aylar önce öğrendik hepimiz ismini. cem garipoğlu , iş adamı hayyam garipoğlu nun yiğeni. bok gibi de parası varmış. varsın yerin dibine batsın parası.
nasıl yaptı bunu? gencecik çocuk daha. 20 sinde var ya da yok. eli yüzü de düzgün.
nasıl bu noktaya geldik? testereyle kafa kesmek! artık kabullenir olduk bir çok şeyi. başkalarının hayatımıza yön vermesine izin vermeyi. medyanın yayınladığı o boktan katliam haberlerini izlemeyi, ufacık çocuklarımıza izletmeyi.
''her gün aynı yemek yenir mi?'' derler ya aynen öyle işte. bıktık artık. her gün aynı ölüm haberlerini görmekten, sıradanlaştı ölüm, anlamsızlaştı. ölüm ün kutsallığı vardı önceden. çocukken tv de ölüm haberi gördüm mü ürperirdim. şimdilerde ''oh iyi oldu gebersinler'' demeye başladım. bu kadar mı duygusuzlaştık? ya da bende mi sorun var? ölüm ve kan a meyillimiyim ''cem'' gibi ? üstelik zengin de değilim.
oysa ''polat alemdar'' ın racon diye kafa kesdiği diziye reyting rekorları kırdıran bizler değil miydik? evet, yalnız değilim demek ki. tüm türkiye benimle. hepimizde biraz ''cem'' lik var yani. yok mu?
kim bunların suçlusu? biz miyiz? evet. peki ama neden?
önce hayatı yaşamaya çalıştık. hayatın sadece güzelliklerden ibaret olduğunu düşündük, mücadele etmemeyi öğrendik;
evrimleşmeye başladık. eğer darwin amca'nın evrim teorisi doğruysa bu sefer tam tersi olmaya başladı. kıyamet bu olsa gerek. hayvan olmaya başladık.
insanlıktan çıktık ve ''cem'' olmaya başladık. bu çocuk içimizden birisi. onu biz yarattık. kendi dizilerimizle, oyunlarımızla, küfürlerimizle eğittik.
basit bir kelime oyununa bile '' adam asmaca '' adını verdik.
ya birer psikopat hayvan yaratmaya calışıyoruz ya da içimizde olanı çıkarmaya korktuğumuzdan onun başka bedenlere bürünmesini sağlıyoruz ve onu zevkle izliyoruz.
kabul edelim artık. ''cem'' i biz yarattık. biz ''cem'' iz...
''ben kimseyi öldürmedim, kimseyi öldürtmedim. üzerinize bıçakla gelen çocuklar, onlar sizin çocuklarınız. onlara ben öğretmedim, siz öğrettiniz'' charles manson.