Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in, TCK nın 301. maddesinin kaldırılmasını isteyen aydın ve kurum temsilcileri için kullandığı sözler büyük tepki çekti. Bakan Çiçek, önceki gün bir gazeteye yaptığı açıklamada, "301. madde tartışmalarında Türk aydınının ne kadar iki-yüzlü ve çoğunun omurgasız olduğunu gördüm" demişti.
Bakan Çiçek in açıklamasına tepki gösteren aydınlar ve kurum temsilcileri, Bakan Çiçek'in istifasını istedi. Çiçek in açıklamalarının dayanaksız olduğuna dikkat çeken aydınlar ve kurum temsilcileri, "Bu açıklamalar yerine Bakan Çiçek, 301. maddeyi kaldırmakla uğraşsın" diyor.
ilk defa politik olmayan bir söylemle karşımıza çıkması bakımından takdir ettiğim davranış. açık olacaksın, onlar bizim canımız ciğerimiz falan deyip de kuliste tam şerefsiz bunlar demektense omurgasız olduklarını söyleyeceksin. ben hoş karşıladım, yeni asya gazetesi baş yazarı da 301. maddeden yargılandı, kimsenin sesi çıkmadı, türkiye'de halkın büyük kısmının sevmediği bir adam mı olmak gerek 301. maddeden yırtmak için, sorun varsa hepimizin sorunu, batı'nın borazanlığını yapan karaktersiz aydınların değil..
edit : omurgadan kasıt dik duruştur, 301. madde ile ilgili yüzlerce gazeteci, düşünce adamı yargılandı, neden yalnızca 3 isim -üçü de haklı veya haksız şekilde halkın büyük kesiminin tepkisini çeken kişilerdi- gündeme geldi ve aydınlar yalnızca onların söz ve yazıları üzerinden savunma yaptılar. benim gördüğüm kadarıyla omurga ense kökünden başlayıp kuyruk sokumuna kadar gidiyor, aydınlarda(aydınlarımız diyebilmeyi ne çok isterdim) nasıl bilemiyorum..
kalemini 3 kuruşa satan şerefsizlerin olduğu bir ülkede yapılabilecek engüzel tanımlamadır.
(buna karşın AB müzakere sürecinde başımızı çok ağrıtan 301. madde ve her ilerleme raporunda taklalar atarak rapordan çıkarttırdığımız "3000 aydının yargılanması" konusunda yapılması gereken bir şeyler var. 301. madde yoruma meal vermiyecek şekilde düzenlenmeli ve hukuki terimler kullanılmalı.
yapılan tespit güzel ama yapılması gerekenler konusunda bu ne tutukluk. laftan daha çok hizmet üretmek )
omurgasiz dindarları da içine almaya başlamış güruh (yeni yeni oluyor). allah'ını sevenlerden bahsetmiyorum, elhamdülillah hepimiz müslümanız.
ben "allah'ımı seviyorum" diye rozet takarak ülkesinin egemen güçlerce sömürülmesine göz yuman, tüm dünyadaki mukaddes şehirleri yakıp yağmalayan bu sermaye güçlerine yalakalık yapanlardan ve yalakalık yapanları alkışlayanlardan bahsediyorum.
omurgaları varsa bile bir yerlerine kaçmış olacak. tuhaf şeyler, bu kadar mı sürüngen, bu kadar mı sülük olunur toprağın kutsal duygularına, geleneklerine karşı?