Yapacak hiçbir şey kalmamış da el mecbur bırakmış gibi bir his. Kendini çok aciz hissediyorsun. Başarısız hissediyorsun. Zavallı gibi hissediyorsun. insanlar seni öteye beriye kakacak, seni ciddiye almayacak, sana saygı duymayacak gibi hissediyorsun. Çünkü hep güçlü olmak istiyorsun. Hep "en" olmak istiyorsun. Kendimizi aciz ve zayıf hissetmeden nasıl oluruna bırakabiliriz?
Oluruna bırakmadığım, olsun diye zorladığım ne varsa hep bir ucu elimde kaldı. insan dağıldıkça öğreniyor bu tür şeyleri ne yazık ki. Bazen kaderi zorlamamak gerek, çünkü hakikaten her şerde bir hayır var. Bırakın, hayatta her şey olacağına varır.
Oluruna bırakmayı öğrenmek lazım bazen, detaylı düşünmemek, çaba sarf etmemek. Çünkü en güzel şeyler olacağı varsa aniden oluyor. Kurcalamak noksan aramaktır, kafa karıştırır. Oluruna bırakmak düşündürmez, anı yaşarsın. Ve tüm güzel şeyler kendini aniden belli eder, sonra olur.
gerceklesmesini istedigim istemedigim ne varsa kılımı bile kipirdatmayip akisina birakirim.olursa olur.hayatimda ki cogu dönüsü olmayan seylerin musebbibidir.
genelde oluruna bırak takma dendiğinde aslında insanı sıkıntıdan sıkıntıya sokan sorunun geçiştirilme çabasıdır. Peki oluruna bırakılır mı? Hiç sanmıyorum.
bende oluruna bıraktım çünkü dostlarım ve aşklarım israil gibiydi bende Filistin, onlar bombalar attı yüreğime işgal edildim yırtık ayakkabılarım eski montum hatıralırım onlarla baş başa kaldım. Yukarıda Allah var görüyor hep gidenler. o yüzden oluruna bıraktım.
uzun süren bir mücadelede, iki tarafın da kazanmak adına savaştığı, taktikler denediği hatta manipülasyona başvurduğu bir dönemin ardından, yıpratıcı ikilemler ve kaçınılmaz yorgunluktan ötürü gerçekleştirilendir.
bir şeyleri değiştirmek için çaba göstermekten yorulup her şeyi kendi haline bırakmaktır. bir anlamda inceldiği yerden kopar felsefesiyle yaşamaya alışmaktır.
oluruna bırakmak mı? oluru olmuş nihayetinde! hayat aldığını geri verip de; -pardon bu sizin değil miydi? demeyeceğine göre... sen elinden geleni yapmayı yine dene, olmadı mı; yine dene!