orijinal metinlerin kendilerine

    1.
  1. tarihin en yanlış anlaşılan filozoflarından biri olan husserl’in “nesnelerin kendilerine!” diye bir çağrısı var. husserl, 20. yüzyılın başında felsefeyi “sıkı bir bilim” olarak yeniden tesis etmek ister ve bu çağrıyı felsefeyi içine düşmüş olduğu hakikate yabancılaşmışlık halinden kurtarmak için formüle eder. olgunluk eserleri, özellikle kriz yazısı husserl’in bu yönde büyük adımlar attığını gösteriyor.
    bu slogan, felsefenin büyük kuruluş dönemlerinde kendisini sürekli yeniler. hegel, bu amaçla giriştiği felsefi eylemin ilk büyük ürünü olan tinin fenomenolojisi’nde benzer bir talep ileri sürer. aynı şekilde marx da eşyaların kendilerine çağırısında bulunur. felsefe praksis felsefesi olmalıdır. unutmayalım! kant ne diyordu? eylemi amaçlamayan felsefe basit bir düşün oyundur. aristoteles’in hocası platon’a yönelik en büyük eleştirisi idealar teorisiyle özü itibarıyla "praksis" olan yaşamda eylemi olanaksız kılmasıdır.
    heidegger, husserl’in çağrısını ciddiye alır. psikolojizme ve pür düşünümcü felsefeye karşı praksis ilkesini savunur. fakat hakikati hareket olarak, yani oluşum ve yok oluş olarak kavramadığı ve kurduğu zorlama yapay dil ve kavram yapısı ile insanı eşyaların kendilerine, praksise, realiteye yöneltmek yerine daha çok yabancılaştırır. heidegger‘in eyleyen insanı, onun tabiriyle “dasein” hedefini bilmeden eyleyen bir varlıktır, amacını akılla yargılayıp, vicdanıyla tartarak eyleyen biri değil. heidegger‘ in kurgusuna göre, varlık/tanrı söyler, führer (üstün/seçkin dasein) gösterir ve daseinlar eyler.

    bugün tekrar felsefenin kuruluş sorunuyla karşı karşıyayız. bu, ülkemizde bir türlü zeminini verimli kılamayan felsefe için büyük bir fırsattır. fakat bunun önemli koşulu, özellikle genç filozoflarımızın orijinal metinlere yönelmesidir. ülkemizde birçok şey nakil ve ezber üzerinden gerçekleştiği gibi, akademik öğretin de daha çok ikincil kaynaklar üzerinden yürüyor.
    oysa şimdi, tam da şimdi, felsefeyi ve bilimleri sıkı bir bilim olarak yeniden kurma sorunuyla karşı karşıyayken orijinal metinlere yönelmek ve onları derinlemesine, satır aralarıyla birlikte okuyup yorumlamak (feuerbach), her birimizin orijinal metinlerden kendine has kendi orijinal yorumlarını kazanması gerekmektedir. yeniyi denemekten korkmayalım. kalıpları kırmadan yeniden kuruluş mümkün olmayacaktır. descartes’ı da, hobbes’u da, freud’u da, marx’ı da, adam smith’i de, locke’u da, habermas’ı da, aristoteles’i de, spinoza’yı da, husserl’i de, russell’ı da, kant’ı da... hepsini kendi külliyatımızla birlikte yeniden kuruluş amacıyla yeniden yorumlamak gerekmektedir. öyleyse, bugün sloganımız, “orijinal metinlerin kendilerine!” olmalıdır. insanlığın ürettiği tüm entelektüel miras orijinal metinlerden hareketle yeniden yorumlanmalıdır...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük