son derece özgürlükçü ve toplumsal düzene dini referansı sıfır biri olarak dahi, rezillik olarak adlandırdığım yürüyüşe ait görüntülerdir.
ibne misiniz, lezbiyen misiniz, biseksüel misiniz, transeksüel misiniz... neyseniz işte onu gidin yaşayın, ama empoze etmeyin. küçük çocukların aklını bulandıracak şekilde yaşamayın. açık açık söylemek gerekirse ipneliğin ve türevlerinin reklamını yapmayın. çocuk edinmek gibi sapkın düşüncelere girmeyin, bu aptal gösterilerde teşhircilik ötesi işler yapmayın...
baskı mı görüyorsunuz, görmeden yaşamanız mümkün bugün yüz binlerce gay istanbul sokaklarında gayet rahat takılıyor, belli ede ede kim karışıyor. sadece biraz daha izole bir yaşam sürün, toplumun genel yapısına uyum gösterin gerekiyorsa bu konuda fedakarlık yapın. kimse kendi yaşadığı apartmanda iki tane gay istemez, çoçuğu vardır ve bu durum çocukların cinsel kimlik bilinçlerini karıştırabilir mesela...
dışlanmak ise kişisel tercihtir, toplum sizi dışlıyorsa bu konuda toplumu suçlayamazsınız. çünkü kişisel bir tutumun sonucudur bu. birey istediğini istediği sebeple dışlar bu yargılanamaz. kendi tercihidir mesela bir adam kırmızı giyinenleri, kelleri, bıyıklıları, sayrışınları vs. sevmeyebilir, onlara selam vermeyebilir, insani düzeyde dahi ilişki kurmayabilir, bu tercihtir...
sonra cinsi buruk ahlakı fena
bir sürü türedi çıktı meydana
nerden çıktı bunca veledi zina
yuh olsun onların ham ervahına.
eyvahki eyvah. müslüman memlekette mübarek ramazan ayındaki rezilliğe bak.
''içimizdeki birtakım beyinsizlerin işlediği günah yüzünden hepimizi helak edecekmisin allah'ım.''
araf s ayet 55.
ya bu adamlar böyle mutlu. hastalıkmış harammış bırakın artık. senelerce tartışıldı zaten. karşınızdaki insanın bir kalbi var ve o kalp böyle mutlu olacak. böyle yaşarsa kendi benliğini gerçekleştirecek ve ülkeye verimli olacak. buradaki insanların hepsi seks işçisi değil. içlerinde gayet normal şekilde yaşamlarını sürdürenler var. nereden biliyorum? geçen senenin onur yürüyüşü fotoğraflarına bakarken kendi sınıf arkadaşımı gördüm. topluluğun bir destekçisi değil bir parçası olduğunu düşündüren bir fotoğrafla. ben o ana kadar hiç düşünmemiştim tercihinin bu olabileceğini. bu adamın bana günlük hayatta hiçbir zararı yok. bu adam doktor olacak sen de hiç fark etmeden paşa paşa muayene olacaksın. insanların yaşam hakkındaki seçimlerini rahat bırakın artık. gelip seni şeapmıyorsa sanane akşam kiminle uyuduğundan?
etrafta görüp çocukların özenmesine gelince. ben bunun bir hastalık olduğuna inanmıyorum. kendi çocuğunda doğuştan var olursa engelleyemezsin. yoksa da var edemezsin. hastalıksa bile yine senin çocuğunun o hastalığa yakalanıp yakalanmayacağını garanti edemezsin. erkek olup kadın gibi giyinenler ya da kadın olıp erkek gibi davrananlar zaten bir süre sonra ameliyat olmak istiyorlar. rüzgar erkoçlar u gören bir çocuk bir erkek olarak nasıl yadırgayabilir onu? ya da bülent ersoy mesela. sesi ile ulaştığı başarıyı kim göz ardı edebilir?
sırf hoşunuza gitmiyor diye dışlamayın insanları. bırakın nasıl mutlularsa öyle olsunlar. çünkü mutsuz bir insan etrafına mutsuzluktan başka bi şey veremez.