evin içinde kızakla seyahat ettiklerini düşündürür alt komşularına. ve mutlaka hergün beş, on kiloluk şeyler düşürür yere.
alt komşu hiçbir zaman anlayamaz üst kat komşularının durmaksızın neden eşyaların yerlerini değiştirdiklerini, eşya sürüklediklerini.
hayır arkadaş ikiside yaşlı, yetmişine merdiven dayamış insanlarsınız, dengim, akranımda değilsiniz. yumuşak başlılarda, uyarıyosun "ayyyy çok pardon plastik bağlıycam sandalyenin ayaklarına, bizim hanım dikkatsizdir biraz, özürdileriz" diyor. beş gün sonra aynı terane.
çeşit çeşit orospu çocuğu komşu vardır sözlük. üst katta öküz gibi müzik dinleyenlerden, haftada üç gün evde parti verip, bağıra çağıra muhabbet edenlere, hatta bunlardan çok daha korkunçlarını okuyabiliyorsunuz internette.
yan taraftada genç çift var. bir defa duydum seviştiklerini. hayır bari üst kattakilerde sevişsin o sese razıyım, eşya gürültüsünden daha dayanılabilir diyeceğim fakat; altmışlı yaşlarını süren iki insanın sevişmesini aklımda tahayyül edemedim şimdi.
herneyse; apartman hayatının, toplu yaşama zorunluluğunun bir götürüsü bu. her beş insandan dördü şikayetçi.
gecenin ikisinde havaya kurşun sıkan adam var yahu. gecenin ikisinde çekiçle çivi çakan (hemde her gece, ulan kaçak kat mı çıkıyorsunuz a şerefsizler)
gecenin üçünde süpürge yapanlar.
olacak o kadar skeci vardı bir tane fakat bulamadım şimdi linkini.
yahu kardeşim; ne zaman bu insanlar bir arada, birbirlerinin sınırlarına saygı duyarak yaşamayı öğrenecekler.
o skeci bulamadım ama o kadar güzel özetlemiş ki; "gelde türk deme" diyor madur komşu.
kimisi misafirleri eşliğinde gecenin üçüne kadar gürültü yapar, sonra "oh be" dersin, "misafirleri gidiyor, artık uyuyabileceğim" ama bir postada kapının önünde yani apartmanda muhabbet ederler. ulan ne anlatacaksan anlat içerde. bir türlü ayrılamazlar.
sonra balkondan, misafirleri uğurlarken/el sallarlarken bir muhabbet daha patlatırlar.
tasınalı bır ay oldu. apartman komple öğrenci tamam anlıyoruzda sabah dersiniz yok mu amk mun cocukları dediğim, hafta ici en az 3 gün parti yapıp saat 4 lere kadar benı uyutmayan komşudur. sayelerinde genelde gec kalıyorum ya da derse gidemiyorum. hani bizde öğrenciyiz bizde müzik açıyoruz son ses, halden anlarız falan diyorum ama bunlar ciddi abartıyor sözlük. bu yıl nasıl bıter lan bu gürültüyle bu komsuyla. birde ilk geldiklerinde börek yapıp götüreyim diyordum. kafamı ziksinler.
üst komşum olan, 2 kız ve 1 erkekten oluşan daire sakinlerim ve sabaha kadar bitmek bilmeyen salak muhabbetlerini hatırladım. yok mevzu önemli olsa tartıştıkları anlayacağım da, arkadaş nerede saçma sapan konular var sanki dibimde gibi sabaha kadar konuşuyorlar. ne bileyim ne denir.
boşuna dememişler "ölende mi kabahat, öldürende mi?" diye. günün her saati ağır birşeyler mutlaka düşürürler yere, ve mutlaka ağır birşeyleri gacırt, gucurt, gacırt, gucurt diye çekerler. ulan hay ocağınızı sikeyim be, ne sürüklüyosunuz yerlerde gün boyunca, ne düşürüyosunuz yere sürekli ya.
bütün mahkemeler bu komşu kavgaları hakkındaki dosyalarla dolup taşıyormuş. en çok bu tür davalar açılıyormuş.
bide bunların pazar günleri misafir gelen torunları vardır. siktiminin iğrenç, sıtma görmemiş sesiyle ciyak ciyak bağırır.
neden ben her gittiğim apartmanda birilerini dövmek zorundayım yahu?
hiçbir apartmanın garantiside yoktur. bir yıl sessiz geçer, sonra komşular değişince gelen gideni aratır.
müstakil, istanbul'a minimum yakınlıkta nereler vardır bilemiyorum sözlük. yirmi sekiz yaşımda hapse girmemek için sanırım bir müstakil ev bakma zamanım gelmiş.
bahçemede hep hayalini kurduğum güzel bir köpek alırım. mışıl, mışıl uyurum onunla koyun koyuna. ne yavşak komşu gürültüsü var ne birşey.
hayır arkadaş bunlar mutlaka hergün süpürge yapar birde. abi hergün ne süpürgesi yapıyorsun ya? ulan nerde titizlik delisi komşu var beni bulur.
en lüks apartmanda evde alsan farketmiyor arkadaş. "ev alma, komşu al" demiş ya eskiler, hakikaten çok doğruymuş.
müstakil, istanbula minimum uzaklıkta biryerler bilen yazarlardan yardım istiyorum. oraları araştırayım hiç değilse.
ayrıca bu avradını siktimin gürültücü komşularının yanısıra bu yeni binalarda ses yalıtımı sıfır oluyor.
alçıpan gibi duvarlar. osursan heryerden duyuluyor. birde o parlak zekalarını siktimin müteahhitleri yan komşunun oturma odasıyla, senin yatak odanı dip dibe yapıyor ve araya perde kadar ince bir duvar yapıyor. ev alırken dikkat edin. ben yandım eller yanmasın.
böyle sik beyinli mimarlar var yani.
yutong duvarlar var artık yeni binalarda. böyle alçıpan gibi. vurduğun zaman duvara hafif bir yumrukla, bütün ev uğulduyor.
yani nerde o eski evler. kartondan evden yapıyorlar ve fahiş fiyattan satıyorlar. karton amına kodumun evleri ya, karton karton.
en lüks evide alsan, iş malesef komşuda bitiyor. veya yalıtım yaptıracaksın. ne kadardır bu yalıtım onuda araştırayım bari sözlük.
ve hep gördüğüm, okuduğum şey; uyarsan dahi bu orospu çocuğu gürültücü komşuları, en fazla 5-10 gün dikkat ediyorlar.