+ mudur bey ben $u hedeyi bilmiyorum.
- ogrenin x bey.
+ ogreten olmazsa nasil ogreneyim?
- kendi kendinize ogrenin yahu! *
+ misal siz bir magarada dogdunuz (utopik olsa da gercek olabilir aslinda). konu$mayi, okumayi, yazmayi vs. ogrenebilir misinz?
- ben ogrenirim.
+ peki. siz ogrenirsiniz.
hazır cevap ve fırlama olan insanlara nasıl gülerek "piç yaa" deniliyorsa (ki babasının belli olmadığının kastedilmediği açıktır burada), insanlığa yakışmayan, şerefsizce eylemlerde bulunan kişilere de orospu çocuğu denilmekte, davranışları orospu çocukluğu olarak anılmaktadır..
bu, artık argo'da yaygın olarak kullanılan bir deyim halini almıştır.
yerinde küfür kullanımı vardır, çirkin küfür kullanımı vardır. Nüansı yakalamak gereklidir. kelimelere değil, ifade ettiklerine bakmak lazımdır.
90'lı yılların başları. ilk okul talebesiyiz o zamanlar. bir arkadaşım vardı sinan adında.. severdim kendisini. bizim eve gelirdi, ben onlara giderdim mustafa ile birlikte..
güzel evleri vardı allah için. annesi gep bize börek çörek yapardı. atari oynardık. annesi hadi siz girin odaya ateri oynayın derdi. atari oynardık. ama eve birileri girip çıkardı, duyardım. sinan akrabalarımızmış derdi. nerden bilsin ki çocuk.
çocuğuz ki.. nerden bilelim ki. ilk okul 5. sınıfta sinan taşınacaklarını söyledi bir gün. gerçekten üzüldüm.. neden dedim ? annem istedi dedi..
taşındılar. ama 4-5 sene sonra yine geldiler. sinanla eskisi gibi görüşemiyorduk. değişmişti çocuk. biraz hırçınlaşmış, içine kapanık olmuştu. annesi ile karşılaşmıştım bir gün çarşıda. hal hatrını sormuştum. kendisi de iyiydi ama sinan yine gitmişti. evi terk edip gidiyormuş sürekli. selamlarımı iletmesini söyledim, birde numaramı verdim sinana vermesi için.. bir iki sefer annesi aradı beni oğlum nasılsın diye..
yıllar geçti tabi, lise bitti falan. günlerden bir gün tekrar annesini gördüm. ayak üstü konuştuk. yanından ayrıldığım sıra karşıdan bana doğru gelen bir abi ile selamlaştık. '' hayırdır olm senin ne işin var bu kadınla, bir işin varsa burda neden konuşuyorsun'' dedi. neden, ne oldu dedim ''o kadın yılların orospusu olm. dikkat et gören olmasın''
ne diyordu bu yahu ? sinan'ın annesi hakkında nasıl konuşuyordu ? gitti.
bir kaç gün sonra telefonum çaldı arayan şükran teyzeydi. çayımı içmeye gelmez misin sinan'da geldi hem, konuşursunuz ? dedi. hakkında duyduklarımdan sonra tereddüt ettim ama sinan da ordaymış ya.
gittim. sinan yoktu. ''gelir birazdan '' dedi. çay sohbet derken saatler olmuş ama sinan daha yok piyasada.. iki tane ablası girdi içeriye bir de yanında türkçe'yi tam konulamayan bir kız.
''saat epey geç olmuş şükran teyze ben çıkayım, sonerde gelmedi '' dedim. '' olur mu oğlum bu gece misafirimiz ol. hem bak svetlana'da arkadaşlık eder.''
evet lan ? doğru dediler. orospuymuş bu. sinan orospu çocuğuymuş..
'' aa yok teyze benim gitmem lazım bugün, sabah erkenden işlerim var '' dedim..
'' yok yok, senin zamanında sinan'a çok iyiliğin oldu hem bak parada almayacağım senden'' dedi.
kızardım, utandım. ne yapacağımı bilemedim. ablası ile o bahsettiği svetlana kıs kıs gülüyordu. '' yok yok acil gitmem lazım. iyi geceler'' dedim ve apar topar kaçar gibi çıktım..
sinan orospu çocuğuydu.. sinan'lar o yuzden taşınmışlardı.. sinan büyüğü zaman o yüzden içine kapanık olmuştu.. sinan o yuzden agresifleşmişti.. sinan o yuzden evi terk etmişti..
aradan yıllar geçti tabi. dün oldu. dün gördüm sinan'ı gebze'de. tanıdı beni.. oturup sohbet ettik çay içme bahanesi ile. şirket kurmuş, aferin ona..
yüzüne baktım.. orospu çocuğu olmak böyle birşey miydi ? evet öyleydi sanırım..
annesi mi ? hiç sormadım. ailesinden bahsetmedim. bu sefer telefon numaramı kendisine verdim.
