ben anlamadım ki bu ordunun görevi ne. Totosu sıkışan ordu göreve diyor . işi bitince postala karşıyız diyor. Arkadaş ordu savaşmak ve yurdunu korumak için var. Senin seçip getirdiğin siyasetçiyi oradan indirip yediğin bokları temizlemek için değil.
yoruma göre doğru bir pankarttır. darbe planlamaktan asli görevini unutmuş olan ordumuza askerlik görevini yap baska işlere karısma göndermesi olarak yorumlanabilir.
ordu hakikaten göreve. 30 yıldır bir pkk'yı bitiremediler. olayın siyasi toplumsal, ekonomik vs boyutları var deniliyor. uluslar arası ilişkiler dengeler vs. ama bir gerçek var neticede. 30 yıldır terör bitirilemedi. ülke güvenliğini sağlamakla görevli ve bunun için kurulmuş bir kurumun 1960'tan bu yana siyasete dahil olması askerlik yapmayı unutturmasın?!
kendisini sosyal demokrat olarak tanımlayan darbecilerin gerçek yüzlerini ortaya koyan slogandır, pankarttır.
bu insanlar darbecilikten neden utanırlar? darbecisiniz siz kardeşim. çekinmeyin, söyleyin.
postaldan başka medet umacak kimsesi kalmamış zavallılarsınız.
artık siyaseti bırakıp kendi görevleri olan askerliği yapmaları için sarf edilmiş bir sözdür. yahu konserve fabrikası kurdunuz, banka kurdunuz, siyasetin hep içinde oldunuz, ama artık birazda alın elinize şu silahları. elin amerikalısı dünyanın bir ucundan kalkıp geliyor, koca ülkelerin altından girip üstünden çıkıyor, biz hala elinde dandirik kalaşnikofla gezen hırpani herifleri 30 yıldır izlemenin sıkıntısındayız. allah aşkına ordu; göreve artık.
zavalıların sloganı. bir güreşte rakibinin sırtını yere getiremeyeceğini anlayan kişinin rakibine kurşun sıkarak sırtını yere getirmesi gibidir, ordu göreve diyen insanda zerre kadar halka saygı, zerre kadar ahlak yoktur, ahlaklı insan, utanması arlanması olan insan sandığın karşısına ordu göreve diye pankart açmaz, neden ahlaksız dedim, zira elinde silahı olmayan insanlara karşı silah doğrultulmasından rahatsız olmayan insan, ahlaksızdır, kalleştir, namerttir, mensubu olduğu milletin seçtiğine tahammül edemeyecek kadar halkına düşmündır.
bir zamanlar üniversite rektörlerinin bile dile getirdiği slogan, ülkenin yüz karası, kendilerini aydın diye lans eden, fakat darbenin karanlığından medet uman utanmazların iğrenç jargonu. sırf bu ahlaksızlara prim vermediği, dahası hepsini itin g...ne soktuğu için bile başbakana helal olsun denilir, yoksa bu kafa hala sokaklarda bağırıyor olacaktı.
şakirtlerin anlayamayacağı slogan zira "andolsun ki biz şakirtleri ileri demokrasiyle uyutmak için yarattık." ,(f.gülen bir şakirdin günlüğü sh 79 c.ıı)
bir ülkeyi karanlık gidişatından ve gericilikten kurtaracak olan yegane ve en büyük gücün o ülkenin işçi ve emekçi sınıfları olduğunu görmek istemeyen "sağ kemalist" zihniyetin beklentisi.
"görev"e davet ettiğiniz şu abd'de sertifika eğitimleri almadan, abd ordusunun seminerlerine katılmadan general olunamayan, nato'nun, akp memuru necdet özel'in ordusu mu?
AKPye oy veren işçi ve emekçi sınıfıyla veya onların verdiği oyların demokrasisiyle fantastik şekilde eleştirilen slogandır. Cumhuriyetin kurulmasından, Osmanlı döneminde yapılan her türlü demokratik, aydınlanmacı devrime ve inkılaplara kadar bu ülkenin yegane devrimci gücü Türk Ordusu olmuştur. Hal böyle olunca fantastik batılı veya rusçu argümanlarla şartlara bakmadan, Türkiye'ye uymayan ordu tanımı yaparak, laf söylemek çok eğlencelidir.
