dedikleri doğruysa bu adam insan değil, onursuz aciz bir zavallının teki.
kendisini tanımıyorum, bir de ondan dinlemek lazım bunları ancak fuckir e özel mesaj yoluyla sorduğum kadarıyla daha buraya yazmadığı pek çok iddada bulundu. bunlardan birisi şirketinin verdiği burslarla üniversite okuyan genç kızları dahi bir şekilde kullandığı.
bunları yapmışsa eğer hem sözlükten uzaklaştırılmalı, hem bir şekilde kanıtlanarak cezasını çekmeli.
8 senelik hapis cezasını para yoluyla ödeyip çıkmanın ne kadar adil olduğu tartışılır.
insanları tanımadan yaftalamak da istemem ama ben bu söylenenler üzerinden konuşuyorum.
hayata mola vermeden, paldır küldür orta yaşa gelen insanların muzdarip olduğu durumdur.
okul biter, erkekse askerlik aradan çıkar, hemen iş bulunur, hemen evlenilir.
ne oluyor lan, denildiğinde olmuştur kişi 30 - 35. ne olduğunu kavrayana kadar olur 35 - 40. kavradığı şeye de sendrom adını verir.
hızlı koşan atın boku seyrek düşer.
hayatı sindirip yaşamak belki iş görüşmelerinde, yaşınız bu iş için fazla değil mi, sorusuyla geri döner. ancak daha oturaklı bir yaşantıyı da beraberinde getirir.
ergenlikti, orta yaştı, yaşlılıktı derken bir virajdan çıkmadan ötekine girmek durumu.
orta direk daha çok girer ama, malum parası olanlar her dem genç artık.