bence de aptallıktır ama korsana para vermek daha büyük aptallıktır. eski kitapçılar korsan kitapçılardan daha ucuzdur. eski kitap tercih ederim. (bkz: emeğe saygı)
parası olan için tamam denebilir de dişinden tırnağından artırdığıyla kitap alanlar için salaklıktır.
Kenarda köşede kalmış zar zor tutunan yayınevlerinin kitapları zaten bu kadar pahalı değildir, olmaz da.
Kitabın asıl emekçileri olan yazar ve çevirmen anlaşmalı çalışır zaten, yani kitabın satış sayısı vb. kazandığı parayı değil sadece yazarın yayınevi ile anlaşmasını sürdürmesi vb. Şeyleri etkiler.
Matbaa aşamasındakiler de maaşlı ya da yaptıkları işe göre oranlanmış bir biçimde ücret alırlar, yani emekleri sömürülür hem yazar ve çevirmenlerin, hem matbaa aşamasında çalışanların.
Bu açıdan kitabı orjinal almak sadece yayınevine daha çok kazandırır, "iyi niyetli" insanlaırın iddia ettiği gibi yazarın emeğinin karşılığını falan vermiş olmazsınız, sadece emek istismarcısı yayınevi kazanır.
Bir de şöyle bir şey var; çook eski bir kitabı ele alalım: platon- diyaloglar.
Platon'un varisleri yaşamıyor bildiğim kadarıyla.
çevirmene bakıyorum, 20-30 yıl önce ölmüş.
e kimin emeğinin karşıllığını veriyorum şimdi ben? Matbaada çalışanın, dizgicininse; "korsan"denilenin ne farkı var?
O anlamda, onlar da emekvermiyor mu?
hak falan degildir, yayinevlerinin soygunudur. hayir ben yine aliyorum da, sonra yok efendim insanlar niye kitap okumuyo da bilmem ne. adam bu paraya gidip mis gibi yemek yer, haksiz da degil. para yazara gitse tamam, tabii herkes alsin da, otuz bes liranin ne kadari yazara gidiyo, bir dusunun pitirciklar.
oldukça normal bir hareket.
orwell'in kitaplar ve sigaralar kitabındaki tespitlerinden sonra özellikle. okumak kesinlikle lüks bir hobi olmaktan çok uzak. aylık kitap masraflarına karşılık sigara masrafı kıyaslandığında. üstelik ikinci el kitap ve kütüphaneleri de göz önünde bulundurursak ortaya makul bir masraf çıkıyor.
bunu sigara ile kısıtlamak saçma olur ama. ihtiyaç dışı ve zorunluluğu dindirilememiş arzulardan kaynaklı alınan her nesne için geçerli.
ama önemli bir gerçekte korsan kitap piyasası öğrenciler için önemli olduğudur. az parayla geçinmek zorunda olanlara yayınevleri belirli toleranslar tanısa keşke. işte burada yine karşımızda kapitalizm.
yapmamız gereken eylemdir. bu pahalı uğraşı hepimiz yapmalıyız, ve yalnızca paramız olduğunda.. böylece yaptığımız en değerli şey olarak kalmaya devam edecektir.
korsan almayıp orjinale para vermek bu yüzden güzeldir.
biraz üstlerdeki bir yazarın 36 lira verdiği monte kristo kontunun fotokopisine -orjinal dil- 8 lira verdim. dumas'nın gelmişine geçmişine sövdüğümü düşünmüyorum, adam ölmüş zaten.
hadi o yabancı; türkiyede durum daha da farklı çünkü yazarlar yayınevinden emeğinin karşılığını çatır çatır alıyor, çevirmenler de, editörler de... bir kitap sırf popüler diye 30 liraya satılırken aynı uzunluktaki bir kitap indirimle rahatça 18-20 liraya satılıyorsa emek söz konusu değildir.
bu durumlar insanı korsana yöneltir, kitaba para verirken bir kaç kez düşünmesine sebep olur. he param var veririrm diyorsan keyfinin kahyası tabii.
Sonra de ki yok efendim türkiyede okuyan kişi sayısı az. Orjinal kitaba verilen bu parayla 4 kişilik evini geçindiren insanlar var.
mide tok olmadan kimse kitap okunmasını beklemesin bu ülkede..