orası sıfır noktası değil

entry1 galeri0
    ?.
  1. star gazetesi yazarı ardan zentürk'ün güneydoğu üzerinden yapılan zihin kontrolünü deşifre ettiği yazısının başlığı. böylelikle türk basınının ne kadar güvenilir olduğunu bir kez daha öğrenmiş oluyoruz. haberi bize ulaştıran http://www.iyibilgi.com 'a teşekkürlerle...

    --spoiler--
    Telefondaki ses, ağır aksanına karşın, içinde yaşanmakta olan yayıncılık krizini son derece duru bir ifadeyle aktarıyor:

    'Dediler ki, o da bir televizyoncudur, derdinizden o iyi anlar, biraz da size ulaşmamızı buradaki arkadaşlar sağladı Ardan bey. Biz Yüksekova halkı olarak, televizyonculardan çok mustaribiz. N'olur bu söylediklerimi aktarın, bizi duysunlar. Burada hiç bir şey yok. Normal askeri sevkiyatlar var. Sınır ötesinde de bir şey yok. Ama, televizyonların akşam bültenlerine bağlanan muhabirler ile onlara istanbul'dan soru soranlar yüzünden neredeyse burası savaş bölgesiymiş gibi görünüyor. Muhabir, bizim hükümet konağının önünden bağlanıyor, memlekete sınırın sıfır noktasındayım, diyor. Nedir bu sınırın sıfır noktası? Her çıkan, olmayan bir savaşı anlatmaya çalışıyor. Bu arada, Yüksekova, Hakkari, Cizre Şırnak esnafı bitti. istanbul'dan mal gelmiyor. Buranın çekleri kabul edilmiyor. Niye?

    Ali Kırca ile Mehmet Ali Birand buraları çoktan savaş bölgesi ilan etti diye. Halk zaten zor durumdaydı. Son televizyon yayınlarıyla millet nefes alamaz hale geldi...'

    Geçtiğimiz günlerde GenelkurmayBaşkanlığı da, sınır bölgesinde görev yapanlar meslektaşlar ile ilgili, pek de alışık olunmadık bir bildiri yayınlamış ve yürütülen çalışmalardan duyulan sıkıntı hal lisanıyla aktarılmaya çalışılmıştı...

    Demek...

    Ortada gerçekler ile yayınlananlar arasında bir sorun var...

    Bölgeden dostlara ulaşıyorum...

    Bir tanesinin söyledikleri önemli...

    'Buradaki askeri birliğin önünde içeri girecek sivil araçların normal araması yapılır. Bu Türkiye'de her yerde yapılan bir uygulama. Onu çekmişler, büyük kanallardan birinin birinci haberi: Canlı bomba alarmı...Rutin bir uygulamayı ne hale getiriyorlar.Sonra, Türkiye'nin diğer bölgelerindeki insanlar,bizim buralar için neler düşünmez ki...'

    Kendisi de halen Yüksekova'da bulunan grubumuzdan görevli meslektaşımı arıyorum...

    'Abi, yazmanda büyük yarar var. Biz Yüksekova sokaklarında gazeteci olarak yürürken, 11-12 yaşındaki çocuklar bile arkamızdan sınırın sıfır noktasında bildiriyorum diyerek dalga geçiyorlar. Kaldığımız oteli (adını veriyor) halk neredeyse, bu nedenden basacak hale gelmiş durumda. Çünkü insanların önce ticareti etkilenmiş, devamında bütün hayatları. En çok takıldıkları nokta, sınıra 60 kilometre mesafeden yapılan 'şu an sınırın sıfır noktasındayım' anonsları. Belki buradaki arkadaşların da kabahati yok. Onlar da istanbul'dan baskı altındalar, reyting savaşının kurbanı oluyorlar ama, benim bunca yıllık gazeteci olarak gördüğüm, işin kontrolden çıktığı...'

    Bölge sorunlarına hakimiyeti ve soğukkanlı haberciliği ile takdir ettiğim meslektaşım ekliyor: 'Bir albayla ayaküstü sohbet ettik. Sıradan bir askeri birlik sevkini televizyon büyük harekatın bir parçası olarak bildirmiş. Tabii telefonlara cevap vermekten canı çıkmış. Çok tepkiliydi...'

    Benden söylemesi... Güneydoğu'da halk, son derece rutin gelişen bir süreçte ortaya çıkan tabloyu, sadece anahaber bültenlerinin savaşı olarak görüyor...

    Yapmayalım...

    Elimizdeki gücün büyüklüğünü hepimiz biliyoruz...Zaten zordaki insanların yaşamlarını üç buçuk reyting uğruna zorlaştırmayalım...
    --spoiler--
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük