Saltanatı: 1326-1360
Babası: Osman Bey - Annesi: Mal Hatun
Doğumu: 1281 Vefatı: 1360
Sultan Osman Gazi'nin oğlu olup, dedesi Ertuğrul Gazi'nin vefat ettiği 1281 senesinde Söğüt'te doğdu. Küçük yaştan itibaren tam bir disiplin ve intizam ile istikbalin beyi olacak şekilde yetiştirildi. Şeyh Edebali ve Dursun Fakih gibi alimlerden ilim öğrenip, feyz aldı. Gençliğinden itibaren Bizans tekfurlarıyla olan gazalara katıldı. Kumandanlık ve devlet idaresi konularında bilgi ve tecrübe kazandı. Babasının yaşlılığı dolayısıyla 1324'ten itibaren devlet idaresinin başına geçti. Osman Gazi, onu Bursa'nın fethiyle görevlendirdi.
Orhan Bey'in 1326'da Bursa'yı fethi sırasında Osman Gazi vefat etti. Babasının naşını Bursa'da Gümüşlü Kümbet'e naklettikten sonra Osmanlı Devleti'nin ikinci sultanı olarak tahta geçti ve devlet merkezini Yenişehir'den Bursa'ya nakletti.
Bundan sonra fetih ve gaza hareketlerine hız veren Orhan Gazi, 1329'da Bizans kuvvetlerini Pelakanon'da ağır bir yenilgiye uğrattıktan sonra 1330'da iznik'i aldı. Devletin geçici merkezi haline getirilen iznik şehri imar edilerek, islamî eserlerle süslendi. Orhan Gazi, iznik'in en büyük kilisesini camiye çevirerek burada Cuma namazı kıldı.
Fetih hareketlerine devam eden Orhan Gazi, 1331'de Taraklı, Mudurnu ve Göynük kasabalarını, 1333'de Gemlik, 1336'da Kirmastı, Mihaliç ve Ulubat kasabalarını zaptetti. 1337'de izmit'in fethi ile Kocaeli yarımadasının tamamı Osmanlıların eline geçti.
1353'te Bizans'taki iç karışıklıklardan faydalanan Orhan Gazi, Gelibolu'da Çimbe kalesine sahip oldu. Bu, Osmanlıların Rumeli'ye geçerek bölgeyi tanımaları ve gelecekteki fetihleri bakımından önemli rol oynadı. Nitekim oğlu Süleyman Paşa'yı Rumeli'deki kuvvetlerin başına tayin eden Orhan Gazi, Bolayır'dan Tekirdağ'a kadar olan bölgeyi fethettirdi.
Diğer taraftan Anadolu'da da birliği sağlama çalışmalarına hız veren Orhan Gazi; Karesioğullarından 1345'te Balıkesir'i, 1350'de ise Bergama ve Edremit'i, Eretna beyliğinden de 1354'te Ankara'yı aldı.
Orhan Gazi, büyük oğlu Süleyman Paşa'nın 1359'da bir av sırasında attan düşerek vefat etmesi üzerine üzüntüsünden hastalandı ve 1360 yılında vefat etti. Bursa'daki Gümüşlü Kümbet'e defnedildi. Yerine oğlu I. Murat geçti.
Şahsiyeti nesillere örnek mahiyette olan Orhan Gazi, halim-selim olup, son derece merhametliydi. Kolay kızmaz, kızınca da belli etmezdi. Askerlerini ve tebeasını kendisinden fazla korurdu. Çok adildi. "Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa geciken adalet zulümdür." buyururdu. Orhan Gazi'nin islam ahlakına hayran olup, adaletine gıpta eden hıristiyanlar kendi soyundan ve dininden hanedanların yerine, Osmanlı idaresini tercih ederlerdi.
Orhan Gazi devrinde fethedilen beldeler ilmî, mimarî ve sosyal tesislerle süslendi. iznik fethedilince, manastırını medreseye çevirterek ilk Osmanlı medresesini kurdu. Yine iznik'te yaptırdığı imaretin açılışında kendi eliyle fakirlere ve gazilere aş dağıttı. Ahalisinden müslim ve gayr-i müslim hiç kimsenin aç kalmamasına gayret etti.
Cihattan vazgeçmez ve emri altındakileri devamlı Allahü tealanın dinini yaymaya teşvik ederdi. Oğlu Murat Gazi'ye "Oğul! Cennet mekan babam Osman Gazi Han bir avuç toprağı beylik yaptı. Biz Allah'ın izniyle beyliği sultanlığa çevirdik. Sen daha da büyüğünü yapacaksın! Osmanlı'ya iki kıta üzerine hükmetmek yetmez. Zira i'la-yı kelimetullah (Allahü tealanın ismi şerifini yüceltmek, islamiyet'i yaymak) azmi iki kıtaya sığmayacak yüce bir azimdir." diyerek son vasiyetini yapmıştır.
ayrıca orhan gazi adında birde ogrenci yurdu vardır ve bu yurt ne uludag kampusune nede ali osman sonmez kampusune yakındır. ve insanlar orada surgun tarzı bir hayata itilmektedirler.
Osmanlı padişahlarının ikincisi, 34 yıllık saltanatında 16000 km2 olarak devraldığı osmanlı topraklarını oğlu Murad Hüdavendigâr'a 95000 km2 olarak devretmiştir.
yaptırdığı imaretlerin üstünde çoğunlukla ufukların efendisi, "sultan-ül güzat gazi bin el gazi" yani gazalar sultanı, gazi sultanların oğlu gazi sultan yazar.
yani burada gaza olgusu vurgulanmıştır. dönemin ruh halini biraz daha iyi anlayabilmemiz için bir örnek daha vermek lazım ; ibn-i battuta ünlü seyahatnamesinde bursa'ya geldiğinde orhan gazi'yi gördüğünden bahseder onun için türkmen hükümdarlarının en zengini olduğunu ve hiç durmadan civar kafirleri ile gaza ile meşgul olduğunu söyler. orhan gazi'nin bir yerde en fazla bir ay durduğunu devamlı gaza ile meşgul olduğunu, muharebe hali dışında ise devamlı fethettiği kaleleri gezmek ile ilgilendiğini söyler.
Osman Gazi'nin oğludur. Askeri eğitimini son derece tecrübeli ve ünlü komutanlardan almıştır. Akça Koca, Abdurrahman Gazi, Köse Mihal ve Konur Alp gibi komutanlarla birlikte sayısız yerler fethetmiştir.
Kurmuş olduğu yaya ve müsellem ordularının dün kpss önlisans sınavına soru olduğu,osmanlı devletinin kurucusu osman bey'in oğludur.Gurur duydurandır.Rahmetle anıyoruz.
osmanoğlu beyliğinin imparatorluğa dönüşmesinde azımsanamayacak derecede katkı sağlayan ahi teşkilatına, şed kuşanarak üye olmuşluğu akabinde ise 'ihtiyarüddin' unvanını almışlığı vardır.
döneminde iç karışıklıklar içinde olan karesioğulları beyliği, bu karışıklıklara müdahil olununca; kısmen savaşla, kısmen barışçı yollarla osmanlı beyliği'ne katılmıştır.