bugün

Bir şair olmak isteseydim Orhan Veli olmak isterdim.
Sanki yıllar evvel, aynı hayatı yaşamışım gibi hissettiriyor.
şairi gözde ve çekici kılan, şiirlerinde klişenin dışına çıkması, farklı bir edebi zevk oluşturması, halkı ve sıradan insanları irdelemesi olmuştur. şiirlerinde aşk, sevgi, özlem gibi soyut duyguların dışına çıkmıştır. mesela << cımbız, entari, tuz, ekmek, atom bombası, ciğercinin kedisi, şoförün karısı, montör sabri, süheyla, mualla, melahat, eleni, dalgacı mahmut, vesikalı yar, sicilyalı balıkçı vb. >> insan, nesne ve imgelere yönelmiştir.
orhan veli kanık ı 72. ölüm yıldönümünde saygı rahmet ve minnetle anıyoruz nur içinde yat güzel insan. senin kıymetini bilemedik ne olur affet bizi.
en sevdiğim şairdir. bugün ölüm yıldönümüdür.

(bkz: ve orhan veli ceketsiz öldü)
Uzanıp yatıvermiş, sere serpe;
Entarisi sıyrılmış hafiften;
Kolunu kaldırmış, koltuğu görünüyor;
Bir eliyle de göğsünü tutmuş.
içinde kötülüğü yok, biliyorum;
Yok, benim de yok ama...
Olmaz ki!
Böyle de yatılmaz ki!
https://www.youtube.com/watch?v=SQx_4nHWISY

ölünce biz de iyi adam oluruz yazısı güzeldir.
aramızdan ayrılışının 71. yıl dönümü.

“ölürüz diye üzülüyoruz
ne ettik ne gördük şu fani dünyada
kötülükten gayrı

ölünce kirlerimizden temizlenir
ölünce biz de iyi adam oluruz”

müşfik kenter’in sesinden dinlemek için tıklayınız
bir garip orhan veli'dir sahiden de. garibanlık içinde de ölmüştür.
yolda yürürken bir fosseptik çukuruna düşmüştür. Çıkarıldıktan sonra 3 gün boyunca beyin kanaması geçirmiştir farkında olmadan ve 3. gün vefat etmiştir.

" orhan veli, o garip karakteri süleyman efendi için? sait faik soruyor, hınzırca:

“sizden bahseden her adam bana bile şunu soruyor: nasırı edebiyata sokmakla yani ne demek istiyor?

nasır pek mi mühim sanki? anlıyorsunuz ya, bazı genç kızlar bunu pek merak ediyor da…

orhan veli pek muzdarip bir hal aldı. yarinden ayrılmış turnalar gibi uçtu.

-hayatında büyük manevi ıstırapları olmayan bir insan için nasırın mühim olduğunu telakki ediyorum, dedi.”

sait faik hınzırlığı bir adım daha ileriye götürüyor o aşamada:

“sizde nasır var mıydı o zaman?

-süleyman efendi şiirinden sonra ahı tuttu. bende de nasır çıktı.

peki, gelelim rakı şişesinde balık olmaya…

-yine mahsus yazmadım. o sırada yoksulluklar içinde yaşayan bir adamın hayatını anlatır o şiir. böyle bir insan birçok şeyler ister…”

ah işte, hınzırlık bir yana, orhan veli de epey yoksulluk çekmiş, bolca sefalet yaşamıştır. ama o para pul değil, en çok ne ister? eski şiirin ağırlığından kurtulmak, serbestçe anlatmak ister meramını."

canım orhan veli.
baka kalırım giden geminin ardından.
atamam kendimi denize.
Dünya güzel!
serde erkeklik var,
ağlayamam.

hiç kafiye olmayan mükemmel bir şiir.
Deli eder insanı bu dünya
Bu gece bu yıldızlar bu koku
Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç.
Eskileri alıp yıldız yapan adam. Şu inceliğin yarısı ülkeye homojen dağılsa ne olurdu.
Cep delik cepken delik
Kol delik mintan delik
yen delik kaftan delik
Kevgir misin be kardeslik
ıspanağı çok sever, hele puf böreğine biter idi.

