onunla ilk tanışılan an

    1.
  1. --spoiler--
    "doors sever misin" dedi. severdim, doors kim sevmezdi ki, "tabi" dedim. "adı nereden geliyor biliyor musun ?" dedi. utandım, "bilmiş"'tim, ama bilmiyordum, "bilmeyen bilmiş" pis bir şeydi. "aslında okumuştum galiba bir yerde, ama hatırlamıyorum" dedim, sesim titremişti. kitabı gösterdi, "bu kitaptan" dedi. "algının kapıları" - doors of perception - bunu nasıl görememiştim. satranç tahtası başındaydık ve şah çekmişti bana.
    --spoiler--

    [ Sözlük'te bulunan "Neden Evlenmedim" kitabına ait yazılar, ek yazılar ile birlikte yaz başında aynı isim ile basılacak. Bu nedenle yazıların buradan yayınını durdurmak durumundayım. Anlayış göstereceğinizi umuyor, ilginiz için teşekkür ediyorum. Eksper Mental ]

    devamı için; (bkz: arkadaşa aşık olunan an/#5489108)
    105 ...
  2. 3.
  3. gözlerin büyüdüğü andır. ilk görüşte aşk böyle olmalı. klasik bir hastane koridoru, ilaç kokan, uzun ama dar bir koridor. imzamı attım yorgun bir şekilde çıkışa gidiyordum. birden başımı kaldırdığımda gözlerime bakan iki göz... heyecanlandım ama gözlerimi çekmedim, çekmezdim zaten güzel gözlerdi bakan gözler. eskiden kalma bir alışkanlık; güzel bir kız görünce baştan aşağı incelerdim. o gözlerime bakıyordu, ben onu inceliyordum, yürümeye devam ederken. birden ufak bir kız çığlığı, az kalsın eziyordum bir ufaklığı. belinden tuttum kenara koydum. ben sağa adım atınca ufaklık da sağa adım atıyordu. ben sola, o da sola. bu durumlarda her zaman karşımdakini tutup bir kenara koymuşumdur.
    (bkz: kıllatan durumlar)

    tekrar kafamı kaldırdım, koridorun ortasına gelmiştim, sağa dönecektim, o hala geliyordu... durdum dönmeden, geçmesini bekledim önümden, nasıl olsa bir daha karşılaşmazdık. güzel ve zarifti, hoş bir kızdı. sonunda önümden geçiyordu yüzünde ufak bir gülümseme ile, aşka davet gibi. ne de güzel gülüyordu... dalmıştım. cagliari nasılsın diye bir ses uzaklardan. başımı kaldırdım, şaşırdım. staj arkadaşım ve yanında o dikiliyorlardı karşımda. bir cevap veremedim güldüler. ismini söyledi, liseden arkadaşıymış, hala görüşüyorlarmış. tanıştık, baktım gözlerine, gözleri festival gibiydi, gülüyordu, eğleniyordu göz bebekleri.

    arkadaşım imza atıp geliyorum dediğinde baş başa kalmıştık. "gözlerin çok güzel, çok sevenin olmalı." dedim hızlı bir şekilde, nefesim durmuştu, böyle zamanlarda hep dengesizdim, her kadın hoşlandığımı anlardı konuşurken. gülümsedi, anlamıştı. "teşekkür ederim." dedi usulca. "belki başka zaman tekrar görme fırsatım olur tabi ki siz isterseniz". dedim bozularak, nasıl çıkıyordu bu kelimeler benim ağzımdan, hayretler içinde kalmıştım. bildiğin saf, masum, anadolu çocuğu, hoşlandığı kızın yanında bir jön olup çıkıvermişti. "neden olmasın." dediğinde dünyalar benim olmuştu, pamuk şeker yiyen bir çocuğun mutluluğuna eş değerdi mutluluğum. takiben güzel anılar, okulun uzaması ve ayrılık.
    4 ...
  4. 4.
  5. ilkokulun beş devre on biter teneffüs aralarından birinde bir an için gözgöze gelmektir. her ne kadar gözlük takmaya yeni başlamış olsam da üzerime çken ağırlık gözlüklerden kaynalı değildi. Adını koyamadığım ve de tarif edemediğim bir yanma.

    yeni yeni hayatıma girmişti 3 yanlışın bir doğruyu götürmesi. ve ben bu doğru için bütün yanlış şeyleri yapıyordum. yetişenler bilir. beşten çıkmak tabirlerini beşten çıkıp anadolu lisesi sınavlarına giren bir nesildik ve dersana nedir özel ders nedir bilemeyecek kadar küçüktük.

    öğlenden sonra okul hocalarının verdiği kurslar hazırlanırdık ve o kurslardan birinde tanışma şansımız vardı. ufak ayrıntılara takılmazsak o kursa gidemezdim. ben o kursa gidersem yerleri bir kişi daha eksik süpürecekti para bozdurmaya bir kişi daha eksik gidecekti. Esnaf çocuğu olmanın verdiği keyfi yaşayamayacaktım(!).

    ...

    bir şekilde bahaneler üretilip o kursa başlamıştım. ve onunla tanışma vakti geliyordu. onu etkilemek için okuduğum kitaplardan bahsedecektim. hatta bir kaç kitabımı da gözden çıkartmıştım. bir SiMiT GAZOZ TENEFFÜSÜNDE TANIŞTIK.

