Eğer bir satıcı sana 5 liralık bir şey satıyorsa onun maliyeti en fazla 1-2 liradır. Korsan kitapçı sana aynı kitabı 5 liraya verirken 1 lira maliyeti olan kitaba sırf parlak kapaklı olduğu için 35 lira verilir mi?
Not: korsanı desteklemiyorum ama yayınevlerinin yaptığı da insafsızlık. Kitabı 10 lira yap 15 lira yap 35 lira nedir kardeşim.
Salaklıktır. Şöyle ki ; Aldığımız kitabın ücreti = 35 tl. yayınevinin dağıtımdan basımdan vb. toplam sadece 1 kitaptan kazandığı ücret ortalam %38.5 falan. bu da 13.40 kuruşa falan denk geliyor. Aldığım 35 tl lik aslında bana 50 tl ye giriyor. Ve bu yüzden korsanı destekliyorum !
hesap, kitaptan zerre anlamayanların düz mantıkla eleştiredikleri durum;
emek hırsızlığıdır. kimse bana korsan ucuz biz öğrenciyiz diye ağlamasın. sanki 3 günde bir kitap bitiren milletiz. bir kitabı en az 1 hafta okuyoruzdur. 20 tl üzerindeki kitaplar zaten 1 aya yakın elimizde kalır genelde -kalındırlar- kolombiya' nın en büyük yazarı marquez, kitaplarının kolombiya' da basılmasına izin vermemektedir mesela sırf korsan yüzünden. böyle büyük bir yazarın var ve sen onu kitaplarını basamıyorsun. işte korsan' ın etkisi! kitaptan anlayan, kitaba değer veren adam zaten korsan okumaz. internet üzerinden 2. el kitapları zaten korsan fiyatına bulabilirsiniz artık. http://www.nadirkitap.com iyi bir sitedir bu iş için.
korsan kitap, kitabı bir mal gibi görmeyen gerçek kitap satıcılarını küstürür, dahası onları ayakta duramaz hale gelir ve bu insanlar kapatırlar o küçük dükkanlarını ve sonunda kitap pazarı bkm gibi kitaptan bihaber olan, kitabı bir ticari mal olarak gören zihniyetin eline kalır. zaten bilinçsiz bir okuyucuyuz; iyi çevirinin önemini, iyi kitabın farkını pek bilmeyen bir milletiz. en azından kitaba değer veren, kitaptan anlayan adamlar ayakta kalırsa kitap kültürünün gelişmesi sağlanır aksi halde ise yozlaşır bu kültür. ve yozlaştıktan sonra raskolnikov secde eder suç ve ceza' nın sonunda, samsa toplumdan farklı olanın dışlanmasına bir örnektir diye yorumlanır kafka' nın dönüşümü. orjinal kitap alın! ve bunu d&r' dan değil gerçek kitapçılardan alın. hayatında kitap kapağı açmamış adamdan satın almayın kitabı.
ama kitapçı abi 2 lira kazanıyor. üstelik kul hakkı yemiyor, üstelik dükkan kirası, vergi, elektrik faturası vs ödüyor, üstelik onun satamama gibi bir de kaygısı var ama korsancının yok. zira korsancı zaten bestsellerları basıyor.
bu vesile ile görüyoruz ki sözlükte parasını çöpe atmaya meraklı bir çok hıyar var.. ben şahsen bir kitaba en fazla 10 lira veririm ne diye gidip elalemi zengin edicem bana mı dert onun bu işten kazancı aynısı dvd,cd içinde geçerli o yüzden yaşasın korsan diyorum kimsenin milleti kazıklamaya hakkı yok.
okuma oranının bu kadar düşük olduğu ülkede kitap fiyatları gerçekten yüksek.ama bu korsanı desteklemek anlamına gelmiyor, ikinci el kitap satan yerler var, bursa da sönmez iş merkezi bunun kaynağı örneğin, adam onca zaman düşünsün yazsın 5 kr kazanmasın, korsan kazansın ehh bu da pek adil değil.
