herhangi bir prensip ve ahlaki değere bağlı kalmaksızın her tülü çıkar fırsatını değerlendirmek.pek anlaşılır olmadıysa birde cümle içinde kullanalım;
ben süleyman demirel gördüm.
kendine göre yorumlamaktır. tüm bilinen gerçekleri kendi bilincine göre yorumalamanın akımıdır. ilk olarak 1900'lerde ortaya çıktılar. küçük ama kararlı bir grup tarafından yerin dibine sokulduktan sonraları faşizmin desteği ile hortladı bu akım. sonunda ise bu karabasan hala daha bilincimizi doldurmakta ve insanlığa acı vermeye devam etmektedir.
ele geçen fırsatları iyi değerlendirme sanatına oportunizm bunu yapanaysa oportunist denir. Kapitalist dünyanın kesinlikle olmazsa olmazlarındandır. Neden bu kadar kınandığı ise anlaşılamamakla beraber büyük ihtimalle 'pragmatizm'ile karıştırılmasına yatar. Önünüze fırsat gelrse ve siz bunu değerlendirirseniz bunda ilkesizlik veya yontuculuk değil sadece doğru zamanda doğru yerde olup yapılması gerekeni yapmak vardır. Bunu yapmak ilkesizlikse eğer gerçek ilkesizliğe başka bir tanım yakıştırmak gerekmektedir kanımca. Yanlış bilinmektedir deyip (bkz: pragmatizm) diyoruz.
az gelişmiş ülkelerden elde edilen büyük karların, gelişmiş ülkelerin üst tabakaları tarafından da paylaşılması; hal ve zaman fırsatlarından yararlanma; iki yüzlülük, uzlaştırıcılık.
