orijinal kitaba 35 lira vermek

entry90 galeri0
    26.
  1. Kitaba, kitabın kalınlığını ve yazara göre değişir.
    0 ...
  2. 27.
  3. fakirler almasın diye olabilir.
    not: fakirim
    0 ...
  4. 28.
  5. Tıp öğrencisiysen 35 değil 235 de verirsin. (bkz: Sobotta anatomi atlası)
    1 ...
  6. 29.
  7. bir de baskısı korsan kitap standartlarında, örneğin satırlar yamuk basılmışsa haklı saydırma sebebidir.
    1 ...
  8. 30.
  9. olmasi gerekendir. evet belki kitabin maliyeti 3-5 liradir ama kitabi kitap yapan dusunceleri kac parayla satin alabilirsiniz..
    salakliktir diyenleri merak ediyorum acaba kacak sigaraya bakis acilari ne diye..
    1 ...
  10. 31.
  11. kitabına göre değişir . Ama orjinali Daha Bi başka .
    0 ...
  12. 32.
  13. sevdiğin yazarın yazmaya devam etmesini, sevdiğin yazarların kitaplarını basan yayınevlerinin hayatta kalmasını istiyorsan ve paran varsa 4 paket sigara parası karşılığı rahatça yapabileceğin şey. senede alacağın kitap onu geçmez diyeceğim de şu kafadaki adam senede iki kitap alsa kafi.

    "kitabın maliyeti..."

    vay arkadaş. yazar, emek, eser, entelektüel değer? yok.
    ne var? kağıt mürekkep. tamam. madem soluduğun oksijenin ederince ağaç dikelim de maliyetini karşılayalım, ayrıl aramızdan.
    2 ...
  14. 33.
  15. 2,8 lirasını vergiye vermektir.
    ama konu kitap orijinal kutsal kitap ise 0,35 lirasını vergiye vermektir.
    oku! diye emredilmiş ama bizim ülkemizde neyi okuman gerektiğinle ilgili bir yönlendirme mi var sanki?

    - yok öyle bişey, değildir, kedidir kedi diyorsanız eksi'ye.
    - adam haklı beyler dağılın diyorsanız artı'ya basınız.
    3 ...
  16. 34.
  17. cem yılmaz'ın gösterisinin maliyeti de toplasanız 10 tl değildir, fakat en az 300 kişiye kişi başı 50 kağıttan hitap eder. bu da demek oluyor ki, emeğin hakkını maliyet hesabıyla ölçmek ancak ve ancak bizim türk milletine ait bir özellik olarak kalacaktır.
    1 ...
  18. 35.
  19. yapılmaması gerek eylemdir. mesela ben george r. r. martin'in A Song of Ice and Fire yani game of thrones serisini d&r'dan almak istersem -ki istedim ama alamadım- toplam 112,5 tl'ye ihtiyacım var. ama aynı kitapları gidip bi sahaf'tan veya korsancıdan almak istersem muhtemelen 30 tl'ye tüm seriyi almış olurum.

    peki ben neden 30 tl vermek varken gidip ufak parlayan bi bandrol yüzünden aynı kelimelerle yazılmış seriye 112,5 tl vereyim? vermem. gitsin d&r da, o seriyi 30 tl yapsın ordan alayım.
    5 ...
  20. 36.
  21. tamamı ile emeğe para vermek değildir.

    bir kitaptan yazara kalan nedir ki.

    devede kulak. sırf yazar şuncacık para kazanacak diye yayınevine dünyaları kazandırmak mantıklı değil.
    1 ...
  22. 37.
  23. Korsan almayayımda ne alayım dedirten hede.
    0 ...
  24. 38.
  25. kitabına göre değişir aslında. öyle kitaplar vardır ki değil 35 lira 135 lira da verilir. ama öyleleri de vardır ki üstüne para verseler okunmaz.
    0 ...
  26. 39.
  27. az biledir çünkü,

    o değil de bitmemiş öyküler 45 lira lan. alamıyoruz. aslıhan'a düşse ikinci eli bari.
    1 ...
  28. 40.
  29. maaşı bir gün geciktiğinde patronuna çemkirenlerin karşı çıktığı eylemdir.

    not: patron değilim ama seri eksi istiyorum...
    1 ...
  30. 41.
  31. paranoyaklığı yetersizlerin "hakkını vermektir yaa" diye vermeyenlerden hayıflandığı bir eylem. bu arkadaşlar düşünüyor ki her şey güllük gülistanlık, yayınevleri falan da sütten çıkmış ak kaşık.

