Bana çok şey kattın. Unuttuğum hiç bilmediğim ben' i öğrettin. Beni kendimle tanıştırdın. Başka bir yolda olman üzmüyor artık. Yolun açık olsun, ikimizinde yolu ayrı ayrı aşkla dolsun...
"hangi akşam kapımı çalan sen değilsin
sen değil misin gizli bir kıvılcım gibi
gözbebeklerimde duran
umutsuzlandığım her akşam
senin rüzgârın almıyor mu
uğultulu yorgunluğumu
yoksulluğun eşiğinde kapaklandığım zaman
ellerimden sımsıkı tutmuyor mu senin
iyimserliğin."
Gece geç saatlere kadar konuşup hayal kurduğumuz günlere bakıyorum da çok uzakda değil. Şuan ise bana en uzak sensin. Hiç ayrılmayalım hep kardeş olarak kalalım dedik ama neden kalplerimiz bu kadar uzaklaştı birbirinden?
Bir gün mesaj atmadığımda kırılan sen şimdi bir kez bile mesaj atmaz oldun.
Olsun seni hala kardeşim olarak çok seviyorum.
Umarım bir gün eski dostluğumuza döneriz.
Ahmet Arif’i hiç anlamadın ki, Kafka’nın içini yaşamadın ki ve hep kendini kandırıverdin tıpkı beni kandırdığın gibi. Lakin çok iyi bildiğin bir şey var kendi iç kavga ve kargaşasında gebereceksin. Çünkü her şey bittikten sonra anlayacaksın Arif’in sevdasını ve kafkanın yaşantısını. Hoşçakal.
o'num olmadığını farketmeme sebep olan başlık. buraya duygusal şeyler hönkürüp duyar kasmak isterdim lakin bekarlık sultanlığımda keyif çatmakla meşgulüm.