isveç kralı demirbaş şarlın deli petrodan kaçıp osmanlılara sığındığı dönemde isveçte gelişmiş bir yönetim içi modelidir.bu kişilerin hiçbir siyasi yetkileri olmamakla beraber her türlü şikayeti alıp gerekli devlet mercilerine iletirler.tabiki güvenilir ve tanınmış kişiler olmaları gerekmektedir ki, insanlar ona güvenip şikayetlerini dile getirsin o da bu şikayetleri mantık ve genel kurallar içersinde giderilmesi için çaba sarfetsin.yanlış hatırlamıyorsa 3 tane olurlar bunlar siyaset,hukuk bi dal daha vardı unuttum
daha çok iskandinav ülkelerinde işlerliği bulunan ve amacı halkın şikayetlerini ,sistemlerin aksayan yönlerini tespit ederek gelişimi sağlamakla görevli insanlar.
psikiyatri stajı sırasında bir derste hoca ve kendisi arasında geçen bir diyaloğu aktarıyorum:
hoca:-hadi arkadaşlar bana höttöröhötörö yapan nedenleri yazdırın tahtaya *
ombudsman:hocam hedehödö var hödözödö... **
hoca: evet arkadaşlar bunlar var evet onlar da var... hadi bana yazdırııın.
ombudsman:YAZ DiYE SÖYLÜYOZ ZATEN!!!
diyerek sınıf ahalisini koparmıştır. artık farklı stajlarda olsak da gönüller bu replikle her daim birdir.
dipnot:kendisi benim bir sözümü aktarırken sen ne eğlencelisin evladım vecizesi olarak belirtmiştir. aslı 'sen ne eğlenceli şeysin öyle' olacaktır ve inanılmaz sinir bozucu hareketleri olan bir garsona tarafımdan en depresif olduğum dönemlerde söylenmiş bir sözdür.
basının kendisini denetleme yollarından birisidir.isveç'te ortaya çıkmıştır.isveç modelinde okuyucunun basın ile ilgili şikayetlerini yönelttikleri kişidir.maaşını isveç hükümeti değil,isveç yazarlar derneği karşılar.
farklı bir modeli ise basın kuruluşlarının kendi ombudsmanını belirlemesidir.bu modelde ombudsman,çalıştığı basın kuruluşunu eleştiren yazılar yayınlar ve gazetecilere mesleki sorumluluklarını hatırlatır.
türkiye'de ilk uygulaması 1983-1987 yılları arasında hürriyet gazetesi tarafından gerçekleştirilmiştir.benzer bir uygulama ise 1999 yılında milliyet gazetesinde okur sayfasında sürdürülmüştür.
aracı anlamına gelen ombuds ve kişi anlamına gelen man kelimelerinden oluşmuştur ve aracı kişi anlamına gelmektedir. Şikayetleri ve bir takım teşebbüsleri ele alıp değerlendiren ve bunlara her iki taraf içinde tatmin edici çözümler bulan kişidir.
gazetelerde kullanılan özeleştiri yapan hataları düzelten kendi gazetesini istedği gibi eleştirmekte üstün kişi yada bölüm. Eskiden bizim gazetelerdede vardı ama artık hiç bir gazetede yok gibi bir şey nedenide açık; taraflı ve eleştiriye dayanamayan insanlar.
türkçe manası "arabulucu"dur.
ilk ombudsman kurumunu isveç kurmuş ve modern dünya ülkelerinde yaygın hale gelmeye başlamıştır.
umudum bu kurumun türkiye'ye kök salmamasıdır. zira ülkeyi zarara sokanların tesbitini ve gözlemini yapacak olan bu kurumun teşkilat yapılanması yapılacak karın daha da üstünde bir harcama gerektirir.
aman uzak dursun bizden.
parlamento tarafından tayin edilen kamu denetçisidir.paradoksun dibine vuran hakim zihniyetin,zihni bulanık halkına statükonun allahını yaşatma şeklidir de denebilir.