-biraz sıcak değil mi kardeş burası?
-evet doğaldır cehennemdeyiz.hayırdır sen de mi inanmıyordun?
-yok ben inanıyordum da , günahlarım var. onların cezasını ödeyip çıkıcam. keşke sende ölmeden bi kelimeyi şahadet getirseydin.
-bilemedik.
-sağlık olsun.
"ölünce yoklukla karşılaşan dindar"dan farklı olarak eleştirilerbilir,dalga geçilebilir ve üzerine hikayeler düzülebilir kişidir.
yoklukla karşılaşmanın soğuk hissiyatının anlaşılacağı o an da özür dilenecek kişilerdir.
"yüz yıl,bin yıl önce neredeysek yüz sene bin sene sonra da oradayız ve aynı şeyleri hissediyor olacağız işin kötüsü hayallerle kendimizi avutmamızdır.insan için sonsuzluk yoktur,aksini iddia etmek yanlızca insanın kendini bir şey zannetmesinden ve bencilliğinden süregelir.hayat kısadır insan doğasına en uygun(yani ahlaklı,sağlıklı vs.) biçimde ama olabildiğince sınırlarda yaşamak (yalnızca hazcı anlayıştan doğan bir fikir akımı değil) insanın var oluş gereksinimidir. cennete bu dünyada,cehennemde bu dünyadadır esas olan cenneti ortaya çıkartacak akla,zekaya ve çabaya sahip olmaktır. tüm dinler bu çabaları,akılı ve zakayı kimi kurallarla yasaklamış ve bu akıl-zeka-çaba nın "öbür" dünyada hemde sonsuzlukta allah tarafından zaten yaratıldığını öngörmüştür.üstüne üstlük buna inanmayanlarında cehennemlik olacağını söylemişler inananların inanmayanları yok etmesine zemin hazırlamışlardır.
sıradanlığa şaşkın bakışlar atmayı kesip gerçekliği anlamak insan oluşun gereksinimi ve bir geleceğimizin var olması için ihtiyacıdır."
cehyun: o ne lan??
amel: dirilen insanlar..
c: peki sen kimsin?
a: senin amelinim nihahaha.
c: ne ameli be bir kere biz amelsiz falan varoldun evrim teo..
a: sus lan mal, bak etrafına.. evrim teorisiyle karışık yanacaksın işte...
c: eşşedüüüennlaaa...
mustafa: aaa lan ceyhun napıyosun olm?
c: sittir git lan müslamın ben yetmedimi kardeşim hayattayken yaptıklarınız aaaa..
m: sonu neydi lan şu kelime-i şehadetin çabuk söyle..