ülkenin sanatına katkıda bulunmuş üç isimdir. yadırganan, eleştirilen fikir ve yaklaşımları olabilir * o ayrı ve tabii ki o fikirler eleştirilebilir; ancak bu nedenle sanatlarına çamur atmak, belden aşağı vurma çabasıdır.
kürt türk
ateist müslüman
sol sağ
fener galata
ermeni türk
ne çok ayrımcılık yapmayı seviyorsunuz. adamları böyle ayırırsanız. bir karış toprak vermeyiz auu ccc lafları bir sike yaramaz böldürürsünüz atamın kurduğu eşsiz vatanı hiç bir siyasi görüşüm yok hepsi orospu çocuğu çünkü. ama tayyipden de o dağda ki orospu cocuklarından da nefret ediyorum. savaşma seviş.
ahmet kaya öleli on iki sene olmuştur. adam vursa zaman aşımına uğrardı neredeyse. diğer ikisini kıyasıya eleştirin ama 43 yaşında hayatını kaybetmiş arkasında 12 yaşında yetim bırakmış mağdur bir ozan hakkında atıp tutarken vicdanınızı dinleyin.
Hangi türk nobel ödülünü aldı nihal atsız mı abiniz mi ?
anlamadıgım birşey var dinsiz, yada dindar fazıl say allaha hesap verir size kalmadı arkadaşlar yobazca düşünceleri bırakın, yaptıgı sanata ve vatanına hizmete verin adamın konserine gittiğimde avrupadan dinlemeye gelenler var.
tanımı ancak parçalı yapılabilecek başlık.
vs: versus kısaltması, yani karşı karşıya gelen, rakip olanları anlatır ki buradaki hadiseyi çözebilmek yüz kaplan gücü ister.
orhan pamuk: hakkında çok şey söylenebilir de tek kitabını okumadan verilen peşin hükümler hiç değilse edebiyat eleştirisi değildir.
ahmet kaya: öldü adam, hala bitmedi kavgası, mezartaşını kırın da rahat edin.
fazıl say: işte bu daha enteresan, bana biraz ciddi bir listeye zorla sokulmuş popçu gibi görünüyor. hayır, müzikal durumu değil, diğerleri ile kıyaslayınca siyasal olarak bir ergenlik damarı var da o yüzden. zaten siyasal yorumlar söz konusu olduğunda yazarlarla şarkıcıları bir arada anmak komik oluyor. ama ben "ermeni" atfında dair bir şey diyecektim. bu ikisi (genco erkal ve fazıl say) (bkz: nazım oratoryosu)nu yaparken (bkz: akşam gezintisi) şiirinden şu dizeleri çıkarmışlardır:
bakkal karabetin ışıkları yanmış
affetmedi bu ermeni vatandaş
kürt dağlarında babasının kesilmesini
fakat seviyor seni çünkü sen de affetmedin
bu karayı sürenleri türk halkının alnına
bu haliyle pek bir ayrımcı ve ermeni düşmanı göründü gözüme fazıl say. yani onun aydın tutumu çok bir bu toprakların atarlı, giderli sitem havasında, pek öyle evrensel bir aydın tutumu değil.
her neyse nihayetinde farklılığa tahammülümüz yok, herkes bir olsun, gönüller birlik olsun. birbirinden farklı da olsalar kalanların hepsini bir kefeye dolduruverelim.
üçü de bu ülkenin adını dışa duyurmuş insanlardır, orhan pamuk'u okumayan ahmet kaya'yı dinlemeyen fazıl say'ı ise sadece ömer hayyam'ın rubaisini paylaşmakla tanıyan bir milletiz. nazım'ı, yılmaz'ı, deniz'i, ahmet'i ve daha nicelerini öldükten sonra anladığımız gibi orhan pamuk ve fazıl say'ı da öldükten sonra iade-i itibarlarını geri verip el üstünde tutacağız. şimdi sayıp sövme zamanı.