“Bir de sevgilim vardır, pek muteber;
ismini söyleyemem,
Edebiyat tarihçisi bulsun.”*
iki gün önce ölüm yıldönümüydü, ruhu şâd olsun.
görsel
görsel

Orhan Veli öldü.
Ben bu satırları yazarken Orhan, istanbul morgunun teşrih masası üstünde yatıyor.
36 yaşında öldü Orhan.
Türk şiirini kökünden sarsmış, yüzlerce şairi tesiri altında bırakmış, genç yaşta pek az kimseye nasip olan bir şöhret kazanmıştı.
Orhan, başka bir millette doğsaydı milletlerarası bir şöhrete de ulaşırdı.
Son zamanlarda işittiğime göre ceketi olmadığı için gömlekle dolaşıyormuş. Onun yüzde biri kadar sanatkar olmıyanlar, hatta insan olmıyanlar bugün genel müdürlüklerde, sefirliklerde sefa sürüyorlar.
Ve Orhan ceketsiz öldü.

Çetin Altan, 1950.

https://www.facebook.com/.../posts/10159052904139674/
"ölünce kirlerimizden temizlenir,
ölünce biz de iyi adam oluruz;
şöhretmiş, kadınmış, para hırsıymış,
hepsini unuturuz."

bugün ölüm yıl dönümü olan "garib" usta.
Çok neşeli bir karaktere sahip olduğunu yakın çevresi anlatır. Bazı şiirlerinde bu Neşeden izler görürsünüz. Aşağıdaki fotoda, Sabahattin Eyüboğlu'nun evinin balkonunda, ev ahalisini korkutmak için kendini asma numarası yaparken görülüyor. Ağızdaki cigaraya dikkat!

görsel
beni de kırdılar içimde kırdılar
karanlık camlardan sular akıyordu
şimşekli bir boşlukta saat vurdu
beni de kırdılar belki yalnızdılar
belki onların da çocukluğu yoktu
bütün şarkılara kapalıydılar
bir genç kız değmemişti saçlarına.
orhan veli ceketsiz öldü diye bir şey okumuştum kendisiyle alakalı. ne zamn üstadın adını duysam beni hüzünlendirir nedense o cümle.
efkârlanırım...
`https://youtu.be/eaDxV5l9hO4`
"bekliyorum
öyle bir hava da gel ki,
vazgeçmek mümkün olmasın."

dizelerinin sahibi şair.

siz daha ananızdan babanızdan ayrılmayı göze alamadığınız, tek başınıza yaşamayı bile beceremediğiniz yaşlarda orhan veli şiir'de devrim yapmıştır.

eleştirirken de biraz ne bileyim utanır insan..
Kimse kusura bakmasın ama şiirleri tuvalette sıçarken yazılmış gibi duruyor.

Bir iki tanesi anlamlı ama geri kalanı maalesef ...

Note 》 Şiir kitabını alıp okudum ve böyle bir kanıya vardım ...
En sevdiğim şairdir. Garip akımının öncüsüydü garip bir şekilde öldü. Biz senin alçakgönüllü ve mülayim karakterini sevdik Orhan abi.
Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava;
Otomobillerin dışı,
Sinemaların kapısı,
Camekanlar bedava;
Peynir ekmek değil ama
Acı su bedava;
Kelle fiyatına hürriyet,
Esirlik bedava;
Bedava yaşıyoruz, bedava.
Biliyorum, kolay değil yaşamak;
Ama işte
Bir ölünün hâlâ yatağı sıcak,
Birinin saati işliyor kolunda.
Yaşamak kolay değil ya kardeşler,
Ölmek de değil;

Kolay değil bu dünyadan ayrılmak.