kendisine daha önce yazmış olduğum ve kendisiyle çok uygun düştüğüne inandığım bir şiiri armağan etmek istediğim meleğim:
KÜÇÜK ŞEYLER
Minik bebeğim gel,
yanıma otur,saatlerce kal.
Tut elimi sıkıca,bırakma.
Gözlerini yum,uykuya dal.
Biliyorum korkuların var.
Anlayamadığın binlerce şey,
çevirmiş etrafını,
sarmış seni çepeçevre.
Ama yanındayım işte ben.
Biraz daha yaklaş yanıma,gel.
Sana anlatmaya çalışacağım
anlamadıklarını.
Ama soru sormana izin vermeyeceğim,
cevap veremem nasılsa.
Sen sadece koca dünyada,
bir sen,bir de ben varız zannet.
Gözyaşlarını,kalp kırıklıklarını,
umutsuzlukları,unutulmuşları
çıkar minik yüreğinden.
Şimdi uyumaya bak.
Biliyorum bir yalnızlık var içinde.
Onun için hemen uyumalısın.
Dünya daha aydınlık,
daha tenha
ve daha yaşanılır olduğunda,
seni uyandırırım ben.
O zamana kadar başında bekleyeceğim;
avuçlarımda minik ellerini sıkıca tutarak.
Söz.
kendisinin şuan bir şiire ihtiyacı olduğunu düşündüğün ve hemen kendisine bir şiir yazdığım yazar:
MELEK
Meleğim,
kanatların kopmuş,
uçamazsın artık.
Eskisi gibi dokunamazsın,
yaşayamazsın böyle.
isteğim,
seni mutlu etmekti hep.
Elimden çok şey gelmedi,
elimden gelenlerse yetmedi.
Uzanmışsın boşluğa,
içinde bir fırtına,
Sahillerin kalabalık,
limanların karanlık.
Rengin solmuş,
gözlerinin etrafına
siyah halkalar dolmuş.
Yaşlanmışsın,
saklanırken.
Yaşlanmış gözlerin,
beni beklerken.
Çok mu geciktim ben
gelmek için,
iyi etmek için seni?
Geç mi çağırdın sen
gelmem için
iyi etmem için seni?
ben de ona bakıyorum asla 33 yasında olamaz bir de geçen aylarda diilmyidi onun doğum günü derken kendi başlığına doğruları yazan sevdiğim biricik yazar.
33 yaşında olmasına rağmen kendisini çok daha genç biri olarak lanse eden, bi önceki doğum günü üzerinden 1 sene geçmesie rağmen sanki 2 ay geçmiş numarası yapan yazar kardeş, mümtaz kişilik.