    birincisi, bu kütüphanlerde zaten bulunan ve dilenilen zamanda alınıp okunabilecek bir kitap için yapılıyorsa sahiden gereksiz bir harcamadır. Sahiplenme amacıyla alan biri de entelektüelitenin "yha bis chok cooluz, tres bon azizim tres bon" kısmındadır, ukalalığında ve kibrindedir; öğrenme aşkında değil şeklindedir ve bencildir.

    ilki yine öznel denebilir, tartışılabilir. ikincisi, taa orta çağda yaşamış birinin kitabını almak ne kadar "emeğin hakkını vermek"tir, kimin emeğinin hakkını kim alıyor? çevirmenler de zaten anlaşmalı ve/veya maaşlı çalışmıyor mu yayınevleriyle?

    üçüncüsü ve sonuncusu, korsan kitapların vergiden ve takip edilmesi gereken prosedürden muaf olmak için yayınevlerince maliyeti azaltıp kazancı artırmak için basılmadığının garantisini kim verebilir? kimse veremez.
    1 ...
  32. 42.
  33. verilir. o 35 lira nelere verilmiyor ki... bir kitaba verilmiş çok mu?
    0 ...
  34. 43.
  35. olması gereken, mantıklı harekettir. korsancılık deyip geçmeyin. korsan kitabı satın alma işi, fikir hırsızlığına yataklık etmekten başka bir şey değildir.

    korsanı destekleyen insanlar, arabaların orijinalini almazlar. kaçak yakıt kullanırlar. evlerini dikerken komşu parselden çalarlar. korsanlık, hırsızlıktır. beğenmiyorsan orijinalinin fiyatını, hiç alma kardeşim. bir hikaye vardır. ustanın biri bir fabrikaya, bozulan makinayı tamir etmek için gidiyor. bakıyor, dikkatlice inceliyor. daha sonra arıza yaptığı düşündüğü yere hafiften sert bir çekiç darbesi vuruyor ve makina yine tıkır tıkır çalışmaya başlıyor. adam faturayı gönderiyor, 1000 tl... muhasebeci delleniyor. bir çekiç darbesi için 1000 tl mi istenirmiş diyor. hemen bir e-mail atarak ayrıntılı fatura talep ediyor. hiç gecikmeden ayrıntılı fatura talebi geliyor:

    makinaya çekiçle vurmak: 1 tl
    çekici nereye vuracağını bilmek: 999 tl
    toplam: 1000 tl
    kdv: dahil

    gördüğünüz üzere burada usta, bilgisini satıyor, çekicini ya da kol gücünü değil. aynı şekilde yazarlar da o kitaplarda fikirlerini satıyorlar. kitabın kapağını ya da sayfasını değil.
    2 ...
  36. 44.
  37. konu hakkında hiçbir şey bilmeyenlerin biliyormuş edasıyla ya da kulaktan dolma bilgilerle verilmez o para yeaea diye çemkirdikleri durumdur.

    öncelikle yıllar önce ölmüş yazarların kitaplarına para verdiğinde o yazarın hakkını yine korumuş oluyorsun çünkü mirasçıları var sonuçta o adamın ya da kadının. kaldı ki zaten 70 -sanırım 70' ti- yıl geçtikten sonra artık o yazar için telif durumu ortadan kalkıyor, o sebeptendir ki benim gözümde korsanla eşdeğer olan bazı yayınevleri dünya klasiklerini en naif tabirle piç ederek basıyorlar.
    sonrasında 35 tl olan kitapların ortak özelliğine baktığında genelde kalın olduğunu görürsün zaten. şimdi yine biri çıkacak korsan da aynı kalınlıkta ama 10 tl diyecek. iyi de o 10 tl içinde ne vergi var, ne yazarın hakkı var, ne çevirmen parası var, ne toptancı parası var, tasarımcının parası var, ne isim hakkı var.... yani o on tl. içinde bir bok yok. ve daha önce söylediğim gibi zaten korsancı çok satanları basıyori yani satamama kaygısı yok ama kaliteli yayınevlerinin -can gibi mesela- yaın hayatlarına devam edebilmeleri için, gerçekten değerli eserleri okura ulaştırabilmeleri için, o masrafları karşılaya bilmeleri için hem çok satacak bazı kitapları basma hem de satmayan kitaplardan zarar etmelerini engelleyecek kadar para kazanmayı hesap ederek fiyat verme zorunlulukları var.

