karaköy civarında bir apartmanın girişinde yazan yazı.
sonuna kadar destekliyorum.
neden mi?
sen kalbine iyi bakacaksın, sigara içmeyeceksin akciğerlerin sağlam olacak, içki içmeyeceksin karaciğerin, böbreklerin sağlam olacak ama bir ne idüğü belirsiz piç kurusu çıkacak içki içerek karaciğerini çürütmüş olacak hastahane köşelerinde karaciğer nakli için başlayacak.
içme ulan o zıkkımı o zaman onun bunun veledi zinası.
sen vereceksin o gözün gibi baktığın karaciğerini, o soysuz içmeye devam edecek.
aynı şekilde sigara içen biriside akciğerlerini alacak. içmeye devam edecek.
organ bağışlarken bir kez daha düşünün.
edit: farklı bir hastalıktan organlarını kaybedenlerin durumu istisna. sadece içki içenlere, sigara içenlere ve uyuşturucu kullananlara benim sözüm. masumlara değil.
o organı bağışlamaktaki amacın iyi birilerine yardım etmek değil, birilerine yardım etmektir. yaptığınız iyilik kendinize kar kalır. illa iyi birine iyilik yapmak zorunda değilsiniz. kötü birine de iyilik yapsanız bu size iyilik, sevap vs. olarak dönecektir.
ulan insana yardım ediyon amk, çocuklar, gençler, umutlar var... kalkıp da ali ağaoğlumtırak davranışlara ne gerek var: bu değil - sigara içiyor, bu da değil - haftasonu rakı içer, bu hiç değil - büyüyünce hırsız olur, sevimli göründüğüne bakma...
herhangi bir organı tamamen kişiden bağımsız nedenlerle iflas eden insanları, kanserli organları alınması gereken hastaları düşünmeyen beyin nakli ihtiyacı nüksetmiş insan söylemi. ulan zaten bağımlılara, sürekli hastalara, umutsuz hastalara organ nakli yapılamaz be Allah'ın cahili, madem bilmiyorsun bir araştır önce.
edit: fes başıma fes başıma, başlık da bana kaldı.
Organ naklinin önemini bilmeyen, acısını yaşamayan insan sözü.
En yakınlarını organ nakli "olamadığı" için kaybeden insanlar ancak organ naklinin değerini bilir. Tüm organlarımı bağışladım. Ve bağışlanması için bunları yazıyorum. Öldükten sonra çürüyecek olan organlarınız insanların yaşama ümidi olabilir. 13-15 yaşında diyalize giren çocuklar görmüştüm babamın gittiği diyaliz merkezinde. Üzüldüm. Ama daha çok organlarıyla ölüp giden insanların insanlığına acıdım. Kısacası organlarınızı bağışlayın. Kaybedeceğiniz hiçbir şey yok.
organ naklinin sadece sigara içen, alkol tüketen, devamlı partner değiştiren kişilere gerekli olduğunu düşünen angutları ortaya çıkarmıştır. nice bebek, çocuk, genç, abi, abla, teyze vs. organ beklerken
adım adım yaklaşıyor ölüme. bunu anlamak çok mu zor ey vicdan sahipleri...
organ bağışı çokta umrunda olmadığı aslında aklının derin köşesinde içki içenlere nefret kusan birey tespitidir. tahmin edin bakalım bu tip düşüncedeki insanlar hangi zümreden? evet o ilk aklından geçen!
tam tersine, öldükten sonra yeni bedenlerde yaşayacak, daha da önemlisi bir hayat kurtaracaktır. bu davranışın çok da düşüncesiz olmadığı çok aşikar.
içki içmeden böbrek nakline, karaciğer nakline ihtiyacı olanlar da var. onların dört seçeneği var: ya organ nakli, ya sürekli makinaya bağlı yaşamak, ya sürekli hastane köşelerinde sürünmek ya da ölmek.
bir can kurtarmak kadar insanı daha mutlu edecek başka büyük bir şey var mıdır insanlık nezdinde?
ümraniye devlet hastanesinde danışmada duran bir görevliye ''organ bağışı ne yapmamız gerekiyor'' dediğimde, bana bakıp ''organ bağışı mı!?!'' dediğinde bende oluşan izlenim. bir an ''ulan ben ne bok yedim böyle'' dedim içimden. arkadaşımla bunu paylaştığımda bana dönüp, ''oğlum sen salak mısın, sen doktor olsan bir kişiyi mi yoksa birden fazla kişiyi mi kurtarırsın?'' dediğinde iyice ürktüm. velhasıl kelam düşünceli olmayın kardeşim. organ bağışı gibi faydalı bir şeyi düşünmeyin bile. bırakın toprakta çürüsün. hatta sadece organlarınızla kalmaıni yardıma ihtiyacı olan insanların bedenleri de çürüsün.