bu sonbaharda, ilk bölümü yayınlanması beklenen abc kanalının çiçeği burnunda fantastik dizisidir.
yine abc kanalının bir dizisi olan once upon a time senaristlerinin elinden çıkan dizi, alışılmış olan 'alice harikalar diyarında' / 'alice in wonderland' masalına bambaşka bir boyut kazandırarak izleyiciye sunuyor. iddialı ilk tanıtım fragmanı ile merak uyandıran dizinin başrollerinde 'sophie lowe' ve 'peter gadiot' yer alıyor.
sophie lowe, iyi kalpli ancak zor bir hayatı olan alice karakterini canlandırırken; peter gadiot ise alice in harikalar diyarında aşık olduğu geçmişi bir sır perdesi arkasında olan bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. efsanevi "red queen" rolünde ise 'emma rigby' görülüyor.
gelmiş geçmiş en güzel eserlerden biri olan alice's adventures in wonderland'den esinlenildiği için bile bir şans verilmesi gereken dizi. en azından ben ilk bölümü izleyeceğim. hatta takvime not aldım kaçırmayayım diye. umarım eli yüzü düzgün bir yapım olmuştur zira alice liddell'ın hikayesini çok severim.
efsanevi bir eser nasıl batırılır dersi veren yapım. gelmiş geçmil en boktan, en kötü alice uyarlaması. oyunculuk rezalet, karakterler itici, konu desen baştan savma. once upon a time'ı yapanlar böyle bir rezilliği nasıl başardılar orası ayrı tabi. o kadar kötü bir yapım olmuş ki ne ingiliz aksanı kurtarıyor ne de orijinal eserin güzelliği. alice liddell carroll'ın kitaplarındaki gibi kalmalıydı.
buradan sonrası ağır spoiler içerir, uyarmadı demeyin.
--spoiler-- alice: en kötü alice uyarlaması. ilk olarak çok sevimsiz. normalde alice en sevdiğim roman karakterlerinde top 10'e oynar ama bu alice o kadar itici olmuş ki bir an önce bitsin diye bekledim. alice değil zaten maşallah savaşçı prenses zeyna. güya knave of hearts onu kurtarmaya geldi. kız terminatör gibi bir şey çıktı. i know kung fu deseydi tam olacaktı. ayrıca alice'i aptal aşık, sevdiceğinin peşinden wonderland'e giden bir karakter olarak hiç sevmedim. hayır amerikan yapımcılarının her boka aşk katma olayı nedir arkadaş! bi de gitmiş lambadaki cine aşık olmuş. he canım he.
knave of hearts: alice'in iticiliği yetmedi mi biraz da knave'in iticiliği karşısında sinirlerin bozulsun. karakteri sempatik göstermek için çok çabalamışlar ama nafile. güya arkadaş alice'i akıl hastanesinden kurtaracaktı, alice yine elemanın götünü kurtardı. ayrıca dizinin başında beyaz tavşan kendisini storybrooke'dan alıyor. demek knave storybroke'daydı. bu da demek oluyor ki timeline'ın da .mına koymuşlar. knave kim olduğunu hatırladığına göre lanet bozulduktan sonraki storybroke'da. alice mad hatter'la çocukken tanışıyor ki mad hatter'ı lanet bozulmadan önce görüyoruz storybroke'da. alice bu durumda kaç yaşında? emma'dan yaşlı olması gerekirken arkadaş en fazla 20 gösteriyor. aklım karıştı açıkçası. gerçi cyrus'la gezmişler dünyaları. deniz kızlarıyla filan yüzdüklerine göre neverland'de zaman geçirmiş olabilir. o değil de deniz kızları kötü değil miydi? neyse devam edelim.
white rabbit: dizinin en sevimsiz ikinci karakteri. the matrix de dahil daha bir çok yapıma ilham kaynağı olmuş bir karakteri bu kadar itici hale getirdikleri için yapımcıları tek tek tebrik ediyorum. üstelik de kötü. alice'i wonderland'e geri götürmek için yalan söylüyor. kraliçeye çalışıyor. daha fazla yazamayacağım aklıma geldikçe sinirlerim bozuluyor.
queen of hearts: evil queen regina'nın wonderland versiyonu. alice'den nefret ediyor. bi yerlerde kral da olacaktı diye hatırlıyorum.
cyrus: alice'in sevdiceği lambadaki cin. binbir gece masalları'na selam olsun. alaaddin'i de görürsek hiç şaşmam.
jafar: bu da sanırım wonderland'in the dark one'ı yani rumple'ı. alice'i neden wonderland'e istiyor muamma. çok da umrumda değil gerçi.
cheshire cat: bölümün en itici, en sevimsiz karakteriydi. hayır kedileri sevmediğimden değil. normalde cheshire cat garfield'la birlikte sevdiğim nadir kedilerden ama öyle sevimsiz yapmışlar ki kedi severleri bile kedilerden soğutur o derece. nerede kitaptaki bilge, alice'e yol gösteren kedi nerede bu alice'i yemeye çalışan itici.
--spoiler--
fragmanı da kötüydü zaten. sırf adı için izledim. ne umutlarla oysaki izlediydim ya. hafızamdan silmeye çalışacağım bu rezilliği. alice aklımda orijinalindeki gibi kalsın.
beklentilerim fazla yukselmisler, dizi ilk sezonuyla beni henuz tatmin edemedi. efektler "wonderland" yerine sadece "wonder" yaratmakta, once upon a time'in efektleri de bir lucas films degil; ama hikayeden kurtariyordu. umarim ikinci sezonda sasirtirlar.
iptal edilen rezil yapım. en azından 1. sezonu tamamlamasına izin verdiler. boşu boşuna emek ve para harcamalarını geçtim gelmiş geçmiş en harika romanlardan birinin de çok pis bokunu çıkardılar. knave of hearts'da kalıcı olarak once upon a time'a geçiş yapıyormuş.
