her ayrılığın sonunda yaşanan sevimsiz durum. oysa ki yağmur onsuz yağabiliyorsa, dereler onsuz akabiliyorsa, dünya onsuz dönebiliyorsa, onsuz da yaşanabilir. ancak yeni biri bulunduğunda bu gerçeğe erer insan.ta ki yeni terkedilişe kadar. kundera'nın dediği gibi; hayatımızın saati aynı yeri vurduğunda hep aynı şeyleri yaşarız.
onsuz yaşayaman birinin kaleminden satırlar ile anlatılabilecek durum:
"her yerde onu görüyordum. ayrıldık sansam da peşimi bırakmıyordu. herkes bana onu soruyordu. daha sabah dolmuşta ayrılmıştık ama sanki on yıllar geçmiş gibi hissediyordum. onu tekrar elde etmek zorundaydım. onsuz hayat çekilmiyordu. onun daha büyükleri ve küçükleri defalarca geçmişti hayatımdan ama onun yeri ayrıydı.
aradan birkaç ay geçti. yine dolmuştaydım. arkadan biri omzuma dokundu. 'bir öğrenci uzatır mısınız?' dedi. aman tanrım. anlatırken bile titriyorum. işte oydu. elimde onu görüyordum. on'u. beş milyon, yirmi milyon... belki binlerce para ellemiştim ama on'u ve sıcaklığını nerde olsa tanırdım. arkamdan uzatılan on milyondu.
o an tekrar anladım ki on'suz yaşamayı beceremiyordum." - onbaşı onur onoğul.