onlar konuşur ak parti yapar

entry267 galeri46
    236.
  1. 235.
  2. 234.
  3. 233.
  4. 232.
  5. 231.
  6. 230.
  7. 229.
  8. 228.
  9. 227.
  10. Kısaca özetlemek gerekirse muhalefet yıllardır ülkeyi kalkındıran projeleri eleştirir Ak Parti ülkeyi kalkındırır. Muhalefetin amacı ülkeyi batırmaktır. Ak Parti onlara muhalefet yapmayı öğretmiştir yıllar sonra.
    1 ...
  11. 226.
  12. muhalefet konuşur ak parti yol köprü savunma sanayi tünel tüp geçit teknoloji bölgesel kalkınma daha alt başlıklarla binlerce hizmet yapar.
    0 ...
  13. 225.
  14. Doğru bir slogan olmasa bu kadar üstüne alınan kişi olmazdı sanırım. Adamlar konuştuklarını anladı ki saldırgan tavırlar sergiliyorlar. Ak Parti napıyor gittiği her yerde 12 yılda olduğu gibi proje tanıtıyor ve yapıyor.
    0 ...
  15. 224.
  16. gınağı gelen televizyon reklamı. annemden babamdan çok görüyorum herifleri.
    0 ...
  17. 223.
  18. 222.
  19. geriye dönüp 13 yıla bakınca anlaşılandır.
    1 ...
  20. 221.
  21. doğrusu şöyle olandır :

    onlar
    konuşur
    ak parti,
    http://i.hizliresim.com/ogdqNq.jpg
    0 ...
  22. 220.
  23. 219.
  24. Ak Parti izmir için 4 bin proje tanıtır. Onlar sadece 1 proje ile yetinirler tüm Türkiye de. Farkı anlamışsınızdır. Onlar Konuşur Ak Parti yapar
    1 ...
  25. 218.
  26. Halka hizmetin eleştirildiği tek ülke Türkiye. Ak Parti sayısız hizmete icraatlere rağmen muhalefete yaranamamıştır. Türkiye'de sarsılmaz bir ekonomi oluşturulmuştur krizlerin üstesinden gelinmiştir fakat muhalefet bunu beğenemedi..
    0 ...
  27. 217.
  28. 3 yaşındaki yeğenimin bile ağzına takılmış lanet reklam sloganı.
    0 ...
  29. 216.
  30. 215.
  31. Suriyede savaş dönemiydi işler kızışmıştı ve türkmenler zor durumdaydı dönemin başbakanı Erdoğan, Tırlarla yardım malzemesi göndermişti. O tırlar milli istihbarat adına yola çıktı ve durdurulamazdı (sözde).

    --spoiler--
    Cumhuriyet gazetesi, 19 Ocak 2014 tarihinde ihbar üzerine durdurulan ve Milli istihbarat Teşkilatı'na (MiT) ait olan TIR'lardaki havan, top ve tüfek mermisi gibi mühimmatların görüntülerini yayınladı.

    Adana Savcılığı'nın yapılan bir ihbar üzerine "silah taşındığı" gerekçesiyle durdurduğu TIR'lara el koyması MiT ve Valilik emrindeki polisler tarafından engellenmiş, büyük gerginlik yaşanmıştı. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve içişleri Bakanı Efkan Ala başta olmak üzere hükümet yetkilileri silah taşındığı iddiasını reddederek, TIR'ların Suriye'deki Türkmenlere gıda yardımı taşıdığı yönünde açıklamalar yapmıştı. Olaydan sonra açılan soruşturma kapsamında; ihbar üzerine TIR'ları durduran jandarmalar, Adana Cumhuriyet Başsavcısı, Başsavcısı ve 2 savcı tutuklanmıştı.

    Cumhuriyet'in elde ettiği görüntülerde, TIR'larda bulunan çelik kutuların içine yerleştirilen karton kutularda ilaçlar olduğu ancak bu kutuların kaldırılmasıyla birlikte, alt tarafa dizilmiş havan, top ve tüfek mermilerinin ortaya çıktığı görülüyor.

    http://odatv.com/vid_video.php?id=8D8A1

    Hatırlanacağı gibi, 11 Mayıs 2013 tarihinde Reyhanlı’da bomba yüklü iki aracın patlaması sonucu 52 kişi ölmüş, bu olay, “Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör eylemi” olarak kayda geçmişti. O günden sonra bomba yüklü araçların sınırdan geçebileceği kaygısıyla gümrüklerde teyakkuza geçirilmiş ve ihbarlar başlamıştı. 1 Ocak’ta Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde benzer bir ihbar üzerine bir TIR polis ekiplerince durdurulmuş, valiliğin devreye girmesiyle arama yapılması engellenmişti. TIR’ın yükü, tutanağa “insani yardım malzemesi” olarak geçerken, CHP’liler TIR’da silah bulunduğunu iddia etmiş, MiT ve hükümet kontrolünde Suriye’ye silah ve mühimmat sevk ettiğini söylemişlerdi. Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı, “Suriye’ye giden her şeyi x-ray’den geçiriyoruz. Bu durumun bizimle ilgisi yok” derken, o gün göreve başlayan ve Meclis’te yemin eden içişleri Bakanı Efkan Ala, TIR’da Türkmenlere giden yardımlar olduğunu iddia etmiş ve gazetecileri tehdit etmişti:

    “Herkes işini bilecek. Siz TIR’ın içini biliyor musunuz?”

