"fazla abartılmak" hadisesinden dem vuranların bi' siktir olup deliverance'ı dinlemeleri tavsiye edilir. (ya da sevmediğin tarzdır, ötmeden, bok atmadan mevzuya girmeyeceksin)
edit: anti-"genel kitle nereye ben oraya"cıların refleksif muhalif tavırları komik bir şekilde daha popülist durmakta bu arada, onu da söyleyeyim.
martin ve peter'ın gitmesi ile dahada boktan olması muhtemel grup. keza ankaradaki konseride bokum gibiydi. nerde o eski albümler, vurucu riffler nerde mikael söyle. bitmiştir kanımca.
o ten o tele her değdiğinde içinizi cız ettiren gruptur. prokfantasmistlik diz boyudur. yağmurlu havalarda çok iyi gider. müziği seven her küçük velet mikael gibi olmak ister adeta. o kadar kraldır bu adam ve onun yaşadığı ülkenin adıdır opeth! (bkz: mikael akerfeldt)
çok kaliteli müzik yapmasına rağmen bundan yaklaşık üç ya da dört yıl önce her yerde (ergen kız çantaları, tişörtler, ergen kız çantaları yine ergen kız çantaları kısacası her yer) gördüğümüz grup. o çılgın akımın bitmesinden sonra kendilerine yine anlamsız bir sevgi beslemeye devam etmiştir binlerce bünye.
iki kere canlı izlediğim, ikisinde de kendine hayran bıraktıran isveç menşeili metal grubu. Normal vokal ile brutal vokal birarada hiç bu kadar güzel olmamıştı. (bkz: mikael akerfeldt)
taşaklarını yaya yaya şarkı yapan güzide grup. Yeri gelir kasarlar, ufacık zaman dilimine bir sürü riff sokarlar, yeri gelir daha büyük bir zaman diliminde sade ve sessiz kalırlar. Bir şarkının içinde onlarca ruhsal duruma sürüklemeyi başarırlar insanı. bazen kulağa hoş gelmeyen, bıktıran tekrarları vardır, bunlar opeth'in özgünlüğüne feda ettiğimiz ufak şımarıklıklardır.
eski çağlarda insanların, klinik olarak çaresi bulunamamış akıl hastalarını black rose immortal parçasıyla tedavi ettiği grup. 8:56-11:52 arası insana yaşadığını hissettirir.
grubun roundhouse tapes konser videosundan sonra fanlarla yapılan röportajda bir elemanın yorumu çok hoşuma gitmiştir:
-grup iyi, güzelde şarkılar neden o kadar uzun ona anlam veremedim?!*
hani moraliniz bozuktur da, canınız hiç birşey yapmak istemez de, arkadan bir ses duyarsınız ve bir anda herşey ertelenir ya... kimisi için bu annesinin sesidir, kimisi için sevgilinin. eğer ikisine de uzaksanız işte o zaman bu ses mikael'in riffleridir, face of melinda'dır, hope leaves'dir, odur, budur. kısacası opeth'dir. opeth aşktır, hayatın anlamıdır, kısaca hayatın fon müziğidir.
kötü bir örnek olacak belki ama opeth kendi adıma aşure gibidir. ağzına bir kaşık çalarsın, içinden üzüm de çıkar fasulye de; portakal kabuğundan tut nohutuna, buğdayına kadar binbir çeşit besin kaynağı. demek istediğim hepsi birbirinden alakasız gıdalarken, biraraya gelip bambaşka bir sentez oluşturmak apayrı bir olaydır. aynı tavukgöğsü gibi. tavukla tatlı nalaka diyen elbet çıkacaktır, lakin bir kaşık tatlıya bakar o "nalaka". bir de aşure'yi herkes yapar ama o istenen tadı herkes yakalayamaz. o tat yakalandı mı tadından yenmez.
işte opeth de öyle bir müzik yapmış. her çeşit duyguyu ahenk içinde müziğinde barındıran, hem de o müziği dinlettirebilen.
ne demek istediğimi daha iyi anlamak için dirge for november'i dinleyin derim. başlangıç olarak da harvest'i seçerseniz daha güzel bir başlangıç yapmış olursunuz kanımca.
facebook hayran sayfalarında habire store ürünleri paylaşıp iyice sinir bozmaya başlayan,çok sevdiğim,fakat kendilerinden soğutmaya başlayan grup.afedersin,sokarım deri ceketine mikael.albüm yap piç!*
dinlerken insanı farklı yerlerde hissettiren grup. armonik yapı olarak muazzam. dinlediğim en iyi altyapıya sahip metal grubu. tabii bu benim şahsi kanaatim. herkesin düşüncesi farklı olabilir.
özellikle still life albümleri çok güzel. dinlemeyen arkadaşlara tavsiye ederim.
metal müzik dünyasında yeri sağlam olan gruplardan bir tanesi.gerek şarkıları gerek tarzlarıyla sizi başka dünyalara götürebilirler.depresyondaysanız kurtarıcınız olabilir.
Canlı performans sırasında, adeta playback yapıyorlarmışçasına birebir sesler çıkaran mükemmel gruptur. Albümleri genellikle konsepttir ve parçalarında kontrpuan isimli özel bir teknik kullanırlar. on beş dakikalık parçalarından ötürü bu grubu dinlemeye tahammül edemeyen insanların bulunması her zaman beni şaşırtmıştır. Her yönüyle aşmış denilebilecek gruptur.