Fuat Ünsal
12s ·
3 gündür saçını tarayanlar için .....
OrmanBölgeŞefi
@SefiBolge
·
1️Yangın uçağı ve yangın helikopteri konusunu kısaca açıklamaya çalışacağım.
Ülkemizde 2009 yılına kadar yangınla mücadelede amfibik uçak değil, havaalanı dolum şeklinde uçak kullanılıyordu. Uçaklar su kaynaklarından değil, sadece havaalanlarında su alımı yapabiliyordu.
2️ 2009 yılından itibaren deniz, göl, barajlardan su alabilen amfibik uçakları kullanmaya başladık. Havaalanı dolum uçaklar 1.5 ton su alabilirken, 2009 yılındaki amfibik uçaklar 4.5 ton su alıyordu. 2020 ve 2021 yıllarında ilk kez kullanılan amfibik uçaklar ise 10 ton su alıyor.
3-Yine ülkemizde 2020 yılına kadar 2.5 ton su alabilen helikopterler kullanılırken, 2020 ve 2021 yıllarında ilk kez 3.5 ton, 7.5 ton ve 10 ton su alabilen helikopterler de kullanılmaya başlandı. Yani özellikle 2-3 yıldır yangınla mücadelede hava gücü ciddi derecede güçlendirildi.
4-2021 yılında 3 adet amfibik uçak ve 39 adet su atar helikopter kullanılıyor. Kullanılan hava araçlarının toplam su kapasitesi 2018 yılına kadar 80.000 ton iken, 2021 yılı itibariyle 148.000 ton oldu
5-Yangınla mücadelede uçak mı yoksa helikopter mi daha kullanışlı sorusuna gelirsek; her iki hava aracının da kendine göre avantajı ve dezavantajı bulunuyor. Helikopterler birçok su kaynağından su alabilirken, uçaklar sadece deniz, göl ve büyük barajlardan su alabiliyor.
6- Uçaklar hız yaparak özellikle dış yangınlara daha erken intikal ederken, helikopterler kısmen daha geç intikal ediyor. Helikopterlerin manevra kabiliyeti yüksek olduğundan her bölgeye rahatça müdahale edebilirken, uçaklar bunu yapamıyor.
7-Uçaklar yüksek kapasitede su alabilirken, helikopterler daha düşük kapasitede su alabiliyor. Uçaklar her su kaynağından su alamadığı için su atma süresi uzuyorken, helikopterler birçok su kaynağından su alıyor ve seri şekilde su atabiliyor.
8-Su kaynaklarının olmadığı ve yangın riskinin yüksek olduğu bölgelerde OGM tarafından tesis edilmiş 4.006 yangın havuzu/göleti bulunuyor. Helikopterler en yakın yangın havuzu koordinatına yönlendiriliyor ve duymadığınız birçok yangın bu sayede büyümeden kontrol altına alınıyor.
9-Her yangında uçak ya da helikopter kıyaslanıyor ama kara gücü unutuluyor. Kamuoyunda uçak ve helikopterler kadar yer almasa da, kara unsurları en önemli gücümüz. Birçok yangına helikopter ve uçak daha havalanamadan 12 dakika gibi sürede kara araçlarıyla ilk müdahale yapılıyor.
10-2021 yılı itibariyle 1078 arazöz, 281 su tankeri, 2270 ilk müdahale aracı, 181 dozer ve 501 iş makinası olmak uzere toplam 4311 adet kara unsuruyla yangınlara müdahale ediliyor. Geçen yıllara kıyasla kara gücü de ciddi oranda arttı..
11-Tüm bunlara ek olarak tüm hem hava hem de kara gücümüzün artmasını tabiki istiyoruz. iklim değişikliği ve küresel ısınma etkisini her yıl daha fazla hissettiriyor. Bu sebeple özellikle son 2-3 yıldır hava ve kara gücümüz ciddi oranda arttırıldı.
12-Sonuç olarak yangınla mücadelede uçak ve helikopterleri kıyasladığımızda; her ikisinin de olması gerekiyor. Ülkemizin dağlık, engebeli arazi yapısını dikkate aldığımızda ise birçok yangında helikopterlerden çok ama çok daha fazla verim alıyoruz.
13-Bazı ülkelerin çok fazla miktarda uçakları olmasına rağmen, aylarca yangınları kontrol altına alamadıklarını da görüyoruz. Orman yangını doğal bir afet ve dünyadaki olumsuz etkisini her geçen gün arttırıyor.
