"orta yaşa gelmişse insan ne yapar?
saçları ağarmaya ve dökülmeye yüz tutmuşsa,
bedeni ufak tefek aksamalarla eskidiğini haber veriyorsa,
göz altları torbalanmış, derisi pörsümeye yüz tutmuşsa,
gençlik düşleri ve umutları uzak izdüşümlerine dönüşmüşse
düş kırıklıkları kalender bir aldırmazlık doğurmuşsa...
kuşku...
gençlikle orta yaş arasındaki fark buydu işte.
inanç yerini kuşkuya terketmişti.
saf ve mutlak sanılan herşeyin içinden ikinci anlamlar dökülmüştü orta yaşa doğru, gençlikte giz olan.
şimdi kuşku çağı idi.
zaman duyguları değiştirmiş,
sözleri yalanlamıştı,
akıp giderken yürekte derin bir oyuk açmıştı.
hiçbirşeyin değeri kalmamıştı,
ne sözlerin, ne duyguların ne de yürek yaralarının..
zaman aklın üstünlüğünü kurmuştu.
terk etmelerin, terkedilmelerin acısını tatlı intikam duyguları ile boğmamış, duru, serin açılamalar geliştirilmişti.
buruk alaycılığın bulaştığı bir güçlülük yaratmıştı."
bu ülkede yaşı genç olan bayanların en çok sakınması gereken orta yaşlı erkeklerdir.
Çünkü erkekler bizde belirli bir yaştan, yani elli yaşlarından sonra çevrelerindekileri harcamaya başlarlar. Artık yaşayacak kaç yılım kaldı, istediğimi yaparım bundan sonra, diye düşünürler.bunun içinde genç bayanlar kendi yaşıtlarından değil en çok orta yaşlı erkeklerden çekinmelidirler.