    Bu olaydan 18 gün sonra, bu kez 3 TIR yine ihbar üzerine Adana Ceyhan Sirkeci gişelerinde, jandarma tarafından durdurulmuştu. TIR’lara eşlik eden MiT görevlileri, sonradan gelen çevik kuvvet polisleri ve Adana il Jandarma Komutanı’nın emrindeki 250 kişilik jandarma görevlileri arasında büyük gerginlik ve restleşme yaşanmış, karşılıklı silahlar çekilmişti.

    TIR’ların aranması için izin veren Adana Cumhuriyet Savcısı Aziz Takçı, daha sonra mahkemede verdiği ifadede, olay yerine gittiğinde MiT görevlisi olduklarını iddia eden, hırpani tipli ve kirli sakallı birkaç kişinin bağırıp çağırdığını, küfür ettiklerini söylemişti.

    ildeki mülki makamların, MiT bölge başkanının ve kolluk birimlerinin bilgisi dışında seyahat ettiği ortaya çıkan TIR’lar, savcının talimatı doğrultusunda Seyhan ilçe Jandarma Komutanlığı’na çekilmek istenmiş, bu sırada MiT personeli, araçlarını TIR’ların önüne kırarak bunu engellemeye yeltenmiş, şoförlerden anahtarları alarak araziye atmış ve TIR’ların hareketine engel olmuşlardı.

    Savcı Takçı, yaşananları şöyle aktarmıştı:

    “Gidip malzemelere baktım. Ağzına kadar çakılı silah ve mühimmatı ben de gördüm. Olay yerine gelen jandarmaya, bunları tespit etmelerini, görüntülerini ve numaralarını almalarını söyledim. Bu esnada Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Emniyet Müdürü, yaklaşık 300-400 kişilik özel harekât ve çevik kuvvet polis ekibi ile olay yerine geldi. Konuyu çözmek için Adana Valisi ile görüştük. Bana bu TIR’ların MiT’e ait olduğunu, bırakılmaları için ölümüne her şeyi yapacağını, Sayın Başbakan’ın (Erdoğan’ın) arayıp ‘Bu konuda yasa çıkaracağız, savcı bunları bıraksın’ mealinde sözler söylediğini, aynı şekilde içişleri Bakanı’nın da kendisini aradığını söyledi.”

    Bu uyarılar üzerine TIR’lardaki malzemeler hakkında bir işlem yapılamamıştı.
    Olaydan sonra önce hükümet cephesi, TIR’lardaki malzemenin “devlet sırrı” olduğunu söylemiş, Başbakan Erdoğan malzemenin Türkmenlere gittiğini iddia etmiş, ancak Türkmenler, kendilerine bir şey gelmediğini açıklamıştı.

    Ahmet Davutoğlu ise “birileri”nin, Milli istihbarat Teşkilatı’na “kumpas” kurmaya kalkıştığını, “Bunun hesabının sorulacağını” söylemişti.

    Buna karşın, AKP’nin Siirt milletvekili adayı Yasin Aktay, geçenlerde, TIR’lar içinde silah bulunduğu iddialarını doğrulamış, “Onlar Özgür Suriye Ordusu’na gidiyordu” demişti.

    CAN DÜNDAR: SiLAH GÖNDERiLENLER BiR TERÖR ÖRGÜTÜYSE...

    Görüntüler üzerine Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar da bir yazı kaleme aldı. Dündar görüntüleri neden yayınladıklarını şöyle anlattı:

    "Patlaması halinde bir şehri yok edecek kadar çok silah,

    bu ülkenin hava limanına gizlice indiriliyorsa,

    O silahlar TIR’lara yüklenip bu ülkenin şehirlerinden, topraklarından, sınırlarından geçiriliyorsa,

    O silahlar, o ülkenin bütün denetim kurumlarından, idari yetkililerinden, halkından habersizce, komşudaki bir savaşın taraflarından birine destek olmak için gönderiliyorsa,

    Gönderilen taraf, bu ülkenin sınırları içinde silahlı eylem yapmış, bu ülkeyi sık sık tehdit etmiş, vahşi bir terör örgütüyse,

    Gönderen hükümet, bu silahların mevcudiyetini ısrarla reddediyor, bu silahları durduran askeri yetkilileri görevden aldırıyor, bu silahlar hakkında soruşturma açan savcıları tutuklatıyor, yargılatıyorsa,

    Bu ülkenin halkı, bu silahlar dolayısıyla karşı karşıya olduğu riskleri bilmiyor, bu sevkiyatın hayati, siyasi, hukuki, diplomatik sonuçlarından haberdar olamıyorsa,

    Yapılan örtülü operasyon başlı başına bir suçsa ve hiçbir yasa, bir suç eylemini meşrulaştırmaya kifayet etmiyorsa,

    Bir gazetenin, bir gazetecinin görevi okurunu bilgilendirmek, halkı bu tehlikeden, bu tehditlerden haberdar etmek, bu maceraya kalkışan yetkilileri ikaz etmektir.

    Cumhuriyet, bu sorumluluğun bilinciyle bu görüntüleri yayınlıyor.

    19 Ocak 2014 tarihinde Adana’da ihbar üzerine çevrilen ve içinde Suriye’ye götürülen silahlar olduğu söylenen TIR’ın savcılık dosyasındaki görüntülerine Cumhuriyet ulaştı.

    MiT’e ait olduğu söylenen TIR’larda, iktidarın ısrarla yalanladığı silahların ve mühimmatın bulunduğu ve üç kamera tarafından görüntülendiği ortaya çıktı.

    Jandarma görevlileri eşliğinde, savcının nezaretinde kapakları açılan çelik kasalardaki havan, top mermisi ve ağır makineli tüfek mermilerinin üstünün, antibiyotik dolu kutularla kapatıldığı anlaşıldı."
    Cumhuriyet’in ulaştığı görüntüler, MiT’e, jandarmaya ve polise ait olduğu tahmin edilen üç ayrı kamera tarafından tespit edilmiş.

    TIR’ların durdurulmasından sonra, askeri araçların ve jandarmanın, çevreyi kontrol altına aldığı görülüyor. Olay yerine getirilen patlayıcı eğitimi almış köpeklerin havlamaları duyuluyor.

    Savcılığın talimatıyla TIR’lara el koyan görevliler, ellerinde eldivenler olduğu halde 3 TIR’daki toplam 6 ayrı çelik konteynırın vidalarını kerpetenlerle sökmeye başlıyor.

    Savcının nezaretinde çelik kapaklar açıldığında, altından karton kutular çıkıyor. Üzerinde “Dikkat kırılır” damgası bulunan kutulardaki kolilerde ilaç paketleri olduğu görülüyor. Çoğu antibiyotik olan bu ilaçlar da kameralarca tespit ediliyor.

    Ancak asıl sürprizin, ilaç paketlerinin altında gizlendiği anlaşılıyor.

    Kutular kaldırılınca, altına dizilmiş havanlar ortaya çıkıyor.

    Görevliler çelik kasaları açıp saymaya başlıyor:

    3 TIR’daki 6 kasadan, toplam 1000 adet 100mm’lik top mermisi, 50 bin adet makineli tüfek mermisi, 30 bin adet ağır makineli tüfek mermisi (12.7 mm) ve 1000 adet havan mühimmatı çıkıyor ve bunlar kayıt altına alınıyor.

    Bazı mühimmatın üzerindeki tahta kutularda “Tripoli” yazdığı görülüyor.

    Savcılık talimatı ile alınan numuneler, jandarma kriminal laboratuvarında inceleniyor ve mühimmatın Rus menşeli olduğu ve eski Doğu Bloku ülkelerinden temin edildiği ve herhangi bir çarpışma anında infilak etme riski taşıdığı ortaya çıkıyor.

    Herhangi bir kaza anında bir şehri uçurabilecek malzemenin, hükümetin gizli bir operasyonuyla, devletin ilgili birimlerinden habersiz sınırdan geçirilmeye çalışıldığı böylece anlaşılıyor. Olaydan sonra hükümet, TIR’larla Irak Şam islam Devleti’ne (IŞiD’e) yardım için silah ve mühimmat taşındığı iddialarını ısrarla reddetti. Bu konunun soruşturulması taleplerini reddederken, skandalın ortaya çıkarılmasını sağlayan kamu görevlileri hakkında soruşturma açtırdı.

    Bu çerçevede Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, başsavcı vekili Ahmet Karaca, savcılar Aziz Takçı ve Özcan Şişman ile eski Adana il Jandarma Komutanı Albay Özkan Çokay görevden alınarak “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs” suçundan tutuklandılar.

    TIR’ları Adana’da durdurmakla suçlanan 13 askeri personel için de müebbet hapis istemiyle dava açıldı.

    --spoiler--

    http://odatv.com/n.php?n=...im-malzemeleri-2905151200
    http://odatv.com/n.php?n=...-medya-gormedi-2905151200
    3 ...
  32. 214.
  33. 213.
  34. onlar bakar
    akparti takar.

    onlar domalır
    akparti çakar.

    chp gelin sizde domalın.
    0 ...
  35. 212.
  36. Doğruya doğru ak parti 12 yılda yaptığı tüm icraatlarda eleştirildi bu sloganı muhalefet kendi kendine çıkarttı aslında. Ak Parti icraatları karşısında çaresiz kaldılar.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük