aşka dair en ufak bir derdim tasam yok ama bu şarkıyı ne zaman dinlesem kafamı yastıklara gömüp çığlık atmak istiyorum. kendine eziyet etmeyi sevenler ve adeyyolallalleyolardan kusmak üzere olanlar için birebir.
Artık ne masumuz, ne yalandan yoksun bırak olsun
Resimleri sen al mevsimler zaten benim hadi olsun
Bölüşürüz şiirler, arkadaşlar şehirler olan olsun
Artık ne özgürüz ne de özgür ömrümüz hadi olsun
Ben giderim istanbul senin olsun
Ben giderim istanbul senin olsun
Alırım başımı başım bir deli nehir Silerim yaşımı siler ismimi şehir Kestirir saçımı kendimi avuturum
Bir gülü kurutur kurursa unuturum
Bir mektup yazarım yokluğundan da ağır Bir kedi alırım sen de anneni çağır Ellerin aklımda sevdan kalbimde kalır Hep hüsran hep kahır söyle artık olsun
Artık ne masumuz, ne yalandan yoksun bırak olsun
Resimleri sen al mevsimler zaten benim hadi olsun
Ben giderim istanbul senin olsun
Ben giderim istanbul senin olsun
Alırım başımı başım bir deli nehir Silerim yaşımı siler ismimi şehir Kestirir saçımı kendimi avuturum
Bir gülü kurutur kurursa unuturum
Bir mektup yazarım yokluğundan da ağır Bir kedi alırım sen de anneni çağır Ellerin aklımda sevdan kalbimde kalır Hep hüsran hep kahır söyle artik olsun.
Bu kelime aklıma Pilli Bebek'i getirir. Pilli Bebek de onu. Belki de en güzel şarkılardan. Açıklaması zor. Dinlemeyen neyi kaçırdığını asla bilemez.
Sözleri;
Yorgun gecelerin ardından
Hep aynı yere dönerken
Islak sokaklar boyu düşündüm
Solmuş insanların yüzünde
Gülümseme beklerken
Tren yolları boyu düşündüm
Sanki yıllardır uzaktayım ben
Özlemlerin hep sessiz, derinden
Ama yalanlar görüyorum hala
Burdan bakınca şu sonsuz dünyaya
Olsun demek de zor artık
Çocuk düşlerimiz yok artık
Erken ölümlerin ardından
Hep aynı yere dönerken
Islak sokaklar boyu düşündüm
Borcum varmış gibi kendimden
Gülümseme beklerken
Tren yolları boyu düşündüm
Sanki yıllardır uzaktayım ben
Özlemlerin hep sessiz, derinden
Ama yalanlar görürüm hala
Burdan bakınca şu sonsuz dünyaya
Olsun demek de zor artık
Çocuk düşlerimiz yok artık.
Gökhan Türkmen'in sessizalbümünde yer alan 3lemenin sonuncusu. diğer ikisi**
nasıl emek verdim ben bilirim
sen sadece sevilmenin kibrindeyken
kaç gün uyumadım kendime gelemedim
sen umarsız hallerde gezinip dolaşıyorken
bana kalan inandığın aşktan
biraz huzur, biraz öfke, biraz gözyaşı
olsun, sever gönül bir şey de denmez
olsun, yanar alev alev sönerken
solsun, bu kalp senin uğruna her gün ölsün.
sensiz yaşamak ne ki zaten
nasıl bir şarkı olduğunu hala çözemediğim pilli bebek şarkısıdır. kaç gündür beni etkisi altına aldı. kurtulamıyorum efenim. bir bakmışım kendimi bu şarkıyı dinlerken buluyorum. hele ki 'olsun demekte zor artık, çocuk düşlerimiz yok artık' nakaratı gelince kendimden geçiyorum.
ahmet şafak'ın efsane eserlerinden bir tanesidir. hele şarkı aralarında okuduğun o şiir var ya, nasıl bir ruh haliyle okuyorsun, insanın içine işliyor be ağabey. bitiyorum bu şarkıya, hele "bizden olsa olsa" diye bitirirken, nasılda farklı bir ruh iklimine götürüyorsun bizi? "bu dertlerin arasında, düştük bir aşk belasına" derken zemheri ayazında donuyoruz ama bir de bakmışız ki, yeni bir mevsime koşuşturuyoruz seninle... sen memleketsin ağabey!
--spoiler--
dert kervanı dizi dizi olsun,
efkar bastı hepimizi olsun,
bu dertlerin arasında,
düştük bir aşk belasına; olsun!
deme bu kaçıncı yara; olsun,
deme bahtımız kapkara; olsun,
yıkılır zalımın çarkı,
bilinir güzelin farkı; olsun!
--spoiler--
her şeye rağmen dimdik ayakta durmanın manasıdır. bütün kötülükler ve aksilikler arasından sıyrılışın anahtarı olan bu sözcüğün en güzel yanı: bataklıktayken yıldızlara bakmaktır. felaketleri arkada bırakıp heybene sadece neşeyi doldurmaktır, unutulmamalıdır ki bizimle gelen sadece heybemize koyduklarımızdır ve zaman öyle bir yürüyen merdivendir ki arkana attığın şeyler asla sana yaklaşamaz ve her an senden uzaklaşır, sen ileriye gittikçe onlar geriye gider ve hep geride kalır.