onarılmış yas bitiği

entry2 galeri0
    ?.
  1. ali emre'nin, kasım 2008'de hece yayınları'ndan çıkan şiir kitabı.
    kitap iki bölümden oluşuyor.
    kitaptaki "elif dediğimde çarşı" başlıklı şiirden bir bölüm:

    iki dize iki dize büyürdü göçmen çocukluğum
    rimbaud'nun gemisine binerdim, ali'nin terkisine
    davul tozu ve minare gölgesi içinde yaşamak
    benzer mi hiç kalbi kar kaldırmayanın endişesine
    bu yüzden ölüm korkusuyla avutuyorum gönlümü
    bu yüzden, sazlığı özleyen ney gibi evime dönüp
    anamın saçında beyaz bulmaca oynuyorum
    insan her yerde doğar fakat vatan gerek ölmeye
    geçiyorsam şimdi aşktan, kızları evden kovarak
    hep bu bozuk düzen, bu darağacı suratlı toplum
    5 ...
  2. 1.
  3. Zıt duyguların şiirlerini yazıyor Ali Emre. Yumuşacık bir edayı, öfkeyle kabaran bir ifadenin izlediğine tanık oluyorsunuz onun şiirlerini okurken. Elleri yumuk yumuk Leylâ'nın, tankların önüne yattığını görür gibi oluyorsunuz. Diri bir şarkıyı söyleyen Leylâ, murdar kalabalıklardan sıyrılıveriyor.

    Yaz nerede bitecek bunu çok düşündüm
    Çok düşündüm evini, güzelliğini koruyan
    meleği, sevinçle canına kıyan askerlerini onun

    Bu zıtlık, yer yer duygusal taşkınlıkların ötesinde fikrî bir çatışmayı da imliyor. Bu çatışma tedirgin bir halet-i ruhiyeyi göstermiyor, kararlarını çoktan vermiş olsa da vazgeçilmiş olandaki iyiliği de özlüyor. Kendisine yabancı olanın en eski bir tanıdık çıkma ihtimalini gözetiyor Ali Emre. insanlıkla yapılmış evrensel bir antlaşmayı anıştırıyor.

    Rahlede ağlayarak Nieztsche okumuş, öyle çıkmıştı sokağa

    Onarılmış Yas Bitiği, Ali Emre'nin şiir serüvenindeki üçüncü aşama.
    Arka plandaki coğrafyanın Orta Doğu olduğu bu kitapta yer alan kimi şiirlerde belirleyici olan tavır, bu bilincin bir direnişle hatta militanca denebilecek dizelerle açığa çıkarılışıdır. Tarih de bu şiirdeki yerini bu tavra paralel bir eleştirellikle alır. Bu eleştirelliğin haklı bir öfkeyle beslendiğini, öfkenin muktedir olanı sorgulamaya dönük "fille ebabil, ceninle ölüm arasında" bir savunma alanı olduğunu söylemek mümkündür.
    En belirgin şeklini hicivle kazanan bu dil, yer yer bir vazgeçişe ve modern yaşamın getirdiği bir umarsızlığa da kapı aralar. Bu şiirin evreninde naif bir umuda yer olmadığını söylemek mümkünse de, acıtıcı gerçekliğin ironize edilerek hafifletilmeye çalışıldığı gözlemlenebilir.

    Yani insanda akıl mı kalır, maç başlamış hayat pahalı
    Gemiler bile yorulurken, yıldızlar usulca eskirken
    El kadar çocuk muydu yoksa zebellah bir polis
    Tam beş kurşun dediler, üstelik gelinlik bakarken

    Ali Emre şiirinin "insan her yerde doğar fakat vatan gerek ölmeye" diyebilen bir epik bilinçle "benim gecelerim Leylâ cesedinden geçilmez" diyen kara bir lirizm arasında şekillendiğini söyleyebiliriz.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük