soğuk bir kış günü, yorgun bir şekilde eve gelip, eşofmanları giyip,sıcacık kalorifer peteğinin yanındaki koltuğa gömülüp, çay içip, pasta yiyerek tv seyretmek.
- makinelerin bakıma girdiği ve çalışmadığı gece vardiyası zamanlarında güneş doğmaya başlamışken, ürperten serinlikte kuş seslerinin eşliğinde çay yudumlamak.
- 2 gün tatil yaparken evde kaygısız bir şekilde bilgisayar başında oturmak
- balkonda anneyle çay keyfi yapmak
- aile için yemek yapmak, mutfakta zaman geçirmek
- en keyiflisi ise maaşı alıp alışverişe çıkmak.
-bi kitabı bitirdiğinde
-anneye sarıldığında
-milli maçları kazandığında
-son sınavdan çıkıp gidip uyumaya karar verirken
-rock konserinde için dişın müzik olmuş koparken
-sinemada film izlerken
-sürpriz doğum günü pastasını üflerken.
2 gün sonra çok önemli bir finaliniz vardır fakat herkes deli gibi ders calışırken, siz güzel havaların etkisiyle kendinizi gezip tozmaya vermişsinizdir. çektiğiniz vicdan azabı bile size ders çalıştıramaz, öyle ki dersten kalacağınızdan emin olarak bir sonraki senenin kredilerini bile hesaplamaya başlamışsınızdır. bütün bu ızdırap, final günü hocanın elinde boş kağıtlarla sınıfa girip, sınav sorusunun "benim hakkımdaki düşüncelerinizi yazın" olduğunu söylediğinde sona erer. işte o herkesin size gıcık olarak baktığı an, en keyifli anlardan biridir.
balık tutmak
saw 1,2,3 izlemek
arkadaşlarla bir gece vakti gezmek
milli takımın gol atması
milli takımın attığı golü stadyumda tanımadığınız birine sarılarak sevinmek
öss yi kazandığınızı öğrenmek
vs vs vs