entrynin kalitesini uzunluğu etkilemez diye düşünüyorum. aslında hiç bir yazıda bu durum böyle değildir. örnek vermek gerekirse franz kafkanın dönüşüm kitabı veyahut dostoyevski nin beyaz geceride kısadır ama taşıdığı edebi hazine paha biçilemez vaziyettedir. değişik bi bakış açısıyla bakarsak aslında uzun entrylerin okunmadan es geçilmesinden dolayı kısa entry girmek daha büyük bir meziyet gibi gözüküyor velhasılıkelam birbirimize kısa entryliler, uzun entryliler, beş hececi entryciler olarak değil öncelikle insan olarak bakmamız gerekiyor.
ekseriyet ile "ne biçim entiri lan o gözlerim yandı okurken" tepkisini alan şahsımı gülümsetmiş olan söylemdir. genellemeler yanlıştır diyoruz hep ama hala genelleme hala genelleme *
Aslinda sorun nesillerde degil sorun siniflandirma yapip yazarlar arasi surtusmeyi arttirip sozlugu dinc tutmaya calismak tebrik edemem ama guzel bir fikir.