    ADIN NE?
    -BURCU

    uuuu uuuu uuuuu

    doktorlar hala kuğaımdaki uğultunun sırrını çözebilmiş değil.

    ....
    4 ...
  6. 7.
  7. "o ki..ki..ki..kitap n..nn..ne?" demeye çalıştım kekeleyerekten.. tam diyemeden dergi olduğunu fark ettim.. hatta daha yakından bakınca bulvar olduğunu gördüm. dersane hazırlık sınıfındaydım, ilk senemdi ve bulvardaki tüm o ayrıntıları biliyor gibiydim.. sanki benim elimden çıkmıştı tüm sayıları.. "uzatır mısın?" dedim şuh bir radyo diceyi ses tonuyla. o da bir şey demedi.. sadece dergiyi uzattı ve dergi bana ulaştı.. dergi elime geçti ve biz büyüdük..

    bir süre sonra yanındaki sandalyeye boşaldım.. sonra mola verme bahanesiyle tuvalete gittim, işimi gördüm. dönünce yanına oturdum ve biz biraz daha büyüdük.. "bulvarı verir misin?" dedim, verdi.. ne güzel veriyordu.. üzerine telefonumu yazıp geri verdim, tekrar güldü.. bir öncekini nerde güldüğünü hatırlamasam da tekrar güldüğü her halinden belliydi..

    "porns sever misin?" dedi. "severdim, kim sevmez ki?" dedim ama derken kendimden utandım, allah belamı verseydi de telef olsaydım dedim ama içimden. ben kekeme halimle içimden o cümleyi kurmaya çalışırken şah çekmişti bile bana.

    direndim. "ben öyle erotik filmleri sevmem, hentai ile ilgileniyorum." dedim tüm rocco siffredi'liğimle.. "haklısın ama sürekli orama burama bakıyorsun!" deyip gülümsedi ve biz bir hayli büyüdük...

    ş..ş..şşş..şah m..m..mat!
    3 ...
  8. 10.
  9. liseden mezun olmuştum dersaneye yazılmıştım ve ilk gün gelip çatmıştı.dersaneye giderken hiç sevgili yapıyim havasında deildim çünkü ders çalışıp kafaya başka şeyleri takmadan sınavı kazanmak istiyodum.listeden hangi sınıfta olduğumu öğrenip sınıfa gittim.nerdeyse herkes sınıftaydı ama 10-15 kişi içinden sadece o'nu görmüştüm ilk görüşte aşk deildi belki ama bi garip hissetmiştim kendimi okadar kişi içinden dikkatimi ilk çeken kişi o'ydu.en arka boştu gidip yerime oturdum tek oturuyodum..çaprazımda oturuyodu ona bakıp duruyodum ismini merak ediyodum.ilk gün olduğu için hocalar tanışmak için herkesin isimlerini tek tek okur evet artık isminide öğrenmiştim.nasıl tanışsam diye düşünürken zil çaldı ve sigara içmek için kantine çıktım.gariptir allahın sevgili kuluymuşum kantinden geldiğimde yerimde biri oturuyodu ve o oturuyodu.burda oturabilirmiyim boşsa dedi doğal olarak tabiki dedim.evet işte böyle tanışmıştık ve herşey ozaman başlamıştı tam 4 yıl sürdü bu.şimdi diyorum iyiki o dersaneye gitmişim ve iyiki onunla tanışmışım.şimdi onu hiç göremesemde hayatımın en güzel 4 senesini yaşadım.
    0 ...
  10. 9.
  11. 21 şubat 2011 pazartesi. hiç bir şey eskisi gibi olmayacak. daha iyi olacak.

    (bkz: julia dream)
    0 ...
  12. 8.
  13. o anı beklemekten müptezel olan var.
    0 ...
  14. 17.
  15. 13.
  16. telefon açmak için odaya daldığımda, elinde birtakım belge, dosya vs... bekliyor...
    "sen kimi arıyosun bakiiim" diyorum görüntüsünü mekana yakıştıramamış olmanın şaşkınlığıyla...
    "ben... artık bu işyerinde çalışmaya başlıyorum..." dediğinde şaşkınşığım katlanarak artıyor...
    "eee hoşgeldin o zaman benim adım x, filanca bölümde çalışıyorum ben de" diyorum...
    "ben de y " diyor gülümseyerek... sonrası mı? malum aynı son... bu sadece giriş , ardından gelişme ve sonuç...
    0 ...
  17. 12.
  18. Aksam moralim cok bozuktu, chat actigimda sasirdim... hemen mesaj, bana:
    - Aaaaa, ben de tam seni ariyordum. Msni verir misin?
    Icimden bu ne sapiklik boyle, butun kizlara mi aynisindan yaziyorsun geldi... Ama diyemedim, hatta tam tersi msni verdim. Acayip birsey sanki bir birimizi yillarca taniyorduk konusmaya basladik... Bu kadar samimiyet ve sicaklik ben daha goremedim... Tuhaf ama bazen sans vermeliyiz. Bugune kadar onu tanimaktan hic pisman olmamistim, hatta ben de tam seni ariyordum gec kalan cevabim icimden geldi.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük