onat kutlar

entry32 galeri0
    1.
  1. zülfü livaneli'nin "Kıskanma duygum olsaydı eğer, Onat'ı kıskanırdım" dediği; ılımlı, nezih, muvazeneli yazar.
    1 ...
  2. 2.
  3. yeter ki kararmasın, bahar isyancıdır ve ishak kitaplarıyla çokça sarsmış ve etkilemiş, beni sadık hidayet'le tanıştırmış yazar. antepli, ülkü tamer'le de kankadır bu nedenle. sinema yazıları da oldukça kafa açıcıdır, 70'lerde film gösterimleri organize etmiştir, senaristliği de vardır. (bkz: yusuf ile kenan) (bkz: hazal)
    şiir kitapları da vardır;
    pera'lı bir aşk için divan
    unutulmuş kent
    1 ...
  4. 3.
  5. aynı zamanda nevi şahsına münhasır bir şairdir.aydın düşmanı kesim tarafından,the marmara otelineyapılan bombalı saldırıda yaralanmış ve daha sonra kaldırıldığı hastanede ölüme yenik düşmüştür.ölümünde hastanenin ihmali olduğu rivayet edilmektedir.rahmetle yad ediyoruz.
    4 ...
  6. 4.
  7. gaziantep'te adına bir sahne vardır.
    1 ...
  8. 5.
  9. bir zambağın taç yaprağında yağmur tanesini
    bir kula atın rüzgarlı bayırdan kaynağa inişini
    yarısı gölgeli kumlarda ölümü bekleyen karanlık boğayı
    sabaha karşı ve hiç uyanmamış tanyerinde ışıyan kavak ağacını
    ve bütün bunları birden düşündüren seni düşünüyorum
    şimdi.

    dizelerinin sahibi.
    0 ...
  10. 6.
  11. bahar isyancıdır, sinema bir şenliktir, ishak adlı kitapları bulunan, sinema üstadıdır.
    0 ...
  12. 7.
  13. "..hep giden bir bozkır gemisiydi antep,
    yelkenleri sam yeli yapraklarıydı.."

    sinema bir mucizedir filminin ithaf edildiği mucizevi dizelerin sahibi.. mevzuubahis dizelerle başlar film, bitmez, yankılanır durur..
    0 ...
  14. 8.
  15. Günlük Şiirler gibi harikulade bir şiiri üreten, "Yoksulluklardan
    bir devrim bile yapılabilir/ Ama hiç birşey hiç bir sey yapılamaz ayrılıklardan." diyen şair.

