geri dönüşünü davul zurna ve mehteranla kutlayıp kucakladığım bir murathan mungan şaheseri kadar nadide yazar. iyki geldin, iyki varsın ve hepi niv yiır *.
olm birgün döneceğini biliyordum dediğimde hıh demişti. işte görüyorsun sözlük gelmiş de entry bile girer olmuş başlığımıza. sözlüğün ilk üyelerinden olup grubumuzun en matrak insanlarındandı. hoşgelmiş diyor ve nice sözlük yıllarına diyoruz.
canım nerdesin ? eski günleri ne çabuk unuttun ? ayrıca tebrik te etmedin demek istediğim ,iyi ki dönmüş dönüşüde muhteşem olmuş yazarımız.
(bkz: canım hoşgeldin imza:vefalı ablan)
an itibariyle mail yağmuruna tutmuş, forward mail yazarı. bu ne coşku? kim verdi sana bu gazı? bu arada çok kötüyüm ya. kaldım en dandik dersten hay a.*
sözlüğün birinci nesil neşe kaynağı. sözlükte olması istenen, yazdıkça insanları okutturan ayrıca gerçek hayatta bir o kadar şirin , sarıp sarmala kişisi. aylarca konuştuktan sonra ilk gördüğüm anda taksim'de boynuma atılan sanki yıllarcasına tanıyormuş gibi olduğum samimi kişilik. sanal ortamdan gerçek arkadaşlık nasıl kurulur bana öğreten yanımda olmasını istediğim kişi. 3999. entryim sana.
(bkz: iyi ki varsın)
uzun zaman sonra tekrar bulduğum,ilk günkü gibi muhabbetimize devam ettiğimiz.sözlüğe gerçekten katkı sağlayan,karakter ve kişilik olarak aşmış süper yazar kişisi.
--spoiler--
adın yoktu tanıştığımızda
sonra da olmadı
çünkü başka biri oldun zamanla
şimdi adın var
şimdi ruhumun sislere sarılı derinlikleri
yükseliyor ve tehdit ediyor
kıstırılmış varlığımın bütün cephelerini
yüzümün pususunda geziyor
sularda bilenmiş bıçaklar
uyandırılmış acılarım, bulanmış sarnıcım
etimle ruhum arasında çelişen ilke
geri döndü bana
kendi ellerimle kurduğum kara büyüden
içimdeki tarih bitti
siliyorum bir aşkı var eden her ayrıntıdaki parmak izlerini!
ve şimdi adın var
ve şimdi
ikimizin vaktinde
intikam saati geldi ...
--spoiler--
Murathan mungan'a ait şiir kitabı. Bu kitaba dair en sevdiğim şiir, ismi gibi omayra oldu. Ikinci olarak sevdiğim şiir çöl işaretçileri oldu. Şu bölümü;
(...)
"çöl geçer
çöl durur
çöl yaratır yeniden
çok uzaklarda değil
içimizin iklimi
kuma bakar
suları çekilen kumlara bakar
'anlarsın sen de uzun bir susmadır
başkasındaki ölüm'
herkes bunca sözünü ederken
kolay keşfedilmez yalnızlık
dünyanın bir yerinde
seninle aynı işaretlerin şiirini yazan
gün gelir şiiri bırakır... çöle bakar
siste bir şey görünmez
yalnızca aydınlanır yüreğin derinliği
nöbetçi kalırsın başkalarının öykülerine
vadilerde kaybolanlar bulsun diye seni
ölüp geri döndüklerinde
yaratamayacağı hiçbir durum yoktur yalnızlığın
örneğin çölde bulunmuş şu gemi
ya da deliliğin gizli mesleği aşk gibi
kendi tülüne tutulan hayaletler
işaretledikleri gövdelere geri döndüklerinde
ne aşk, ne çöl, ne gemi
çölün ağına takılmış
binlerce işareti tanımak
çöl ile yıldızlar arasındaki
derin akrabalığın boşluğunda
ruhu tanrıya çıkaracak kadar günah
ancak ondan sonra konuşabilir
konuşulacak bir işaret kaldıysa
çölde bir anakaraydı aradıkları
su değil, susuzluk değil, vaha değil
serap değil çöl bile
bir anakaraydı kıyısına adım atar atmaz
başlarını yaslayıp uyuyacakları
bir işaretle yaratılan krallık istiyorlardı
o ilk işaretin arılığı
kalmıştı gözlerinde
ne kadar uzağı görseler
dönüp geliyordu yine ilk imge
hiçbir serap silemiyordu, ne ölüler, ne cinnet, çöl bile...
kimsesizlikten çıkış mümkün mü çölde
uğultusuna sarınmış gidiyor
seraplarımızın gözleri önünde
uğultusuna sarınmış gidiyor
sarışın çöllerin esmer erkekleri
uğultusunda sarınmış gidiyor
kefenleri sis renginde, okunmuyor işaretleri
ufkumuzu bitiyor onların vardığı yerde
bir uğultu kalıyor
bir uğultu
bir uğultu
hiçbir çölü geçemeyenlerin kalbinde."