emekli olan subayların saç-sakal traşı için gittikleri yer. bunu neden söyledim, çünkü burası beleşten yaşayıp gidenlerin * her türlü ihtiyaçlarını giderdikleri yer.
edit: artık cezaevinden kaçma aparatı olarak da faaliyete açılmıştır. eğer subaysanız ortalığın amına koyun ve orduevine kaçın. sıkıntı yok, kimse size bir şey yapamaz.
görende sanki girmek için kafayı kemirdiğimi falan sanır. "beni de alın! beni de alın!" diye yalvardığımı mı sanıyorsunuz? kapıma gelip dilenseniz yine girmem. ben milletin vergilerinin çarçur edildiği, vatanın ücra köşesinden askerlik yap diye alınıp getirilen gençlere garsonluk yaptırıldığı, temizlik yaptırıldığı yerde bir bardak su bile içmem. ha kendi bütçenizle, cebinizden kendi lobinizi, evinizi, derneğinizi, odanızı kurarsınız o zaman tek kelime söylemem.
ama eğer orada benim vergim varsa iş değişir. sen benim vergimle orada bedavadan keyif sür ve üstüne üstlük gel ayrımcılık yap! hadi oradan pişkinler.
şortla dekolteyle falan da girilmez. başörtülü asker eşleri de içeri girebiliyor. evet orda bir ayrım yapılıyor tutuculuk bağlamında. siyasi bir vurgu olduğu düşünülen hatta bilinen "türban"ı eliyorlar.
ancak aynı kurumlar 17 yaşındaki az kıllı kardeşimi de almıyorlar sakallı diye. biz de gayet eyvallah deyip kapıdan dönüyorz. sonuçta her yerin bir kuralı var ve baştan biliyoruz bunu.
e ayrıca devlet kurumlarında kot giyemiyoruz ama çok rahat ve ben kot giymek istiyorum iş yerinde. istediğimi giymeye hakkım var da diyemiyorum maalesef. desem n'olur ki bu gazla?
her kurumun kendi misafirhanesi mantığındadır esasında. buralar da askeri personellerin misafirhaneleri. ayrıca bildiğim öğretmenevleri de şehrin en güzel yerlerinde. vaktinde güzel yerler seçmeleri gayet de mantıklı bir şey. siz olsanız kurum adına ya da birey adına ne yapardınız ki? ay tamam şu ücra köşede takılalım demezdiniz elbette.
sakallı, küpeli, uzun saçlı erkekleri almayan yerlerdir. sakallıysanız ve ordu evinin sadece otoparkını kullanacaksanız bile açıklayıp öyle girmeniz gereklidir. Hatta karşısındaki kaldırıma oturursanız nöbetçi subay, askeri yollar sizi uyarır. Hatta şuan yoktur büyük ihtimal ama kimi zaman spor ayakkabı, kot pantolon bile yasaktı.
Sadece türbanlılar giremiyormuş gibi bir demogoji yapmaya gerek yoktur.
Sakal, uzun saç, Küpe türbanla bir mi peki?
e o da özgürlük bu da ne farkı var?
bir şeyin dini nedenlerle takılmasıyla, keyfi nedenlerle takılması arasında sosyal olarak bir fark yoktur. Sonuçta hepsi kişisel özgürlüktür.
düğünlerde ise Sorgusuz sualsiz bokunu çıkarmadığınız sürece bütün davetlileri alırlar.
Diğer devlet kurumlarının bu şekil çalışanını gözeten sosyal tesisleri olmaması ise TSKnın orduevlerindeki fiyat politikasını yermeye neden olmaz. Ben çocukken öğretmenevine de giderdim bol bol. O zamanlar öğretmenevleri de fiyat olarak ordu evi kadar olmamasına rağmen ucuz ve kullanışlı yerlerdi. Berberinden, kafesinden, lokantasından her şeyinden yararlanırdık.
Keza polisevleri de zamanında çok ucuz yerlerdi, Kanımca şuan da baya ucuz yerlerdir ve Öğretmen vs kamu kurumunda çalışan biriyseniz veya yakınıysanız kartınız varsa girebiliyor olmanız lazım.
Ha Orduevleri sivil hayattan aşırı izole edilmiş alanlardır malesef. Lakin zamanında taksimin dibindeki Koskoca orduevine Bile lav silahlı saldırı yapılan bir ülkeden bahsediyoruz. Bu izolasyonlarına pek katılmasam da anormal bulmuyorum.
öyle herkesin giremeyeceği bir yer. ne sandıydın lan, zırtapoz.. elini kolunu sallayarak gireceemiydin.. la git, la bi sittir git. sen girme diye var zaten orası..
bak koçimsu, bak güzel muhterem, şakirt, mümin, abi, abla, örtülü başlı, askeriye ya hani orası, hani böyle uzun sakkallıda giremiyor ya, hani böyle cübbeli, küpeli falanda giremiyor ya, hah işte azcık anlar gibi olduysan, bu sıkmabaşlar varya onlarda giremez. lan ben asker çocuğuyum, saçım uzun diye giremiyorum, sen askeriye ile alakası olmayan örtülüleri mi sokmaya çalışıyosun. derdin ne olum sen, sorunlu musun sen.. ne ayaksın la..?
bak şimdi vakti evveli, daha sakal çıkmıyorken ki hala tek tük, favorim yok, er 'efendim favoriniz uzun, yemek veremeyiz' dediydi. lan ben çıkmayan favorimle yemek yiyemedim, sen bana ne diyon, neyle geliyon..
askeriye olm orası. adamlar tabiki tedbirini alacak. bazı kuralları var, senin götünün keyfine göre 'onlar niye giremiyo, banane, banane.. şunlarda girsin.. niye ben giremiyorum.. bende ucuz ucuz yemek yicem, bende saç traşı olcam ucuzundan..bende faydalancam.. aranıza alın beni de.. hadi, nolur..
fransa'ya seriatin gelecegini ögrendiğimiz evlerdir.
cok bilgilendik dogrusu. fransa'da türbanın ''sadece bazı liselerde yasaklanması'' olayını ''fransa ya seriat gelecekti hacuu'' diye görenler de varmış ya . ahahah
cemaat yurtları ayrımcılık yaptıgı için değil türkiye kutuplaştırılıp türban seriatın simgesi haline getirldiği ve türbanlıların şeriat istediği türkiye nin yönetim şekli için zararlı oldukları düşüncesi ortaya çıktıgı için alınmamaktadırlar.
dediğim gibi şeriat isteyen ülkenin yönetimini değiştirmak isteyen şeriat tehlikesi oldugu bir ülkede türbanlılar hacı hocalar hiçbir devlet kurumuna giremez. bugun fransada azıcık bu tehlike olunca okularda türban yasaklanmıştır.
cemaat yurtları ile bir tututan yer! cemaat yurtları ayrımcılık yapıyorsa, bu durum orduevinin ayrımcılık yapmasına gerekçe olabilir mi? ulan bana ne cemaat yurtlarından? burada sözkonusu olan orduevleri!
başörtü ile girilebilen kurum. türban denen rahibe kıyafetini almıyorlar. alsalardı hakımı helal etmezdim zaten.
bazı arkadaşlar rahatsız olmuşlar yapılanlardan be andaval rtük üyeleri 4 bin lira kira yardımı(!) alırken sesin çıkmıyor da gece gündüz dağlarda gezip senin o değersiz götünü koruyanların yaptıkları mı seni gerdi.
11 ay boyunca yedek subaylık görevimi yaptığım ve sakallı, bıyıklı insanları içeri dahil etmemek için azami çaba sarf ettiğim yer. torbacı olarak katılığım kurada çektiğim yer bakımından mükemmel şansa sahip olduğumu söyleyebilirim. başka birşey söyleyemem. yasak ulan!
cemmat yurtların nasıl mini etekli girilemiyorsa burayada türbanlı girilemez. ayrımı başlatanların bunu eleştirimesi komik. toplumda inançlarınızı bu kadar empoze etmeseye çalışmayıp ataturku anlasaydınız. ordu evinede girerdiniz universiteyede.
akşam yemeklerine takım elbise ile katılma zorunluluğu olan bi nevi kurum. kirli sakal bile sorun teşkil eder derhal berberin yerini bilip bilmediğinizi sorarlar.
sakallı olarak içeri girmenin yasak olduğu kurum. hatta aile dostumuzun oğlunun düğünü için maslak orduevine gittiğimizde torpilde araya girse yinede o sakalı kestirdiler. he bıyıklı alıyorlar orası ayrı tabi.
içindeki silahlı nöbetçilerin oradan çıkıp halkın arasına karışması gereken müessese. kapalıçarşı'da falan gezsinler, mahmut amca'dan ekmek arası kaşar alsınlar. hatta eğitim yapan askerler sokaklarda devam etsin eğitimine, halkın içine karışsınlar onlar da, gelin la durmayın uzakta yabancı mıyız?
sadece türbanlı/türbansız ayrımı yapılan yer değildir kanımca. subay astsubay ayrımıda yapılır buralarda. hadi onu geçelim ailelerine, çoluk çocuklarına bile ayrımcılık yapılır böyle yerlerde.
ve içeri alınmayan insan profiline dair basit bir örnek; dakika başı izmir insanlarına başları açık diye bel altı laflar sokan ucubeleri temizleyin kendi aranızda, sonra size her kapı açılır. onları temizleyecek kadar samimi misiniz? bu önemli.. yoksa bütün suçu karşı tarafa atmak düpedüz iki yüzlülüktür, pişkinliktir. daha kendi hatalarını kabul edemeyen insanların bu kavramlardan bahsetmeleri de ilginçtir. çünkü paragrafın başında bahsettiğimiz bu çapsızlar başörtü kavramının arkasına saklanarak hem dine hem devlete zarar veren davranışlar yapıyorlar. o yüzden kendini sütten çıkma ak kaşık sanmak kimseye düşmez, kimse iddia etmesin.
son bir not; orduevine başörtülü insanların alınması konusunda dediğim aynen geçerlidir. alınmamaları için bir sebep görmüyorum. açık ve net, altında kendi paranoyanızın gölgesini bulursanız bu sizin kendi beceriniz.
başörtüsü siyasallaştırılıyor, diyerek savunulması tek kelime angutluktur. eğer siz ayrımcılık yapmazsanız zaten kimse bu konuyu gündemine taşımayacak. siz, insanlar arasında kayafetine göre ayrım yaparken sorun yok; ama bunu dile getirince başörtüsü siyasallaştırılıyor, diyerek yaygara... ulan ne pişkin adamlarsınız.
kulaktan dolma bilgiler, önyargılar, ordu için hep sözkonusu olmuştur. Ancak bir süreç var ki, orduevlerine başörtülü bacılarımız alınsa hani, ama laiklik savunusuna devam edilse bu nadide kurum tarafından, bakalım o zaman ne denilecek.
BEnim anlamadığım bir süreç daha siz başörtüsünü siyasallaştırırken, dini siyasallaştırırken sorun yok da, adamlara ne bok atıyorsunuz onu anlayamıyorum.
1- milletin vergisi ile finanse edilmektedir.
2- içerideki bütün hizmetler erler tarafından yapılmaktadır. bunlar da milletin bağrından çıkan asker evlatları.
3- ülkenin en güzel yerlerinde kuruludur ordu evleri.
4- ürünler maliyet fiyatından daha ucuzdur.
5- rütbeli askerler ve yakınlarının yararlandığı bir mekandır.
şimdi yararlansınlar. afiyet olsun. ama bu rütbeli askerlerin eşleri ve yakınlarının başlarındaki örtüye karışmasınlar. bu ayrımcılık akıl kari değildir.
islamın ve imanın şartlarına harfiyen uyup bunun dışında her türlü pisliği yapan "sözde" insanların sonsuza kadar alınmayacağı yerdir. insan olmayı başaranlar umarız başörtülü-başörtüsüz ayrımı yapmadan alınır.