    "Sen gittikten sonra iki çalgıcı
    turnalar semahını çaldı ve kimse dinlemedi onları
    benden başka. Sarımsak kokusunun
    yoksulluk ve rakıyla buluştuğu saygısız kalabalıkta
    kimse duymadı beni terkeden
    kanatların bıraktığı esintiyi. Biri incecik öbürü kalın
    iki tel vururken çalgının yüreğine
    nicedir aklımı kurcalayan Bertold Brecht'in
    "Sevenler" şiirini düşündüm bir yaşamdan ötekine
    yanyana uçan iki turnayı. Taa yirmisekizlerden.
    "Güneşin ve ayın az değişken dilimleri altında
    uçup giderler yine, böyle tutkun birbirine.
    Hey, nereye gidersiniz? - Hiç bir yere - Nerden gelirsiniz?
    Her yerden. Sorarsınız, ne zamandır birliktesiniz? diye.
    Az zamandır. Ne zaman ayrılacaksınız peki? - Yakında."
    Çıktığımda hava acıktı ikindi güneşi gibi
    nicedir ısıtmayan parlak ayın az değişken dilimleri altında
    yürürken sordum kendi kendime. Nereye gidiyorsun?
    Hiç bir yere. Ne zamandır yalnızsın? Bilmem, denize
    ve ayışığından yapraklar kesen
    şiire sormalı bunu. Daha yazılırken
    bir anıya dönüşen şiirlere
    Sordum kendi kendime ne yapılabilir çamurdan? Heykel
    Acilardan? Aşk. Yoksulluklardan
    bir devrim bile yapılabilir. Ama hiç bir sey
    hiç bir sey yapılamaz ayrılıklardan.
    Sen, çalgıcılar ve ayışığı çekip gittiniz uykunun
    eşiğine vurulmuş bir turna gibi dönerek
    düşerken sordum otuzdokuzlardan Bertold Brecht'le birlikte
    "Ne yapmalı peki?" Aklim dokunacak
    bir baska akıl arıyor. Nicedir yabancı denizlerde
    yıkanan tenim baska bir teni. "Ne yapmalı?"
    Biliyorum yağmur yağmaz yukarı doğru yeniden
    Acımaz olur, silinir gider izi bıçağın.
    Ama hiç bir rüzgar doldurulamaz boş kalan yerini,
    bir yaşamdan ötekine
    birlikte uçan turnaların yerini
    gökyüzünde. "
    0 ...
  16. 9.
  17. The marmara oteline atılan bomba sonucu Arkeolog Yasemin Cebenoyan ile birlikte katledilen yazardır. Atatürkçü kimliği ile tanınır. Ne kadar yılbaşı kutlamalarını protesto etmek adına bu saldırı düzenlendi denmiş olsa da, derin devletin Ahmet Taner Kışlalı, Uğur Mumcu, Çetin Emeç, Abdi ipekçi, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok, hrant dink gibi bir aydını daha katletmiş olduğu gerçektir.
    0 ...
  18. 10.
  19. unutulmuş kent

    vermeme olanak yok bana verdiklerini,
    ama ayrılırken bir hesaplaşma da gerekli.
    geçmiş bunca güzellikten bir anı olarak,
    ben seni alayım istersen, sen de beni.
    1 ...
  20. 11.
  21. PENCEREMDEN GöRüNMEYEN

    Çamağacına

    Duman renkli ve kocaman bir karganın
    Kumlu dalgın kanatları ardından
    Denizin derinliklerine açılan
    Akdeniz güneşinde çürümüş ahşap
    Ve kuytu yosunlara çalan teknenin
    Reçine kokusuyla tanıdığım

    Çamağacına

    Bol sisli bir kışın ormanından
    Karlı gelin telleri taşıyan
    Gümüşten yapraklarla örtülü
    Uysal ve uzun boynunu bahçelerin
    Ve benim toprağıma eğmiş
    Gülümserken bir eşkiya rüzgarın
    Söküp uzaklara götürdüğü

    Çamağacına

    Bir akşamüstü kayboluşu
    Penceremin daracık sahnesini
    Lacivert ve kadife ve kesin
    Birinci perdesiyle kapayan
    Günlerimi çok eski bir oyunun
    Gözgözü görmeyen karanlığında
    Ortaçağ panayır soytarılarının
    Küt ve kıvırcık sakallarıyla
    Durmadan dekor değiştirdikleri
    Öfkeli aralığında bırakan

    Çamağacına

    Şimdi rüzgar geçiyor penceremden
    Gövdemin kuruyan kavalını
    Kırmızı türkülerle donatarak
    Senin ormanından sayısız ağaç
    Ve düslerimde bembeyaz yıkadığım
    Teninden coşkun sular geçiyor
    Kapılıp sürüklenen ırmağa
    Kıyıların danteline alışkın
    Ellerim birden ulaşıyor

    Çamağacına

    Öperken yapraklarını acıyla kısık
    Sesli kuşlar bakırlayan yüzünün
    Bahçesinde yediğim vişnelerinin
    Kabına sığmaz sevinci ve tutku
    Yırtarken demirden kuşağını
    Ağır bir işçi gibi ölümün
    Beni yaşamanın kavgasına
    Yarışta bir tay gibi fırlatan

    Çamağacına

    Seni bir çok daha görmek için
    Dallarına basıp yaylandığım
    Şiiri katıksız dolambaçsız
    Bir önsöz olsun diye yazdığım
    Senin adınla karıştırıp
    Adını yüreğimin canına
    Kazıdığım ve şimdi bir akşamüstü
    Penceremden ansızın görünmeyen

    Çamağacına
    3 ...
  22. 12.
  23. diyor ki içimden bir ses
    beni yüreğinin üstüne bir mühür gibi koy
    çünkü ölümden daha güçlü bir sevgiye ihtiyacım var
    geçmişin selvi ağaçlarından, sönen yıldızın ışığından,
    köşeyi dönerek kaybolan gençlikten
    kurtulmaya ihtiyacım var.

