ölümdür ama şanslısınız ki önünüzde yeni bir hayat var ! karar sizin, ya önceki yaşamınızı düşünüp sılanırsınız ya da önünüzde açılan yeni olasılıklara ve özgürlüğe kanat açarsınız...
Kolay olan bir vedadır, zira gidenle gidilmez, ölenle ölünmezdir. Hayat yine devam edecektir, giden gitmiş, gittiğine göre de umursamamıştır, kalanın derdi nedir de dertlenecektir, gitsin keyfine baksın.
Boş laftır. Onsuz yaşayamam cümlesi o an için kişiye çok gerçek gelse de yaşayamama gibi bir durum söz konusu dahi değil. insan beyni unutmaya programlanmış isteyince unutamayacağı şey atlatamayacağı olay yoktur.
onsuz yaşamayacağınızı zannettiğiniz değil gerçekten onsuz yaşayamacağınız biriyse nefessiz kalmaya sebep olacak durumdur. Kendini dağıtanını çok gördüm ben, ben de dağıttım ama o kişi allahtan geri geldi.
adamın amına koyan dubuşzıbısktır fakat zamanla alışılır. zamanında şunsuz da yapamam demiştin, yaptın. Şunsuz da yaptın, bunsuz da, onsuz da yapabilirsin, donsuz da.
Yasiyorum ben ama onsuz tepkileri vermektir. He ozlersin, ozluyorsun. O bank, o gemi, o liman, o sokak. Onlari gormedikce nefes aliyorsun. Yasaniyor be, yasaniyor!
üzücüdür. ilerleyen zamanlarda onsuz yaşayamayacağını anladığında kafana dank geder herşey ama iş işten geçmiştir. bunca yıl alkol, sigara kullanmamışsınızdır ama artık alkolik ve sigara bağımlısısınızdır.
not: bir insanın ciğerleri ne kadar sürede çürüyor?
Götüne trafo soksan daha az acıtması mümkün olan hadisedir. Gitmez birde koyduğumun acısı. Kalbinizin hep bir köşesi boş kalmış gibi olur. iyi anılarınızı hatırlayıp gülümsetir. Sonra da orospu çocuğu beyin gittiğini hatırlatıp hüzünlendirir.
bazen veda etmek gerekir bilirsin çünkü onunla bir geleceğin yoktur,asla mutlu olamayacaksınızdır bu net bir şekilde gözükür çünkü çok farklısınızdır ve bu farklılıklar kapatılmayacak kadar büyüktür.
o siz unuttunuz ,başkalarıyla mutlusunuzdur sanır ama siz ondan kaçmaya çalışırsınız halbuki. bunu o hiç bilmez,anlayamaz çünkü sizi tanımak istememiştir hiç.
o yüzden sessizce veda edersiniz ona , uzaktan öylece seyredersiniz hergün hiç hayatına girmemiş bir yabancı gibi..
üzücüdür muhakkak, sevdiğin halde veda etmen geereken her son gibi lakin veda edilecek, gidilecek ve yaşamaya devam edilecek. Sonra her gün düşünülecek kimi zaman içme sebebi ya da gereksiz hüznün kaynağı olacak ama yine yaşayacaksın, çünkü hayat denilen şey bu hoş geldin aramıza.
yarından çok bugün de yok diyorum ya, hep kendimi kandırışımdan.
yanlış anlama, bir kamyon açıklık getirsem şuraya,
yine kalır kapanmaz yürek yarası.
eylül dediğin, bittiğinde "her gün yeni bir dün"
diyecek olduğum, demiştim.
bir de kasım var şimdi senle anacağım onu;
sırtımı soğuğa yaslayıp
ne yaşamadığımdan eminmişim gibi
sadece bunun üzülme diye olduğunu,
sen üzülme demek için ağzımı,
anlatırken etimden ısırıklar alarak.
gölgeliğe bakıyorum, kapıdan beri
ne hoş gülümsemen varmış içeri girerken senin.
işte her zamanki gibi bu saatler
duvarlardan vapur yaptım, denizin önündeyim;
uzağa gitmek var bana,
gittiğim yerden, gidemeyeceğim koynuna
alamayacağım kokuyla.
az önce bir şehir geçmiş olsa gözümden
içinde seni koynumda büyüttüğüm sandığım,
ama kokunla büyüdüğümü.
bizim için ayırttığım iki kişilik;
doğru olmayacağını bildiğim,
gittiğine emin olarak,
yine etimden ısırıklar alarak.