benim çocukluğumda kütüphanelerden ödünç alırdık kitabı,1 hafta içinde iade eder ya da süresini uzatırdık. okumak isteyene engel pek yok aslında o kitaba para da ayrılır zaman da.
aslında internet üzerinden e-book olarak satınalındığında bazı kitaplar çok daha uygun fiyata denk geliyor.bu sistem daha çok yaygınlaşsa daha faydalı olabilir, fiyat daha uygun olduğu için daha çok satılabilir, noldu o zaman hep okuma oranı arttık hemde hoop yazar daha çok kazandı. * ama bundan da hak yemek isteyenler çıkar mutlaka. e-bookları bir kez alıp yarı fiyatına kopyalar kopyalar satar bazıları.
maddi imkanı olanlar için mümkün olabilecek durum. alamayacak durumda olanları da korsana yönlendireyim demiyorum. her mahallede yahut semtte en az bir kütüphane var. abone olup istediğiniz kitabı bedavaya okuyabilirsiniz.
daha ucuz kitap okumak için tek çözümün korsancılar olmadığı olay. korsancılar iyi kitapları değil çok satan kitapları basarlar, satışları garanti olmak zorundadır e öyle olunca da zaten çok satar kitapların da 35 tlye satıldığı bir dünya olmadığı için korsana bu durumda yönelmek anlamsızdır. diğer bir yöntem e-kitaplar; evet bedavaya e-kitap indirilebilecek bir sürü internet sitesi var ve uzun süredir bir çok kitabı da bu yöntemle okuyorum, bunun zararlı olduğunu da düşünmüyorum. bizim yayınevleri e-kitap'a gereken önemi vermiyor, halbuki masraflarını sıfıra indirecek bir yöntem, bu sayede kitapları daha ucuza satıp daha çok insanın ulaşmasını da sağlayabilirler. ayrıca birçok yayın evinin 35 liraya sattığı kitap da korsandan farksız basılmış durumda, editöryal hatalar gırla gidiyor, kitap kapağına bile gereken özeni göstermiyor çoğu yayınevi. ucuz bir şekilde kitaba ulaşmanın bir diğer yöntemi ise sahaflar, sahafların birçoğu da korsan sattığı için buna dikkat etmek gerek ama bir kitabın daha eski bir baskısını okumak, yeni baskılarda eklenen yeni bir şeyler yoksa, kimseye bir şey kaybettirmez. velhasılı kelam kitaba ulaşmak istedikten sonra ucuz bir şekilde de ulaşılabilir yeter ki insanın içinde istek olsun.
türkiye'de okuma oranının düşüklüğünden dem vuruluyor, sebeplerinden bir tanesi hatta en önemlisi kitap fiyatlarıdır.
Türkiyede asgari ücret 800 lira civarında,
sen adama kitap ücreti 40 lira dersen, adamdan maaşının yüzde 5'ini bir kitaba vermesini istemiş oluyorsun.
verir mi adam? vermez, o 40 liraya neler alınır der, mutfak masrafını yapar, çocuğuna verir, faturasını öder.
peki bu kitabın maliyeti ne?
ıvır zıvır dahil 3 lira diyelim,
elden ele, elden ele, herkes kar koya koya ediyor, 40 lira.
alınır diyene saygı duyarım da, korsana laf eden adama mal derim.
durumu müsait olan insanın yapması gerekendir. kimse kitabın cildi ve kalınlığına göre paha biçmez. içeriğine cüzzi bir paha biçer. onu da verelim bir zahmet.* ayrıca yoksa durumun git çal. en azından kitap çalmış olursun. bir ülkede kitap çalınıyorsa o ülkede refah düzeyi yüksektir.
daha herhangi bir kitaba 35 lira vermişliğim olmadı lakin edip cansever'e 28, turgut uyar'a da 29 lira verdim. pişman değilim. kimisi içkiye, oyuna, albüme verir parasını kimi de kitaba. bana göre de bir telefona 2 milyar saymak aptallığın daniskasıdır. tarihin en büyük icadı kitaplardır, daha fazla param olsa, daha fazla para verirdim kitaplara.
