bir fizik ygs/lys konusudur.
lanettir.
biraz uğraşdıysanız aynalara, gözlüklere baktığınızda,
-kalın kenarlı mercek.. hmm.. yani toplar.. yani miyop.. hmmm..
arkadaşınız el aynasıyla kaşlarını alırken
-ver bakayım şu aynayı, hmm, 15218625 kez yansıyor.. hmm..*
lakin sınava girdiğinizde
-noluyodu? nerden yansıtıyoduk.. hangisi ince kenarlıydı??. hmm.. hmm..
şimdi hmm ı yedik.
optik asıl anlamında ışığın davranış biçimidir. yani bir aynaya çarpınca yansıması, yoğunlukları farklı ortamlar arasında geçiş yaparken kırılması vs.
bugün yaptığım optik deney ise akıllara şaşkınlık verecek türden. çalıştığım fabrikada işçiler tuvalette sigara içiyordu bende bu yöntemden faydalanmak istedim. ancak tuvalete gidip aynanın karşısında sigara içerken çok güzel bir deneyin ortasında buldum kendimi. baktığım aynadan arkamda açık olan büyük pencereyi görüyordum pencere ağzına kadar açıktı ve pencerede de kendimi arkadan görüyordum. güneş ışınları önce sırtıma ordan cama ordan aynaya çarpıp nihayetinde gözüme ulaşması durumu oluyordu bu. sevindim. güneş ışınlarının cama normal ile eşik değerinden biraz daha yüksek bir açı yapmasıyla ayna görevi görmesi ve 2 ayna yardımı ile kendimi 2 farklı açıdan ( 1.si direk aynadan gördüğüm açı 2.si ise ayna+pencerenin oluşturduğu diğer açı ) inceleme fırsatı buldum yakamı paçamı düzelttim ve tekrar çalışmaya devam ettim. kaldığım yerden...
hatirlarim ilk maclarima optik baskanim sayesinde gitmistim. ellerimden tutup gulumseye gulumseye goturmustu. deplasmanda inonu'de sagolsun her zaman yardim etmisti. tribunum icinde dostlugu onun sayesinde ogrendim diyebilirim.
daha pazar gunu cezaevinden cikisi serefine abbasaga parkinda yuzlerce seveninle karsiladik seni.. seninle ozdeslesmis hindi babayi o kadar sevkle, gulen gozlerle soyledi ki kardeslerin. seni o kadar ay bekledikten sonra hersey guzel olacak demeye baslamisti kardeslerin. sana, senin abiligine, anarsist ruhuna, yuregine, saglamligina, askina guveniyordu herkes.
artik kartalin gozlerisin be abim. bizler her tezahuratta biraz daha, huzunlenecegiz, ellerimizi her cirptigimizda yuregimize aci dusecek. *
10 sene once tribun hayatima baslamama vesile olan baskanim gitti bugun itibariyle, oysa 3 gun once donmustu daha yanimiza.
ilk etapta besiktas'in ve tribunumuzun, sonrasinda tum tribun aleminin basi sagolsun. allah mekanini cennet eylesin abim.
"girdim sınıfa, ilk işim çocukların takımlarını sorucam, sırayla sordum fenerliler, galatasaraylılar, beşiktaşlılar teker teker parmak kaldırdı, daha sonra beşiktaşlı olduğumu söyledim, bir daha sordugumda hangi takımlı olduklarını hepsi beşiktaş diye parmak kaldırmışlardı ama ben asıl beşiktaşlıları hafızama kazımıştım tabi" sözleri ile olaya bakışını özetleyen kişiliktir.
bir ramazan günü, galatasaray tribününden bir arkadaşımız beşiktaşta oturan dayısını ziyarete gider ve iftar saatine doğru pide almak için fırının yolunu tutar, mehmet başkan da sıradadır ve elinde bira şisesi vardır.aralarında geçen diyalog ders vericidir;
arkadaş : abi, hem içiyosun hem de pide sırası bekliyosun, nasıl iş bu yahu?
optik başkan : olm ibadet ile ihtiyacı birbirine karıştırmayın.
maçlardan önce;
sabahtan beri hiç birşey yemedik
karnımız acıktı bizim
optik başkan bize yemek ısmarla
parasını alırsın sonra
tezahüratına zaman zaman cüzdanını çıkartıp, tamam çocuklar maçtan sonra diye cevap veren babacan kişiliktir aynı zamanda.
artık cezaevinde olduğunu duymayan kalmadı, buraya yazmanında bir sakıncası yok.