Nato geyikleri de ayrı geyiklerdir. Nitekim Anti-natocu askerlerin, işçi sınıfının verdiği oylarla yani demokrasiyle gelmiş AKP hükümeti tarafından tasfiye edilmesi de işçi sınıfı geyiklerinin de demokrasi geyiklerinin de içi boş ezberlerden oluşan teraneler olduğunun kanıtıdır. Necdet özel natocu ise sen anti-natocu askerler tasfiye edilirken neden sesini çıkarmadın derler adama. (nedeni belli nato mato bahane Türk askeri düşmanılığı yani Türk düşmanlığı şahane, bütün solcular en son ki Türk ordusuna vurulan balyoz kararlarıyla orgazm oldular, için için sevindiler)
Son tahlilde, Türk silahlı kuvvetleri hayati bir lüzum gördüğünde TVlerle etkilenen, kredilerle sıkıştırılan, ekmek parasıyla tehdit edilen işçi sınıfının seçtiği veya istikrar sürsün dedirtilerek aldıkları krediler yüzünden seçmek zorunda kaldıkları rantçı siyasilere müdahale etme yetkisini saklı tutar ve Gerektiğinde de müdahale eder. rantçı siyasilerin vatandaşa karşı binbir kozu ve propaganda aracı varken karın tokluğu sınırındaki vatandaştan demokrasi beklemek veya da daha da aptalcası devrim beklemek hıyarlıktan ve cahillikten veya art niyetlilikten öteye gitmez. Ayrıca demokrasinin tam tanımı birilerinin birilerini seçmesi değil iktidardaki gücün vatandaşın bütün ihtiyaçlarını ve sınıflarını görerek ona göre optimal düzeyde eşit muamele yapmasıdır. AKP gibi baskıcı, sivil bir iktidar isterse yüzde yüz oyla gelmiş olsun kendi yandaş çevresi harici kimseye insan gibi davranmıyorsa anti-demokratik bir iktidardır. Böyle baskıcı ve kritik koşullarda tekrardan düzeni tesis edecek, dengeyi sağlayacak, insanlara optimal eşit şekilde davranacak ve köşe başlarını işgal etmiş yandaşları temizleyecek en kısa ve en adil yol Gücünü Milletin bekaasının iyiliğine dair inançlarından alan Türk ordusudur. Hiçbir siyasi hareket böyle baskıcı bir ortamda dirilemez, hiçbir tabandan gelen hareket de üç-beş kişiyi geçmez çünkü herkesin doyurması gereken çocukları vardır ve insanlar günde 1 somun ekmeğe bile şükredecek hale gelebilir. Yani kimse benim onum bunum yok demez, o 1 somun ekmeği kaybetme korkusuyla var olan iktidara sittin sene boyun eğer.
Bununla beraber ordu göreve denilince 80 darbesini referans olarak verip viyaklamak da iki yüzlülüktür. Bir taraf 80 öncesinde Ordu göreve deyip goygoyculuk ve yalamalık yapan AKP'nin öncülleri diğer yanda da onun bunun çocuğunu sol teraneler adı altında vurup ülkeyi bugün PKK terörize ettiği gibi terörize edip Natocu subayların eline koz verip ordunun anti-natocuların "hayati" durum düsturunu bozarak natocuların peşinde darbe yapmasını sağlayan dalyarak solculardır. Yani danışıklı dövüşün iki karşıt tarafı. Bununla beraber 80 darbesinden ciddi manada etkilenen vatansever yurdum insanı ise, 80 darbesini daha iyi tahlil eden, ezberlerden uzak insanlardır.
Ayrıca Türk ordusu siyasetle ilgilenmesin, toplumsal meselelerle ilgilenmesin sadece savunma maksatlı adam öldürme aracı olsun diyen sik kafalılar, öyle olmasını isteyen sik kafalar Ülkenin bekaası üzerine bir inanç taşıyan Subayların sosyo ekonomik meselelere olan ilgisinden dolayı oluşturdukları birikimi yani aydınlığı öldürüp topluma dair hiçbir ideali olmayan cahil sürüsü, katil subaylar yaratmak isteyen insanlardır ki yeryüzünde korkulacak en fazla şey cahil kişilerdir. Böyle subaylar rantçı siyasilerin "Suriye'ye girelim" emrine de hayır diyemez, yeri geldiğinde siyasilerin vatandaşa sık komutuna da karşı gelemez, daha da beteri iyi bir siyasi iktidar veya düzen geldiğinde dış mihrakların kandırmalarına da dirençli olamaz. Toplumsal ve siyasi konularla, Millete Ulusçu şekilde bağlı olmayı gelenek haline getirmiş subaylar aynı şekilde okumuş, öğrenmiş aydın kişilerdir ve bu subaylara bunların hiçbirini yaptıramazsınız. Türk ordusunu bugün şehit cenazelerinde protestolar yapanları aldıkları emirlerle döven, engelleyen, gözaltına alacak kadar cahil ve ideallerden uzaklaştırılmış Hükümetin polisi olmasını istemesin. Çünkü polis bir vurursa malesef ki asker 1000 vurur. Hele hele de Irak'taki kadınlara tecavüz edip öldüren Paralı askerler gibi paralı hale getirilmiş askerler...