Tabii ki imparator ibo reyiz'in efsane şarkısıdır...
"Seni gördüğüm zaman dilim neden tutulur
Seni gördüğüm zaman güller elimde kurur
Seni gördüğüm zaman hayat sanki son bulur
Gözlerine bakınca dünyalar benim olur
Susma gönlüm sen söyle. Dırırım dırırım..."
Evet cidden bi defasında kekelemiştim heyecandan.
Bir sonrasında da sorularına 30 saniye geç cevap veriyordum. Sanırım anlama güçlüğü çektiğimi düşünüyordu...
Hiç unutmam okul çıkışını beklerdim. Ama şimdiki tırrekler gibi elde tesbih nixe ayakkabı adodidas eşofmanla değil. Efendi gibi beklerdim. Eve yürüdüğü yol boyunca mağazalar marketler v.s. vardı.
Ayrılığa son bir ay kala o civarlar yani.
Yine bekliyorum tabi biliyorum yolunda değil bişeyler.
Ama zorladıkça zorluyorum seviyorum çünkü.
Yine bir okul çıkışı eve doğru bir kuğu gibi ilerliyor 10 metre arkasındayım öyle bir dalmışımki oni seyretmye telefon direğini 5 cm farka sıyırdım yoksa kafa gidicekti..
Son 40 metre falan eve kalan yol ve önünden geçiyoruz bir giyim mağazasının, hoparlor dışarda normalde haraketli şarkılar çalar ama o gün "sensiz sabah olmuyor" çalıyor ve o karşımda tüm o an hayal gibiydi eşsiz ancak bu kadar anlatabildiğim. sonra en azından bir anı olarak kalıyo hayatına devam ediyorsun.
Ama o siktiğimin şarkısını ne zaman duysam içim acır gözlerim dolar. Onu özlediğimden değil o masumiyetin o vefanın o sadakatin o taparcasına sevginin boşa gittiği için. Buda böyle bi anı işte.