Her ne kadar önyargı ile yaklaşmayıp, derdini anlayayım, "bilmedikleri olabilir her insanın yardımcı olayım" düşüncesiyle nick altında yazılanları göz ardı ettiğim halde zırvaladığına beni de kanaate erdiren yazardır.
Yok ! bu arkadaş her şeyi biliyor ! orhanozturhan, bilmediği bir şey olamaz !
Hz. aişe için hz. hatice için hz. ve r.a. ibareleri kullanmamalısın, peygamberin tek fonksiyonu, örnek davranışlar olan vahyi getirmesi ve uygulamasını göstermesidir. onun da garantisi yoktur. hata da etmiştir. onun başına "hz", sonuna "sav" gibi 200 sene sonra uydurulan şeyler eklenmez.
diyen ve önüne serdiklerime muhalefet eden bir insanın bilmesi değil bilmemesi anormal zaten.
tefsir ilmi de peygamberden sonra çıkmıştır diyor. o zaman ona şöyle bir örnek verelim: hem peygamber efendimizin ashabından ve tefsir alimi olan bir zat bunu anlatıyor. hem de bu yazara benzeyen bir zattan bahsediyor...
işte o abdullah bin mesud, diyor ki: "Mescitteydim. Orada Kur'an'ı kendi re'yiyle tefsir eden bir adamı gördüm ve hemen oradan ayrıldım.Bu adam: "Göğün açık bir duman ile geleceği günü bekle, o insanları sarar, bu, acıklı bir azaptır. " (Duhan, 44/10), ayetini tefsir ederken, kıyamet gününde herkesin nefesini tıkayacak ve onları nezleye uğratacak bir dumandan söz ediyordu. Halbuki bir insanın bilmediği bir şey için Allah bilir, demesi, onun ilmine delalet eder. Bu ayet-i kerime ise Kureyş'in Rasulullah'a karşı son derece şiddetli davrandıkları zamanlarda inmişti.
Kusura bakma ama sen bu örnekte bahsedilen şahısa çok benziyorsun orhan kardeşim ve daha fazla senle uğraşamayacağım.
yobazlar ordusunun en önünde bayrak tutanıdır. ne zaman dini bi konu olsa bu yazar mesaj kutumu yakmakta. hayır anasını satayım yazıyoruz yazıyoruz, bi sikim diyemeyeceğini anladığı yerde; ben şöyle araştırdım, ben böyle bilirim, sen onları bilmezsin diye yan çiziyor amk !
kralın birine veziri diyor ki ''kralım ülkemizin çöl diyarında bir adam var 2 metre uzaklıktan ipi atıp iğne deliğinden geçirebiliyor'' tabi haliyle kral inanmıyor lakin vezir ısrar edince emri veriyor ''getirin o adamı buraya'' adamı bulup getiriyorlar. kral soruyor;
kral-evladım duyduğuma göre 2 metre uzaktan ipi atarak iğne deliğinden geçiriyormuşsun, doğru mu bu duyduklarım??
adam-doğrudur efendim.
kral-o zaman marifetini burada da sergile...
adam iğneyi 2 metre ileriye dikiyor ve ipi eline alıp başlıyor hesap yapmaya, içeride ki havaya bakıyor, ipi yalıyor, iğne ile mesafesine bir daha göz atıyor, ipi yalıyor sonra bir anda ipi iğneye doğru atıp tam iğne deliğinden geçiriyor, tabi kral şaşkın ''aferin evladım, normal insan eline aldığı ipi bile delikten zor geçirir sen 2 metre uzaktan geçiriyorsun'' diyor ve muhafızlarına dönüp kelamına devam ediyor ''bu adama 1 kese altın verin 1 aylığına da hapse atın'' adam soruyor; ''kralım altın'ı anladım ama hapis neden??'' kral cevaplıyor ''yaptığın iş özverili bir şey fakat keşke böyle bir işe uğraş verip kafa yoracağına işe yarar bir şeye uğrasaydın, boşa zaman harcamışsın. işte hapis de bu yüzdendir''
***
bence orhanozturhan'ın iş de buna dönmüş. dediklerinde haklı olmana karşın ''ses tonu şöyle, ifadesi böyle, orada 5 değil 4 kere alo demesi gerekirdi'' gibi iğne deliğinden iplik geçiren tespitler yapmış.
deli misali kendi kendine denklemler kurup kendi kendine doğru yanlışlar üreten ondan sonra da şu var bu yok diyip bunuda doğrumuymş gibi çırpınarak göstermeye çalışan bir garip yazar.
tarafsızım ben hacı, sağda solda okuduğum yazıların özetlerini bazen sözlüklede paylaşarak görüşlerini alırım. böyle önüne geleni yerin dibine sokmaya çalışarak bir yere varamazsın. çok bilmiş edasıyla hiç girme o iş baştan olmaz zaten. din karşıtı başlıklarımın iki katı kadar dini savunan başlıklarım var benim ama öyle burada birisine karşıt görüşlü oldun mu ağzınla kuş tutsan yaranamazsın
açık öğretimde felsefe okuduğu için sağda solda "felsefe ihtisas alanımdır" lafları takınan cahil. laf yarıştırdığı kişinin tahsilini bilse oturur ağlardı.
aklı seviyesinde başlık altından saçmalamaya devam eden sınırlı zekaya sahip arkadaş.
bir daha yapma demiştim ama rezil olmaya doymayanlar için madde madde yazalım, belki kalın kafası alır:
- bir: "hemen beni nurcu diye yaftalamaağ" diye ağlaması boşunadır, zira yaftalama diye addedilen şey bizzat tespittir. dış grubun homojenliği hakkında bile zerre bilgisi olmayan bu zır cahil arkadaş, yazdıklarından çıkarım yapıldığı sanrısını atlatıp diğer entrylerinde açık açık ne mal olduğunun görüldüğünü anlasa çok iyi olacak. modern psikoloji okuyormuş sözde, okuduğunu ne kadar anladığı ortada. kapasite meselesi biraz, yazık!
- iki: konu üzerinden hangi noktaya geldiğimiz söz konusu başlıklarda sayfa sayfa görülebilir, linkler, makaleler incelenebilir. bak ingilizce makale okuyamadığın için türkçe link verdik. hala daha gelip "kaçış" ayağına yatmakla olmuyor bu işler.
asıl konu altında iki cümle kurmaktan aciz duruma düşüp, yazar başlığına "kaçış" yapmak nasıl bir zeka ürünüdür diye merak edenler orhanozturhan adlı şahsın başlığında yapılmış onca tahlile göz atabilir. zira bu arkadaşın muhtelif konularda cümle okuyucuya rezil olup, sonrasında gidip laf yediği yazarların başlığına pislemesi alışkanlık haline gelmiş anlaşılan. daha da fazlası üstteki entryde verilen başlıklarda fazlasıyla mevcut. kendisinin bu başlıklarda "bir" taneden fazla entrysi bulunmuyor, çünkü cevap verecek bilgiye ve kapasiteye sahip olmaktan son derece uzak bir zat. kapasitesini aşan konularda yazarlara hakaretli mesajlar atmakla ve başlığı altında yazım yanlışlarıyla dolu zavallı entryler girmekle meşgul. buna psikolojide ne deniyor adını siz koyun...
üç: hala cihan saçlıoğlu gibi saygın bir profesörün fizik bilgisini caner taslaman gibi orta düzey bir sözelciyle kıyaslaması kendisinin zeka seviyesini gösterir nitelikte. kendine "bilim adamı" sıfatı yakıştıran caner efendinin bayağı bir ilahiyatçının etekleri altına sığınıp yarım bilgisiyle cihan saçlıoğlu karşısında düştüğü durumu ve "bilimsel" sıfatına yakışan "terbiye" düzeyni evet, tüm türkiye gördü. gördü ki çoluk çocuğun yalanına inanan kalmadı.
bir de ona buna "bakkal" yakıştırması yapan ve "bakkal", "bakkal çırağı", "bakkal amca" gibi sıfatları hakaret algılayan, ağzından da başka laf çıkamayan yarı eğtimli zibidilere laf öğretmek görevimiz.
bir daha fizik mizik konuşma buralarda dedik ama kafası almadı. üç kuruşluk dandik felsefe eğitimi alan herkes fizik konuşmaya kalkarsa kendini böyle rezil eder işte. hadi şimdi abilerinin yanına yat uyu dinlen biraz. az daha bilgi edinirsen tekrar gel, onu ağzına tepmesini biliriz. son uyarımdır...
daha iki lafı bir araya getirememesine rağmen kim olduğundan habersiz ona buna sallamaya kalkan, muhtelif başlıklarda ve özel mesajlarda boy boy ayar yedikten sonra yazar başlığına saldıran bir nevi ergen kılıklı trolümsü.
bak şekerim, gerek caner taslaman başlığında, gerekse evrim teorisi ve evrim teorisindeki inanılmaz mantık hatası başlıklarında yediğin laflar buradan senin köye yol olur ama kısaca özetleyelim. caner taslaman gibi sağda solda "misafir araştırmacı" payeleriyle gerine gerine dolanan birinin "felsefe" bilgisi bile tartışmaya açıkken "fizik" konusunda bu adamı cihan saçlıoğlu gibi bir profesörle karşılaştıranın alnını karışlarız. hepsinden önce bizzat cihan saçlıoğlu kendisinin alnını karışlamıştır ancak caner efendinin yanına aldığı diyanetçi bozuntusu ile tartışma üslubundan bihaber terbiyesizliği, kendisinin daha da rezil olmasını engellemiştir. terbiyesizliğine dua etsin, o kadar...
ingilizce'yi ilkokul seviyesinde bilen orhanozturhan nickli ergenin ortaya atlayıp "multiple çoklu demek amağ" demesine ise gülüp geçiyoruz. tabirin türkçe'ye ne şekilde intikal ettiği ortadadır, seslisözlük'ten çeviri yapıp çıkma karşıma rezil olursun. öyle bakkal makkla muhabbeti çevirmekle olmuyor ergenim.
bir de çoklu evrenler hakkında aklı ölçüsünde kavramları çarpıtmaya çalışırken çarpılıp kalıyor bu ergenimiz. neden dersen, adamın tek kaynağı google zaten, kendisi de yazmış, ötesi yok. çok sevdiği caner efendi de şöyle bir rezil duruma düşmüştü cihan saçlıoğlu karşısında, ekşi'de bile yazılmış, hatırlatalım da bilmeyenler bu çocuğu akıllı falan sanmasın:
cs: zekaya sahip varlıklar...
ct: bi dakka bi dakka, nasıl zekaya sahip? zekayı tesadüfen mi kazandı insanlar?
cs: evet! (!)
ct: nasıl evet?
cs: evet tesadüfen kazandı!
ct: mantığınız alıyor mu sizin?
cs: ...
evet böyle bir "felsefeci" klanından bu arkadaş da, mantığının alamadığı her şeyi allaha, kitaba, dine, imana sardırma derdinde. kıt zekası anlasın diye en basitinden "evrimi anlamak" adlı kaynak muhtelif başlıklarda eline verildi ama çocuğun bile anlayacağı şeylerden mahrum arkadaş gelip bu kaynakların da dawkins tarafından yazıldığını sanacak kadar cahil. yurt köşelerinde abileri nasıl bir ezber verdiyse kendisine kabuğu kıramamış, evrim diyene "dawkins" diyor. başka bir halt bilmediğinden zahir, yazık. kırarız kabuğunu yakında...
ha bir de ona buna bakkal makkal laflarına sığınıp apaçi ağzıyla sallamak da güzel oluyor değil mi kardeş? muhtelif başlıklarda laf ağzına tepilince veremediğin cevapları yazar başlığında sallamak kolay geliyor demek. bak küçüğüm, açık yazalım da kalın kafan alsın; anlamadığın konularda yazma, kapasiteni aşan konularda laf yarıştırma, yarıştıracaksan da işin ehli adamlardan kaynak göster adam yerine koyalım. evrim teorisi başlığı olduğu yerde duruyor, yaz yazabildiklerini görelim. laf yedikten sonra ağlaya ağlaya yazar başlığına gelip sonra toz olmakla olmuyor.
son uyarımdır, bir dahaki sefer kötü rezil ederim. uç şimdi...
aldığım alıntı yazıyı ciddiye alıp dawkins yetmesi ateist diye durduk yere çemkiren, çift tırnak işaretinin kullanımını bilip bilmediğinden şüphe ettiğim yazar.
bazen sınırları zorlamakta fayda var ama kitap okuyanların irdelemesi gereken, ince ayrıntılar da detaylarında gizlidir. mesela bunu gibi; "Şeb-i yeldayı müneccimle,muvakkit ne bilir; müptelayi gama sor." ne dedi lan bu? diye...
Savm ü Salat ü hac ile sanma zahid biter işin
insan-ı kamil olmağa lazım olan irfan imiş... biten anlamsız düşüncelerim de ruhumun sınırlarını taciz ediyor. yapma böyle arkadaş kitap seçimi ve okuma tekniklerinden,
faydalanmak isteyene etme zulüm.
--spoiler--
kitap okumak, mütehayyizan ve münevver sınıfının ihtiyaç, insiyak ve iştiyakıdır. bu itibarla bunun usul-ü dairesince ifa ve icra edilmesinde dikkat edilmesi gerekli birçok mühim husus vardır. şahsın birikimi, meyli, gayesi ve düşüncesinin çok belirleyici olduğu bu seçim ve okuma şeklinde belli bir üslubu merkeze alarak bunun yapılmasındaki genel hatları mercek altına alacağız.
--spoiler--
Problemli bir insandır. Felsefi makaleler yazdığını sansa da, fikirlerle değil şahıslarla çatışır, kendimden biliyorum. Dikkate alıp bir yazısını okumaya yeltendiğim için harcadığım zamanın boşa gittiği inancındayım. Hayatta başarılar kendilerine.
Zamanında kendisiyle tartışırken bana verdiği bütün cevaplar kadir mısıroğlu videosu içeriyordu.
Hatta kadir mısıroğlundan üstad diye bahsediyordu, şimdi bunları söylüyor, üstad dediği adamı kafir ilan etmiş...
Ne yazık ki çelişkilerle dolu müslüman bi kardeşimiz. Ama iftira atmaktan çekinmez.
gece gece kuantum fiziği tartışmak isteyen mesaj niye gelmedi diyordum ben de. çaylak olmuş yazar. üzülmesin gelir geri de bu herif kime ne yapmış merak etmedim de değil. evet.
