Ontolojiyi, epistemolojiyi ve aksiyolojiyi öğrenecek kadar felsefe bilmeden önce şunu öğrenin; felsefede cevaplar değil, sorular önemlidir. Yani önemli olan varlık hakkında bir şeyler söylemek değil sorular sormaktır. felsefe kümülatiftir ama ilerlemez. ontoloji hakkında sorulacak sorular da hiç tükenmez.
filozofların aslında verdiği cevaba göre ciddi şekilde ayrıldığı soru.
ontoloji felsefenin ilk ve asıl konusunu, varlığı ele alır. öyle ki sokrates'e kadar bu husus felsefenin sorularının yegane hedefiydi. fakat olay sokrates'e geldiğinde felsefe ahlak'a indirgenerek ontolojiden oldukça uzun bir süre uzaklaştı. bunun nedeni birçoklarınca ontoloji konusunda bir sonuca varılamayacağı ve söylenecek bir şeyin kalmadığı idi.
varlık felsefesi, felsefenin diğer ana dallarını -epistemoloji ve aksiyolojiyi- tayin etmiştir. bilen, sorgulayan, düşünen ve duygulanan bir "şey" olarak insan için bilgi felsefesi kaçınılmazdı, bilen bir canlı olarak insan düşünme kabileyetiyle iyiyi kötüden ayırma kabileyetine de sahiptir diyerek aksiyoloji (ahlak) ortaya çıkarıldı. bu dallar ile beraber ontoloji artık bir kenara bırakıldı ve ilgilenenler ise onu yanlış ele aldı.
"ontoloji hususunda söylenecek bir şey kaldı mı?"
cevap şu: bir şey söylendi mi ki, yani hiç düzgün bir yöntem ile ya da doğru bir akıl yürütme ile ele alındı mı? maalsef cevap, hayır. ontoloji için söylenecek şeyler henüz söylenmedi ve söylenmesi gerekir.