Haz duyacaginiz bir tatil yapmak istiyorsaniz, özellikle universite ogrencisiyseniz yada bekar bir gencseniz tavsiye edilen, türkiyemin en güzel destinasyonlarindan biridir.
giderken pilottan rica edip, size bir sorti yapıp paraşütle atlamanız gereken yerdir. zira antalya hava alanı ile olympos arası 3 saati geçik bir süredir. gerçekten istanbul ile antalya arası yolun 1 saat ama antalya merkezden bir ilçesinin 3 saati geçik bir süre olması yapacağınız tatili sorgulatır.
malum filmdeki gibi ha denildiğinde kopup gidilemeyen güzel yer. iş güç sahibiysen spontane gelişmiyor, olmuyo bu işler.
ha dedik yeni bir güne uyandık sevgiliye de telefon açıldı ya da açılmadı zaten yanıbaşında. atladın motora veya arabaya kopup bir macerayla olimpos'in izini sürmeye başladın. veya sabahın köründe işe başladın dünden de halledemediğin bir yığın evrak-fatura-dosya önünde. hayat işte, ha dediğinde olmuyor bazı şeyler. hele yoğun bir iş temposu içindeysen öyle.
özellikle bungalov tarzı evleriyle dikkat çeken antalya-kumluca yolu üzerinde olympos sapağından girilerek ulaşılan kafa dinleme bölgesi. 2 yıl önce 5 günüm orada geçti. gitmeyenlere muhakkak ziyaret etmeleri ve en azından bir gece geçirmeleri tavsiye edilir.
baharda da gidildiğinde farklı bir ambians ve havası olan ve o dönemde pek zontalar tarafından istilaya uğramayan mabedim. genelde bu dönemde yabancılar ve kafasını kısa süreliğine dinlemek isteyen öğrenciler gelir. bakalım sabah olympos bizi nasıl karşılayacak.
dünya üzerinde kendinizi özgür hissettiğiniz ender yerlerden. tanrılar sevişmediğiniz her an sizden hesap soracakmış gibi... çok don eskitmenize sebep güzellik.
havası, yerı ve konumu olarak mukemmel bır yer. Ancak o sıvrısınekler ıcın bır care bulsunlar, saglam gıdıp vucutta sıvılcelerle donmek var. Bı de gecmıste yasadıgım anıdan mıdır nedır adını duyunca tıksınıyorum.
3 kafadar 7 gün boyunca yine orda olacağımız mabedim. her yıl aynı ritüelleri tekrarlamaktan zevk aldığım, oraya gittiğimde dünyanın sonu yarınmış gibi hiç bir şeyi sallamadığım yer. bu tarihte orada olan sözlükçü arkadaşlarımız varsa bir merhaba demek de isteriz. (bkz: orange pansiyon)
çok bozdu, eskisi gibi değil gibi söylemlere aldırmadan 10 gün sonra gideceğim yerdir. fakat daha önce gitmiş olan arkadaşlardan kalıcak, gezicek yer gibi tavsiyeler ve detaylar alabilirim.
tam bir üniversiteli mekanı. adana da bir bende vardır umuduyla taktığım ve harbiden de nadir rastladığım yuvarlak camlı gözlükleri orada kumluca belediyesi bedava dağıtıyordu.
ağaç ev mevzusu, konserler, gençlerin yaklaşımları ve iletişim harika. ayrıca tarihi bir kentle iç içe olması da ayrı bir gizem katıyor mekana. birkaç saat gidilecekse gidilmemeli, oraya gidip en az 3 gün kalınmalı.
fakat yine de çok bir numarasını göremedim. belki de az kaldığımdandır.
eylül veya mayıs aylarında gidilmesi gereken, yeşil ve mavi yerdir. denizinde ayrı huzur vardır. etrafında kaleler, sanki içinden birazdan mitolojik insanlar çıkacakmış gibi gelir insana.