türkiye'de dinsel inançları sömürenlerin bu denli güçlenmiş olmasının ardında, tam da tsk var!
soğuk savaş yıllarında sosyalist sisteme karşı mücadele eden nato'nun en önemli parçalarından birisi olan tsk, sovyetler birliği çevresinde bir dinci yeşil kuşak yaratılması operasyonunda birinci dereceden rol aldı. bu çerçevede birçok dinci örgüt abd ve almanya tarafından finanse edildi. bu örgütlerin bazıları, tsk ve mit tarafından sola karşı bir yedek güç olarak kullanıldı.
sola ve işçi sınıfına karşı gerçekleştirilen 12 eylül darbesinin ardından, cuntacı generaller, "türk-islam sentezi"ni destekledi. fetullah cemaati, darbe sonrasında palazlandı. tarikatler ve cemaatler sayısız okul ve yurt açtı, taşra üniversitelerini ele geçirdi ve türkiye'nin dört bir köşesinde örgütlendi. hizbullah türü örgütlerin türkiye'de güç kazanmasının ardında da tsk vardı. "terörle mücadele" adına, özellikle doğu ve güneydoğu bölgelerinde, dinci gerici terör örgütleri desteklenmişti.
son dönemde, akp'nin yükselişi karşısında tsk içinde direnç göstermeye kalkan unsurlar da tsk üstyönetiminin aktif desteğiyle tasfiye edildi. bu haliyle tsk, yeni türkiye'nin silahlı kuvvetleri haline gelmiş bulunmaktadır.
herşeyiyle nato ve abd yanlısı bir kurumdan dinci gericiğile karşı mücadele etmesi beklenemez.
(bkz: 100 soruda türkiye komünist partisi)
not: orijinal metinde başlık "ordu herşeye rağmen dinci gericilik karşısında en önemli güvence değil mi?" dir.