14-Ülkemizin orman yangınlarıyla mücadelede ileri seviyede olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Hava şartlarının yangın için çok müsait olduğu günde iki günde 58 farklı noktada yangın çıkıyor/çıkartılıyor ise bunun mücadelesi tabiki zor olacak ama başaracağız.
15-Orman Teşkilatı iki gündür cansiparane bir mücadele veriyor. Bir yandan vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği, bir yandan ormanlarımız diğer yandan da ormandaki canlarımız için çabalıyoruz. Sadece yangınlarla savaşmıyoruz aynı zamanda vatanı da savunuyoruz.
sadece pkk asıllı olmayan;
"Yanan Orman Değil, Açılan 2B Yasası için ArsaYangın ile ilgili olarak basına yansıyan görüntüler ve orman yangınıresimleri, yetkililerin helikopterle inişi ve binişi gösterildi.Yetkililerce yangının nedeni araştırılıyor, sabotaj ihtimali üzerindeduruluyor. Çevre ve Orman Bakanı, yangınlar şüpheli diyor. Ülkemizin arsarantının en yüksek olduğu Bodrum Belediye Başkanı Mazlum Ağan her şiddetlirüzgârda ilçede orman yangının çıkmasının tesadüf olmadığını söyledi.Ülkemizdeki en büyük orman yangınları genelde Ege ve Akdeniz bölgelerindeyaşanıyor. Yanan alan genişliğine göre, Muğla, Antalya, Çanakkale ve izmiren tehlikeli bölgeler arasında bulunuyor. Akdeniz havzası Ege'ye göre dahaaz yangına maruz kalmaktadır.insandan kaynaklanan ağırlıklı yangınların önlenmesi için ciddi eğitim vebilinçlendirme faaliyetlerine gereksinim bulunmaktadır. Çoğumuzun da hergün sokakta, trafikte tanık olduğumuz sorumsuz sigara içicilerininsigarasının son izmaritini şuursuzca parmak ucu ile sağa sola fırlattığınıbiliriz. Bu şuursuzluk davranışı kim bilir bugüne kadar ne değerlere maloldu.Tabii şeytanın avukatlığını yaparak bazı akla gelen soruları soralım:Ülkemizde orman yangınları nerelerde daha çok çıkıyor?Orman yangınından sonra neler yapılıyor? Yeniden ağaçlandırma yapılıyor mu?Söz konusu yanan alanlara arsa ve tarla açmak için talip olan oluyor mu?Talip olanlardan kaçı soruşturuldu.? Arkasında rant çeteleri var mı?Tabii bu tür soruları daha da artırabiliriz. Ancak sorulması gereken asılsoru, bu yangınların çıktığı yerler genelde deniz kıyıları ve turizme uygunnitelikteki alanlardır. Sabotaj ihtimali her zaman vardır. Ancak geçmişlekıyaslandığında insan kaynaklı yangınların arttığı görülmektedir. Tarihtebildiğimiz kadarıyla doğal nedenlerden kaynaklanan büyük orman yangınlarıvardır, ancak son yıllarda insandan kaynaklanan çok sık yangınların olduğugörülüyor. Genelde insanın bilinçli çıkardığı yangınlardan sonra açılanalanlar 2B yasasına konu edildiği gibi orman niteliğini kaybettiği içinimara açılması istenmektedir." (Prof. Dr. ibrahim ORTAŞ)bu gerçeklerin de var olduğu ve
ülkemizin par hırsı uğruna yokedildiği eylemler bütünü!
sabotajtır efendim. neden iç anadoludaki hektarlarca buğday tarlaları yanmıyor da ege'deki ormanlar yanıyor. ben şunca yıllık hayatımda bir tane tarla yangını duymadım. ama gel gör ki her sene bir dolu orman yanıyor. bunu yapan şerefsizleri o yanan ağaçların arasına atıp can çekişmelerini ve umutsuz haykırışlarını izlemek gerek aslında..
gün itibariyle antalya manavgat'ta meydana gelen , insan olan insanın canını sıkan moralini bozan , yakan şerefsizler ki 150 tanesini bir araya toplasan bir tane allahın ağacı bile etmeyecek hatta o ağaç kadar yeryüzüne faydası olmayacak keşke siz yansaydınız onlar yanacağına diyerekten kahredilecek , olmasa çok çok iyi olacak hadise .