    kitaplarla azıcık aran iyiyse zaten fark edersin ki banka yayınları ucuzdur can' a göre. çünkü banka yayınevlerinin kar amacı yoktur pek. dolayısıyla can' dan 40 küsür tl' ye alınabilcek suç ve ceza' yı iş bankası kültür' den 30 tl' ye alabilirsin.

    daha önce de yazdım zaten anlamak isteyen anlamıştır o kitabın o paralar ettiğini. ama sen yine de diyorsan ki ben kitap okumak istiyorum ayda 3 kitap gömüyorum ama param yok diyorsan kabul git al korsanı, hatta mümkünse günahı da benim olsun ben razıyım. yalnız 10 dakikada biten şişe biraya barda 10 tl ödeyen adamlar -ki ben de severim içerim ama kitapçıları yok yere suçlamam pahalı satıyorlar diye- gelip burada bilip bilmeden yayınevlerine, kitapçılara çemkirmesinler mümkünse.

    son olarak şu mantığı da kabul etmem mümkün değil; işte dotoyevski 30 tl' yi hak ediyor ama vampir srileri etmiyor. teorik olarak haklı bu görüş ama pratikte dostoyevski basmak için yapılan masraf, o çerezlik kitaplar için de yapılıyor. dolayısıyla fiyatlarının yakın olması son derece normal ve dediğim gibi acı da olsa kitapçların, sahafların ayakta kalabilmesi için de o çerezlik kitaplar gerekli. keşke kültür seviyemiz çok yukarılarda olsa, keşke herkes çok ve kaliteli kitap okusa dolayısıyla keşke vampir seriler eokunmadıklarından hiç basılmasa, orhan pamuk ayarında yazarların kitapları basılsa ve ucuza satılsa, ama bu şartlarda durum bu ve ben okumak sitediğim kitap olduğunda eğer pahalıysa bekleyeceğim 6 ay kadar yine ve gidip bir sahaftan 10-15 tl2 ye alacağım 30 tllik kitabı. hem sahaf kazanacak, hem devlet vergisini alacak(sahaflar da fatura kesmek zorundadır) hem de kitabı aldığım kişi ile doğrud düzgün bir kitap sohbeti yapabileceğim hr seferinde.
    3 ...
  38. 45.
  39. ilk çağda yaşamış ve bugünlere aktarılana dek yüzlerce kişinin aktarım ve çeviri emeğiyle yoğurulmuş kitaplar için yapılıyorsa biraz saflıktır, hele ki ortalamanın altında bir geliriniz varsa.
    0 ...
  40. 46.
  41. emeğin karşılığını veririz ama o kitapı okumassak bide onu okul kütüphanesine kaptırırsak, o acıyı hiç kimseye yaşatmasın.
    0 ...
  42. 47.
  43. kitaba sadece maliyet açısından bakan kafanın anlayamayacağı olaydır. bunu söylediğinizde anlaşılıyor ki bu ülkede sayısı yaklaşık 10-15 milyon arası değişen asgari ücretlinin okumaya hakkı yok, ya da ya okuyacak ya aç kalacak. en kötü ihtimal, "emeğin karşılığını veriyoruz işte" deyip aç kalma pahasına yüzyıllar önce yazılmış bir kitaba kimin emeğinin karşılığını verdiğini anlamadan maaşının yüzde 5-10'unu verecek ve üstelik ayda sadece bir kitap okuyabilecek. yersen.
    0 ...
  44. 48.
  45. nurhan atasoy'un harem isimli kitabını 200 liraya alan benim için ucuz bir fiyattır.
    1 ...
  46. 49.
  47. 35 lira gözüne batıyorsa ikinci elini alırsın kanımca. Tabi kendi gelirin yoksa az bi miktar değil 35 lira ama her şeyin çözümü korsan değildir. Git internetten şehir merkezlerindeki çeşitli 2. el dükkanlarından al bul oku.
    2 ...
  48. 50.
  49. ahmet altan' ın tehlikeli masallar kitabının korsanının ikinci elini sahaftan 50 kuruşa aldıktan sonra kesinlikle yapmayacağım eylemdir. sayfaları tam basım hatası felan da yok.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük