başbakanımızın ingilizcesini ortaya seren gülünesi cümle. beni mevki olarak kat kat katlayan 70 milyonun başındaki insanı ben bile solluyorsam bu konuda ikinci atatürk yakıştırılması yapılan bu insan evladının bu yakıştırmayı ne kadar hakettiği konusunda düşünülmelidir.
(bkz: olmaz beyim olmaz)
edit: buraya herkesin kendi görüşünü yazmasını sindiremeyen ve kamera karşısına geçmekle adam olunduğunu sanan, atatürkün devlet adamlığını sorgulayan, insanları bir entrye göre solcu-sağcı diye ayırarak muhakeme yapan insanlanların karaladığı başlık.
ayrıca sadece başbakanın ingilizcesi hakkında bir başlıktır. ne peres ne de davos geçmektedir yazıların içinde. burda kim haklıydı kim değildi bunu tartışmıyoruz.
zaten bizim gibi insanlara anca böyle bi başbakan layık.
devlet adamlığı için gereken şart ingilizce bilmek değildir. türkçeyi güzel konuşmak zaten gayet yeterli. istediği kadar ingilizce bilen bir lider olsun orda simon perez in laflarını yutsaydı bir önemi yoktu.
ama tayyip erdoğan bilmediği ingilizcesini de kullanarak simon peres e haddini bildirmiştir.
herşeyin ingilizce bilmekle olmadığını bize gösteren başkanımızın sözleridir. elin gavuru ingilizce biliyor ama insanlık kalmamış içinde tepki koyamıyor. bizim başbakan ingilizce bilmiyor ama oldukça cesur açıklamaları dünyanın gözünün önünde yapabiliyor.
ömründe kamera karşısında konuşmamış insanların başbakana laf sokma çabalarını da eziklikten başka bi şey olarak göremiyorum.
tayyip in ingilizce bilmediğinin kanıtı olan cümle. şimdi ingilizce bilmiyorda ne oldu diyenlere dünyadan bi haber olmasını ve sürekli birilerine muhtaç olmasını söyleyebiliriz.düzenli olarak yabancılarla görüşmek önemli ve gizli mevzuları konuşmak zorunda olan bir adamın yabancı dil bilmemesi bir eksikliktir.
bu arada her zaman olduğu gibi ne alakaysa yine işe atatürk karşılaştırılmış atatürk ingilizce bilmiyordu ama fransızca biliyordu. fransızca atatürk ün yetiştiği zamanda daha popüler bir dildi ve genelde eğitimli ve üst düzey insanlar fransızca öğreniyordu. bu arada atatürk ün bir fransız asıllı sevgilisi olup onunla fransızca mektuplaştığını da hatırlatmak gerekir.
artık ingilizce öğretmenleri "arkadaşlar ingilizce bilmek çok önemlidir."
şeklinde bir cümleye başladıklarında, öğrencilerin "come on hodja, one minute, sen bunu unut"
diye cevap vermelerine sebep olacak olan tarihi söz.