progressive müzik grupları içerisinde benzersiz ve kendilerine özgü müzik tarzıyla dikkatleri üzerine toplamış gruptur. ama şimdi son çıkaracakları heritage isimli albüm hakkında ki açıklamaları okuyacak olursanız, opeth'in ünlenmesini sağladığı ve kaymağı yeyip ünlü oldukları progressive death metal/progressive rock sentezine son vermişlerdir. artık sadık hayranlarını da kaybettikten sonra göbek atmaya başlayabilirler.
bleak vs. kısacası müzik dinlemek için unirock'a gideceğim,hatta sözlük ortamına ısınınca sözlük içinde küçük çapta opeth konserine organizasyon düzenleyesim geliyor.
ilginç grup. bazı şarkıları gerçekten çok hoş. ama nedense bir türlü tam olarak ısınabilmiş değilim. black, death falan dinleyen özentilerin en sevdiği grup. hakkıyla dinleyen insanlar da var tabii.
bir şarkılarının nasıl çalındığını gösteren videolarında adamın sorduğu "o bastığınız akorun ismi nedir?" sorusuna mikael'in verdiği "bilmiyorum" yanıtı bütün karizmayı resetlemiştir gözümde. tarzlarındaki progresif takısı bir seviye düşmüştür. kafamda "progresif müzik yapayım" diyerek anlamsız notalara basan bir mikael canlanmıştır. sevebilmeyi çok isterdim aslında. olmadı ama... *
10 eylül'de ölmezsem görücem bu grubu. öyle şarkıları var ki, gerçekten insan "önceki hayat" denilen şeye inanabiliyor bi anlığına. soruyor kendi kendine bu şarkı nasıl olur da bu kadar etkileyebilir beni? bu kadar etkilenicek ne yaşadım la ben?! diye. şu sıralar da bana en çok bu soruları sorduran için : (bkz: burden)
Canlı performans sırasında, adeta playback yapıyorlarmışçasına birebir sesler çıkaran mükemmel gruptur. Albümleri genellikle konsepttir ve parçalarında kontrpuan isimli özel bir teknik kullanırlar. on beş dakikalık parçalarından ötürü bu grubu dinlemeye tahammül edemeyen insanların bulunması her zaman beni şaşırtmıştır. Her yönüyle aşmış denilebilecek gruptur.
metal müzik dünyasında yeri sağlam olan gruplardan bir tanesi.gerek şarkıları gerek tarzlarıyla sizi başka dünyalara götürebilirler.depresyondaysanız kurtarıcınız olabilir.
dinlerken insanı farklı yerlerde hissettiren grup. armonik yapı olarak muazzam. dinlediğim en iyi altyapıya sahip metal grubu. tabii bu benim şahsi kanaatim. herkesin düşüncesi farklı olabilir.
özellikle still life albümleri çok güzel. dinlemeyen arkadaşlara tavsiye ederim.
facebook hayran sayfalarında habire store ürünleri paylaşıp iyice sinir bozmaya başlayan,çok sevdiğim,fakat kendilerinden soğutmaya başlayan grup.afedersin,sokarım deri ceketine mikael.albüm yap piç!*
kötü bir örnek olacak belki ama opeth kendi adıma aşure gibidir. ağzına bir kaşık çalarsın, içinden üzüm de çıkar fasulye de; portakal kabuğundan tut nohutuna, buğdayına kadar binbir çeşit besin kaynağı. demek istediğim hepsi birbirinden alakasız gıdalarken, biraraya gelip bambaşka bir sentez oluşturmak apayrı bir olaydır. aynı tavukgöğsü gibi. tavukla tatlı nalaka diyen elbet çıkacaktır, lakin bir kaşık tatlıya bakar o "nalaka". bir de aşure'yi herkes yapar ama o istenen tadı herkes yakalayamaz. o tat yakalandı mı tadından yenmez.
işte opeth de öyle bir müzik yapmış. her çeşit duyguyu ahenk içinde müziğinde barındıran, hem de o müziği dinlettirebilen.
ne demek istediğimi daha iyi anlamak için dirge for november'i dinleyin derim. başlangıç olarak da harvest'i seçerseniz daha güzel bir başlangıç yapmış olursunuz kanımca.
hani moraliniz bozuktur da, canınız hiç birşey yapmak istemez de, arkadan bir ses duyarsınız ve bir anda herşey ertelenir ya... kimisi için bu annesinin sesidir, kimisi için sevgilinin. eğer ikisine de uzaksanız işte o zaman bu ses mikael'in riffleridir, face of melinda'dır, hope leaves'dir, odur, budur. kısacası opeth'dir. opeth aşktır, hayatın anlamıdır, kısaca hayatın fon müziğidir.