Üçü de haklarında; bilgisi-belgesi, fikri-zikri, görüşü-ifadesi olmayan kişilerce dahi konuşulan kişilerdir. Eleştirenler, keşke biraz onların seviyesinde olabilseler de eleştirseler. Niteliksiz insanların yavan yorumlarına maruz kalırlar üçü de. Ama yooook. rast gele konuşuruz biz. Çünkü biri kürttür, biri ermenidir, biri avrupa yalakasıdır (çünkü nobel almış la.) biri ateisttir. Çünkü hepsi insandır, pek çok konuşanın ne yazık ki olmadığı kadar.
2 tanesi yaptığı her hareketi para için yapar.
diğeri hem kariyer hem para olarak doymuştur yaptığı herşeyi ülkesine karşı sorumluluk bilinciyle yapar.
ahmet kaya: bölücü şarkıcı, kendisi layığını bulup toprağın bağrına girdiği için, fazla bir şey demeyeceğim.
orhan pamuk: ermeni ve kürtler üzerinden rant sağlayan, bir leşcil.en son heralde, 500 bin ermeniyi öldürdüğümüzü söylemişti. tek tek saydın mı, be puşt?.
fazıl say: ağzındaki salyasına bakmadan, milletin değerleri ile dalga geçtiğini sanan, bir ebleh.
Diğer ikisini bilmem ama Fazıl say dünya'nın en iyi piyanistlerinden birisidir. Klasik müzikte başarılı bir adamdır fakat biraz kendini beğenmiş davranır. Ama bu onun çok iyi bir piyanist olduğu gerçeğini değiştirmez.
ah benim güzel ülkemin insanları ne olurdu ki biraz okusan yazsan sağdan soldan duymalarla bi s.k olmadığını anlasan ülkemin değerli insanlararını görüşleri ile yargılamasan..
orhan pamuk emperyalizm tarafından kullanılmış bir maşadır.
ahmet kaya sosyalist başladığı şöhret yolculuğunda parayı buldukça orta malına dönüşmüş haliyle biraz liboş biraz dinci biraz kürtçü de olmuş bir sanatçıydı.dönemin koalisyon hükümetinde mhp de olduğundan bu biraz kürtçü olma hali haliyle pek hoş karşılanmamış başına türlü çoraplar örülmek suretiyle aforoz edilmiştir ülkeden. yurtdışında zaruretten pkk'nın kucağına düşmüştür.
fazıl say ise yurtsever atatürkçü sol görüşlü bir sanatçıdır.akp'nin faşist işbirlikçi ve yolsuzluklara batmış politikalarını eleştirir. dini inancı ise kimseyi ırgalamaz.tıpkı orhan pamuk'un veya ahmet kaya'nın etnik kimliğinin kimseyi ilgilendirmediği gibi.
özetle orhan pamukla diğerlerini ayırmak gerekir.
orhan pamuk hür iradesiyle 1 milyon euroluk bir meblağ,manevi değeri de büyük olan bir ödül ve o kıytırık kitaplarının dünyada meşhur edilmesi karşılığında türkiyeye iftira atma görevini üstlenmiş bir gafildir.
ahmet kaya ise olsa olsa paranın bozduğu oradan oraya savrulmuş erken yaşta da hayatını kaybetmiş çok belli ki memleket hasretini sürgün döneminde fazlasıyla hissetmiş atatürk devrimleriyle ve ülkenin bölünmez bütünlüğüyle bir sorunu bulunmayan bir sanatçıydı.
ve fazıl say ise zaman zaman yoz müziği eleştirecem derken işin bokunu çıkarsa da ülkenin yetiştirdiği en önemli sanatçılardandır türkiyenin dünyadaki önemli yüzlerinden biridir aydındır atatürkçüdür sol görüşlüdür vatanına bağlıdır ve akp iktidarına da sonuna kadar karşıdır.
orhan pamuk bana şehir yazarı gibi gelse de nobeli alan ilk yurttaşımdır... helal olsundur...
ahmet kaya milyonlarca satmıştır, her ne kadar da son şarkılarını sevmesem de sesini çok sevdiğim yurttaşımdır...
fazıl say dünyanın her yerinde ayakta alkışlanmış, piyanonun dahi çocuğudur. nazım'ı bestelemiş, sivas'ı lanetlemiştir müziğiyle.. elbette yurttaşımdır...