bu arada eğer istanbul veya ankara'da yaşıyorsanız, direk yayınevinden gidip alarak da bu durumu çözebilirsiniz. aradan kitabı satan aracıyı kaldırdığınızda daha indirimli fiyatlara kitaplara ulaşmak mümkün.
kitaba verilen paraya acımak, okuma alışkınlığına ters bir düşüncedir. her öyküde başka dünyalara dalmak ve hayal gücü zenginliği sadece kitapla can bulur. bu sebepten piyasada bulunan rakamlar bence azdır bile.. neticede emek var.
iç acıtır. bunda suç devlette midir yoksa kar marjını yüksek tutan yayın evi veya satıcıda mıdır bilinmez ama insanı korsana kendi elleriyle sürüklerler.
yayınevlerinin .kme politikasının sonucudur. çoğu yazar kitabın haklarını satıp para peşin kırmızı meşin der. bu sebeble ki piyasaya çıkalı 20 yıl olmuş Şahbaba kitabı bir türlü ucuzlamadı.
bir yazar emek veriyor, bilgi birikimini, tecrübesini, anılarını okurlarla paylaşıyor, eyvallah. Ama bu ülke türkiye. Burada herkesin maddi durumu iyi değil. Herkes bir kitaba 35 lira veremez. Kiminin blr haftalık harçlığı, kiminin fatura parası bu para.
Adam tezgaha gidip bakıyor, 35 lira. Daha sonra durumunu göz önüne getirip kitabı almaktan vazgeçiyor. Oysa kitap 15 lira olsa 10 lira olsa düşünmeden alacaktı.
şimdi şöyle bir soru gelir insanın aklına, eğer bir yazar gerçekten adam gibi bir yazarsa daha çok kitleye ulaşmak mı ister, yoksa 1 kişiye ulaşıp parasını kenara atmak mı?
15 lira olsa belki 10 insan olacak ama 35 lira olsa 2 insan alacak. Hem daha fazla okura hitap edecek, hem daha çok kazanacak. Bir de bu yönden bakılmalıdır.
içeriği değicekse verilir çünkü bir emek vardır. boş şeylerse içindekiler beş kuruş etmez emekte yoktur. o kitabın size yararları yanında o para bir hiç gibidir.
eğer kitap bir seriye ait ise genelde yazarın deli gibi 2 haftada bir kitap çıkartmasına neden olur. Yeni kitapları eskisinin yanından bile geçemez.
paranın insana neler yaptıracağını görmemizi sağlar.
35 tl' yi hak etmeyen kitaplar okuyorsanız bu sizin sorununuz. daha kaliteli yapıtlar ve yazarlar okuyun o zaman içiniz acımaz.
para kazanmak isteyen kimse de kitapçı açmaz zaten, çünkü gerçek bir kitapçı vampir serisi satarak mutlu olmaz, gerçek bir yayıncı vampir serisi basarak mutlu olmaz. kitapların maliyeti, vergisi vs. ile karşılığında istenen fiyatlar normaldir. hayatınızda hiç bir kitapçıda çalışmadan, bir kitapçıyla sohbet etmeden dahası bir kitapçıya girmeden d&r' dan kitap satın alarak zaten anlayamazsınız bir kitabın neden 35 tl olduğunu.
iş bankası, yapı kredi yayınları gibi yayınlar banka destekli olduğundan -iyi ki de öyle- daha ucuzdur mesela can yayınlarına göre, ama kaliteli kitaplar o etiket fiyatlarını ediyorlar zaten inanın. sen orhan pamuk' u okuyup anlayamıyorsan ve sonra da ''abi yea ermeniler kesildi dedi diye nobel verdiler yoksa bok gibi yazıyor'' diyorsan zaten git korsan al nasıl olsa bir halt okuduğun yok senin.
bu arada orhan pamuk' u okuyup anlamamak sorun değildir, çok farklı, çok zor bir yazardır zaten ama anlamadığında eksikliği kendinde aramak yerine orhan pamuk' ta aramayadır benim tepkim.
