tesadüf eseri fark edilen gerçektir. geçenlerde bir bir kafede oturuyorum, bir baktım üç tane hanım hatun kız oturuyor. kendi aralarında konuşuyorlar, iki kız çok fena yardıra yardıra dedikodu yardırıyorlar.
ya dedi gördün mü 3 tane gerizekalı bir adam olmadı. ay hiç sorma dedi diğeri, neydi ya o bamya birde kaldırmak için saatlerce uğraştı dedi.
diğer kız ya sözlükte yazdıklarına ne demeli dedi, ikide bir yok ben şöyle sevişirim yok ben şunları yaparım. demek ki yazılanlara bakmayacakmışsın dedi.
sözlük deyince ne oluyor lan dedim, bizden habersiz neler dönüyor burada. bir cesaret kızların yanına gittim.
merhaba sözlük yazarı mısınız?
evet canım, belli olmuyor mu dedi bana.
her tarafınızdan zeka fışkırıyor deyip yanağını sıktım kızın.
itiraz edemedi belli ki canı istiyordu. bende bu zavallı kızın sevişemediğini anlayınca cesaretimi zaten bunun üzerine toplamıştım.
hangi sözlükte yazarsınız dedim.
3'ü birden uludağ sözlük dediler bana.
hemen bir sandalye çektim. a öylemi bende ulu'da yazarım nickleriniz ne cicişler dedim kızlara. tabi ki onlara söz verdiğim üzre burada nicklerini açıklayamam. sonra muhabbet uzadı, uzadı.
nedir şu sevişme meselesi canlarım dedim, kızın birisi anlatı.
ya tribün dedi bana, biz dedi uludan 3 erkek düşürdük ve bunların 3'ü de onuncu nesildi. bunlarla buluştuk, içkiler içildi benimkinin dedi kalkmadı, diğerinin ki bamya gibiydi, diğerininki de utandı götünü döndü uyudu.
dedim kızlar siz yanlış nesile tostlamışsınız. ben dedim 3'ünüzün birden icabına bakarım.
sonra hemen benim külüstür 2008 model passata atlayarak yazlığa gittik, evet efendim bu 3 tane odun onuncu nesilin iş göremediği kızların hepsi ile seviştim. sonra hızımı alamadım, bir tanesi de benim gibi doymamış yeniden seviştik.
vay be dedi kızlar sen 3 tane onuncu nesilin yapamadığı işi tek başına yaptın. bir daha onuncu nesillerle sevişmek mi, tövbeler olsun selam vermeyiz dediler.
evet sayın onuncu nesiller, bir daha sözlükten kız ayarlayıp boşuna sevişmeye uğraşmayın. artık size selam bile vermezler.