her cümlenin ardından kullanan insanların olduğu bağlaç.bir nevi tik gibi bişey gördüğüm kadarıyla.
bi olay anlatacaktır mesela sürekli ondan sonra şöyle oldu ondan sonra böyle oldu ondan sonra bıdı bıdı bıdı... ondan sonra demeden cümle kurulmuyor mu anlamıyorum ki ya da karşısındakinin dikkatini hep üzerinde mi tutmaya çalışır nedir bilmiyorum ama zorla detaya takıyor bu insanlar karşılarındakini bütün kaçıp gidiyor zaten ki..
1.Gün: Boşluk...Kocaman bir boşluk hissi.. Sanki uyumak için gözlerimi kapattığımda kirpiklerim gözlerime batıyor. Ama zamanı beklemekle de zaman geçmiyor. Uyku uzak bir ada artık benim için.
2.Gün: Üşüyorum.. Hissettiğim tek şey, tuhaf bir üşüme hissi. Ellerini ellerimden çektiğin an parmaklarım donmaya başlamıştı.. Soğuk, parmaklarımdan tüm vücuduma yayıldı. Üşüyorum ve bu hisse engel olamıyorum
3.Gün: Bir sırrı saklar gibi susuyorum. Gittiğini en yakın arkadaşlarıma bile anlatamıyorum. Yokluğunu aklıma getirmekten, kendime anlatmaktan bile korkuyorum, tekrar o anı yaşıyormuş hissine kapılıyorum ve susarak saklıyorum.
4.Gün: Masaları tekmelesem, kapılara başımı vursam, duvarları yumruklasam... Duvar kırılır mı, elim kırılır mı, kalbim kırılır mı? Bugünlerde böyle bir öfkeyle bakıyorum hayata. Sana karşı değil bu öfkem, sadece zamana.. Ne kendime kızabiliyorum ne sana.. Sitemim kader defterimdeki boşluklara...
5.Gün: Siyah... Sadece siyah... Arkadaşlarım 5 gündür sadece siyah giymemin nedenini soruyorlar. Daha çok siyah kıyafetim olmalı benim. Bu mutsuzluğu ancak daha fazla siyahla örtebilirim. Zaten tüm dünya siyah gözüküyor gözüme. istanbul'un ortasından simsiyah bir boğaz geçiyor, güneş günlerdir siyah doğuyor. Papatyaların yaprakları bile siyah. Sanki doğa benim mutsuzluğuma ortak oluyor.
6.Gün: Telefona bakma dersleri; Eğer telefon çalmadıysa senin eline alıp sürekli bakmanla telefon çalmaz. Eğer aramasını beklediğin kişi aramadıysa, sen telefona bakıyorsun diye aramaz.
Gerçekten de öyleymiş, ayrılık da sevdaya dahilmiş. Hala onunla ilgiliymiş herşey. Hiçbir anı tek başıma yaşayamıyormuşum. Hala aklımın yarısı ellerinde, hala hayatımın merkezi onun kaderinde... *