anneleriniz kaç yaşındaydı acaba çocuk sahibi olduğunda?
benim annem 19 yaşındaymış babamla evlendiğinde, 22 yaşındayken de beni doğurmuş. tamam belki üniversite okumamış ama sonuç olarak 22 yaşında çocuk sahibi olmuş.
annelik görevlerinden hiçbirini aksatmadı sağolsun, demek ki 22 yaşında anne olunabiliyormuş. 3 yıl da çok bir değişiklik göstermez sanıyorum ki...
tamam, belki bu kızın evli olmayışı sizin ahlak yargılarınıza uymuyordur fakat onun hayatıdır bu, sizi alakadar etmez. kendi kızınız olduğunda onu kendi ahlak anlayışınıza göre yetiştirin efendim, size mi kaldı kızın yaşını, sevgilisini, bebeğini sorgulamak.
bu on dokuz yaş ve hamilelik mevzusunun dışına çıkarsak, orada bir kadının karnına vurabilen bir polis var. gebe olmasa da bu kızcağız, ebediyen çocuk doğurabilme yetisini elinden alma ihtimali var o polisin. zaten şiddet yeterince iğrençken bir de üzerine bu tür şiddet var.
bırakın böyle konularda o insanın görüşünü, vicdanınızı dinleyin bir bakalım o ne diyor? insanlığınızdan utanmıyor musunuz?
karnındaki bebekle eyleme gidebilmeli insanlar, eylem demokratik bir hak. gebeyken eyleme gidilmez diye bir kaide mi var?
sorun sizin polisinizde ve o polise o yetkiyi veren hükümetinizdeyken on dokuz yaşında, üniversite okuyan ve gebe bir kızcağıza ağzınıza geleni söyleme hakkını nasıl kendinizde bulabiliyorsunuz a sevgili insan müsveddeleri.
şimdi öncelikle polis şiddetini haklı çıkarmak için yapılan klasik bir Engin Ardıç yorumu. malum kişinin kim olduğunu, zaten biliyoruz. bu konu hakkında zaten değerlendirmeye gerek yok.
bir nokta var ama, o da ilgi çekiyor. kızları 14-15 yaşlarında imam nikahı ile kuma yaptıran, kızları erkekleri kölesi haline getiren bir geleneğinin şövalyelelerinin, 19 yaşında kız hamile mi kalırmış, ayıp ayıp bunlar komünist bunlar münafık tarzı göndermeler yapması.
bak işte komik olan taraf bu.
hem de engin ardıç kişisinden bile daha komik.
akp yalakası yazarın sevimli görünmek için bulduğu tespit.
nede olsa polis hükümetin polisi.
doğrusu 15 yaşında evlenip , en az üç çocuk yapmak , evinin hanımı , çocuklarının anası olmaktır. değil mi?
ölen bir can ve çektiği acıyla kalan bir kadın varken, işin ahlaki boyutuyla yapılan vahşetin örtülmeye çalışılması da ancak bu şekilde mümkündür.
yaraya merhem olmak varken tuz ekmektir bu. ne için. vicdanlar rahatlasın.
zaten evli de değilmiş. zaten öğrenciymiş. bak ne ayıp, toplum ahlakına aykırı..
e o zaman bir zahmet beşik kertmesine, çocuk yaşta evlendirilen gençler için bir yorum alalım.
sustunuz?
engin ardıç..
galatasaray lisesindeki lakabı hayvan engin'dir bu adamın.
ferhan şensoy kalemimin sapını gülle donattım isimli eserinde bahseder bu güzel arkadaştan hayvan engin olarak.
biraz beyni, biraz yeteneği olsa zaten çıkıp sabah'ta yazmaz..
her gördüğü kadına muhtemelen orospu muamelesi yapan polisi eleşştirmek yerine kendi ahlaksızlıgından birde ahlak dersi çıkaran iğrenilesi insanın ahlak anlayışının küçüklüğünün insnaıniyetinin darlığının göstergesi.