    -onat kutlar-
    1 ...
  24. 13.
  25. 14.
  26. "çevirmen" adlı bir yazısı vardır ki çok etkileyicidir... alanya doğumlu, türk dil kurumu ödüllü nitelikli yazar.
    0 ...
  27. 15.
  28. aihm' nin, türkiye' yi, ''gözlatı süresinin uzunluğu ve avukatlarıyla görüştürülmediği'' gerekçeleriyle, suikastçisine 12bin euro tazminat ödemesine hükmettiği insandır. o değil de insan! hakları! mahkemesi' ne sormak lazım; diğerleri gibi onat kutlar' ın da en insani hak olan eceli ile ölme hakkı ne olacak? denebilir ki faili hapiste. bu kimseyi geri getirmiyor, türkiye' nin kayıpları için nasıl bir cezaya hükmederler acaba?
    0 ...
  29. 16.
  30. içinde mükemmel tasvirler barındıran, hayat gibi gerçek denilebilecek (bkz: sokak) şiirinin sahibi.acımasızca katledilen.
    0 ...
  31. 17.
  32. "durmadan düşünüyorum, ne çok öldük yaşamak için." ülkemin aydınlık yüzü. 16 yıl önce kaybettiğimiz bir sanat adamının arkasından sessiz yığınlar ağlıyor.

    dokun bana, bana dokun ne olur
    hasretinden öldüm
    kopar zincirleri yeniden gel
    durmadan gel, hep gel...
    1 ...
  33. 18.
  34. ayrılık

    ayrılık şiiri ne kadar yalın
    sevdiğimiz aşk sözcükleri gibi
    kılıçla kesiyor bir hain nokta
    öpüşen virgüllerle akan cümleyi

    nasıl soğuk ayrılığın güneşi
    gölgeli bir çınar olan gövdemin
    dallarını içten kırınca acı
    buzdan bir alçıyla tutuyor beni

    ayrılık sabahı ne kadar beyaz
    ölümün hüzünlü arkadaşı kar
    bana ütülü bir çarşaf hazırlar
    bir karanfil tam yüreğimin üstünde
    0 ...
  35. 19.
  36. Fethi Naci"ye göre Gabriel Garcia Marquez"den önce büyülü gerçekçilik akımının örneğini vermiştir ishak kitabıyla. Kanaatimce de erişilmesi güç bir özgünlük taşımaktadır kitabı.
    0 ...
  37. 20.
  38. ishak kitabındaki hikayelerini kahve köşelerinde yazmıştır.
    0 ...
  39. 21.
  40. ishak" tan sonra ikinci hikaye kitabı karameke yky dan çıkmıştır.
    0 ...
  41. 22.
  42. "şimdi sessiz duruyoruz kıyısında bir düşüncenin,
    unutmamak için, çünkü unutuşun kolay ülkesindeyiz..."
    0 ...
  43. 23.
  44. bugün ölüm yıldönümü olan gaziantepli büyük insan. ishak türkiye edebiyat tarihinde ışıldayan bir baş yapıttır. sinemacılığı, özellikle ömer kavur'un yönettiği yusuf ile kenan filmi ise onat kutlar'ı hayırla anmaya vesiledir.
    2 ...
  45. 24.
  46. "Unutuşun kolay ülkesindeyiz." Onat Kutlar
    1 ...
  47. 25.
  48. kirli bir tezgah ile canına kıyılmış tertemiz adam. Adaletten bahsedenlerin bahsine girmediği adam.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük