ne olursa olsun onu tüm benliğinle sevmektir. yanlışlarını örtebilmek onu benzersiz biri yapabilmektir. ölümüne sevmek, ölünceye kadar sevebilmektir. sadece onu düşünmek yada onsuz bir dünya düşünememektir.
insanların karşı cinsten(ya da kendi cinside olabilir tercih meselesi) birine duyduğu saplantı hisleridir..ölümüne sevmek diye bişey yoktur.kazanamadığınız bir şeyin saplantısı vardır.elde etmek isteğidir sadece..
"sevmek" ölümcül bir kabullenmeyle hayatı sevgiliyle aynı kefeye koymak demek ise sevgili gittiğinde ölmek için gerekli şartlar gün yüüzne çıkmış olur. yahut ölmüssündur zaten.
aldığınız nefesi onun için almaktır. "sen", "ben" yoktur ortada; "biz" vardır. onun iyi, mutlu olması, kazalardan belalardan korunması karşılığında kendi sevginizden bile vazgeçmeyi, mutsuz ve ümitsiz olmayı göze alabilmektir. dualarda "ben" den önce "o"nu zikretmektir.
sevmenin şiddeti hakkında bilgi veren ifadedir. garipçilerden oktay rıfat horozcunun bu konuda bir romanında kullandığı ilginç bir yaklaşım vardır:
-beni seviyor musun?
-hem de çok
-ne kadar çok?
-ölürcesine
-öldükten sonra ne anlamı kaldı sevmenin, bana diri olarak lazımsın.